"sevdiğim kelimeler" iletisi 🙃
Ekleme yapabilirsiniz..
Misal:
*Namütenahi: sonsuz, ucu bucağı olmayan.🌸
Sevdiklerimizi öldürüyoruz, çünkü onlar da bizi öldürüyorlar; fakat darbelerimizi insanca vurarak, açtığımız yaraları nâmütenahi şefkatimizle iyi etmeğe çalışarak ve tekrar yaralayarak, sevdiklerimizi hazla keserek güzel tezadını tattırarak öldürüyor ve ölüyoruz.
Sayfa 177
Bütün bunlar "Çıktık açık alınla on yılda her savaştan" mısrasının belirttiği namütenahi ucuzculuk ikliminin tezadsız eşya ve unsurlarıdır ve hüküm şudur:
Bu ucuzculuktan kurtulmadıkça Kurtuluş olamaz!
Sayfa 64Kitabı okudu
HUZUR ROMANI YARDIM KİTİ
Merhaba arkadaşlar;
Huzur kitabını dün, uzun bir yolculuğu geride bırakan varış noktasındaki yorgun yolcular gibi bitirdim. Bu okuma süreci benim için biraz değil epey zor oldu. Malum yazıldığı dönem itibariyle Huzur daha çok Arapça ve Osmanlıca olmak üzere birçok Arapça kökenli eski Türkçe kelimeleri içeren cümlelerden oluşuyor. Bir taraftan bu
Bu dünyada bana en yakın insan sensin.
Seninle aramda namütenahi bir sır vardır.
Bunları ne kimse bilir ne de tahmin eder.
Orhan Veli Kanık
Lâkin görüşmek ile sevmek arasında namütenahi bir fark vardır; fakat Leman'ın bilmediği birçok şeyler arasında, bu farkı anlamamak cehaleti de vardı...
Sayfa 98 - Kaktüs YayınlarıKitabı okudu
Huzur kitabında geçen anlamını bilmediğim kelimeleri not etmiştim. Temize çekerken gözüme bir hayli fazla geldi ve bunları paylaşmanın kitabı okuyacak olan arkadaşlara bir nebze yararının dokunacağını düşündüm.Kelimenin geçtiği cümleyi merak edenler için parantez içine sayfa sayılarını ayrıca belirttim.Benim gözümden kaçan kelimeler olmuşsa yoruma
Günler ki nâmütenahi ıstırap;
Yüzlerde bahtın karanlığından bir iz.
Biz mahduduz, Kur'an'ın tecellisi ise namütenahi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Bir insan hayatta bir can yoldasi , bir es bulmak icin evlenmez mi? Ben bu adamla daima bir dam altinda , hemen bir odada yasadigim halde yalnizim .
Aramizda bir namutenahi var. Hicbir hisle dolmak imkani olmayan bir bosluk.
“Sevdiklerimizi öldürüyoruz çünkü onlar da bizi öldürüyorlar ; fakat darbelerimizi insanca vurarak,açtığımız yaraları namütenahi şefkatimizle iyi etmeye çalışarak ve tekrar yaralayarak, sevdiklerimizi hazla keserek, güzel tezadını tattırarak öldürüyor ve ölüyoruz. Yaşamak,yaralamak ve yaralanmaktır; fakat insanca…Bizim tıynetimiz (yaradılışımız), ruhumunuzun hayvan ve Allah’a giden iki yolunun köşesinde mündemiçtir.(içinde saklı bulunan).Ne melek ne hayvan! Hem melek hem hayvan! Bununla beraber yüzümüz meleğe doğrudur,gayemiz Allah’a doğrudur.Fakat bu gaye değil,manevi teşekkülümüzün kendi kendine aldığı bir veçhedir (tutulan yol,gidiş) ,bizatihi bir gidiştir.”
Sayfa 177 - ÖtükenKitabı okudu
Hayat ve ölüm üzerine mülâhazalar…
📜
Tüm mahluklar misâli insanoğlu da öleceğini çok, hatta en iyi şekilde bilir.
Fakat ilginçtir ki ondan en şiddetli şekilde korkan varlık yine âdemoğludur…
Sahi, insan öleceğini bildiği hâlde neden tutunur bu dünyaya?
Nihayetinde ellerimizden kayıp gideceğini bildiğimiz şu üç günlük dünya için neden nâmütenâhi çabalara girer, tırnaklarımızı geçirmeye gayretler sarf ederiz şu fâni âleme?
Belki de neden burada olduğumuzu kavrayışımızda bir sıkıntı vardır…
Şu kusursuz kainât, koca felek, bu muhteşem gezegen bize neden sunuldu?
Dağlar önümüze dizildi, sular dibimize döküldü, vadiler ayağımıza serildi; bunların kıymetini - ondan ziyade hikmetini anlayamadık mı yoksa?
Kelime köküyle dahi ‘aşağılık’ olduğunu bize gösteren bu ‘dünya’ya neden geldiğimizi anladığımız günümüzü ‘doğum günümüz’ belleyebiliriz ancak.
Peki ya ölüm günümüz?
Varın onu da siz düşünün;
Vesselâm…
Mehmet Emin Öksüz
Kalbi deniz/e benzeyen..
Sanki namütenahi büyük bir ayna, sonra üstünde pembe, samani, erguvani pırıltılar... Düşündüm ki hayatta, kalbi bu denize benzeyen insanlar da vardır..
Sayfa 154 - PanamaKitabı okudu
Müslümanlık; kalbde ve dinde nâmütenahi ihlas ve samimiyet; işte, muamelede sonsuz doğruluk; düşmana karşı harekette de gayet ince bir tedbir dehâsı ve siyaset demektir.
Sayfa 315Kitabı okudu
