Dilhan Eryurt (1926 - 2012)
Türk Astronom. 1969 yılında Ay'a iniş için yaptığı katkılardan dolayı NASA tarafından Apollo Başarı ödülü, 1977 yılında ise TÜBİTAK tarafından Bilim ödülü verilmiştir.
Sayfa 23
DİLHAN ERYURT (1926-2012)
TÜRK ASTRONOM. 1969 YILINDA AY'A İNİŞ İÇİN YAPTIĞI KATKILARDAN DOLAYI NASA TARAFINDAN APOLLO BAŞARI ÖDÜLÜ, 1977 YILINDA İSE TÜBİTAK TARAFINDAN BİLİM ÖDÜLÜ VERİLMİŞTİR.
ODTÜ FİZİK BÖLÜMÜ İÇERİSİNDE ASTROFİZİK ANABİLİM DALINI KURMUŞTUR.
Mobbing Bank Diyor ki;
Atatürk'ün ilke devrimleri çağa uygun Türk insanlığının töre adaletini hakim kılmaktır.
Devleti töre ayarlarına Atatürk gibi onun askerleri olarak geri döndüreceğiz.
Gönül kongresi hedefine yaşattıkları ile ulaştı.
Her Türk'ün yüreğinde şimdi asil kanın devinimi ile o meşale yanıyor.
2015 tarihinde Mobbing Bank ile Türk töresi
Bir diğer çarpıcı örnek, uzay istasyonundaki astronotların yerçekiminin mekanik etkisinden uzak kalmaları sebebiyle hızla kemik yoğunluklarını kaybetmeleridir. Yerçekiminin mekanik etkisi olmadığında kemikler hızla yaşlanmaya başlar. Yerçekiminin mekanik etkisi yaşlanmayı önlemek için gereklidir. Bu durum, dünyadan daha düşük yerçekimine sahip bir gezegende daha hızlı yaşlanacağımızı gösterir. Bir film konusu olabilecek kadar ilginç olan bu husus, NASA'nın da araştırma konularından biridir. NASA, uzayda yerçekimsiz ortamda hızlı yaşlanmanın sonuçlarını Longevity araştırmalarına yön vermek için kullanmaktadır. "Organoid" adı verilen küçük organ hücreleri, NASA'nın yerçekimsiz laboratuvarlarında hızla yaşlanmaya tabi tutuluyor. Sonrasında, bu hücrelerin tekrar gençleştirilmesi için molekül arayışlarına devam ediliyor.
Uluslararası Uzay istasyonu saatte 27.520 kilometre hızla hareket ediyor ve Dünya çevresindeki dönüşünü 90 dakikada tamamlıyor. Bu, gündoğumunun her 90 dakikada bir gerçekleştiği ve astronotların 24 saat içinde 16 gündoğumu ve günbatımı deneyimledikleri anlamına geliyor. Uyku/uyanıklık döngüleri ciddi anlamda bozuluyor ve bildirildiğine göre uyku hapları,uzay istasyonunda en sık kullamlan ilaç durumunda. NASA'Zan
NASA.
NASA'ya gidecektim.
Sayfa 17Kitabı okudu
Satürn'ün bir ayı (uydusu) olan Titan bizim Ayımızdan hem daha büyük hem de daha fazla kütlelidir; bununla birlikte Titan'ın yoğun bir atmosferi de bulunur. NASA'nın Cassini-Huygens görevi ve Avrupa Uzay Ajansı (ESA) Titan'a, yüzey fotoğraflarını Dünyaya gönderen bir araç indirdi. Gelgelelim Titan, Güneşten çok uzakta olduğu için fazlasıyla soğuktur; ayrıca sıvı bir metan gölünün yanında yaşamaya da çok heves edeceğimi düşünmüyorum.
Sayfa 159Kitabı okudu
Uzaya gitmek ucuz olmayacaktır, fakat bu yolculuk dünya kaynaklarının yalnızca küçük bir yüzdesini gerektirecektir. NASA'nın bütçesi Apollo inişlerinden bu yana reel anlamda kabaca aynı kaldı, fakat söz konusu bütçe 1970'te Birleşik Devletler GSMH'sinin (gayri safi milli hasıla) yüzde 0,3'üyken 2017'de milli hasılanın yaklaşık yüzde 0,1'ine düştü. Uzaya gitmek için ciddi bir çaba sarf etmek adına uluslararası bütçeyi yirmi katına çıkarsak bile, bu dünya GSMH'sinin yalnızca küçük bir kısmına tekabül edecektir.
Sayfa 154Kitabı okudu
NASA'nın Ames Merkezinde bulunan araştırmacılar, yirminci yüzyılın sonunda yaklaşık olarak ayakkabı kutusu büyüklüğündeki vakumlanmış odacıkların mutlak sıcaklığın 10 derece üstüne (-263 °C) kadar soğutulduğu deneyler yaptılar. Odacığın içindeki su, metan, amonyak ve karbondioksit karışımı, buzun yıldızlararası bulutlardaki toz taneciklerinde
Sayfa 46Kitabı okudu
Ben: "Su arıtıcıyı parçaladım, sorunu buldum ve düzelttim."
Nasa: "İt herif."
Daha kötüsü, sahanda yumurtanın adamın banyodan çıkışına göre hazırlanması, ancak fazladan geçirilen iki dakikanın yarattığı faciadır.
Bir kadın bir kahvaltı için en az NASA kadar zamanlama hesabı yapar."
Hem NASA'nın bulguları hem de L.W. King tarafından keşfedilen metin Ay'ı "harap olan gezegen" diye tarif etmektedir.
İngilizce karşılığı olan "alchemy"kelimesinin, Cabir Bin Hayyan'ın çalışmalarının neticesi olarak Arapça "al-kimiya" kelimesinden türemiş olmasıdır. Bilim tarihçesi ve arkeolog Mayerhoff "Avrupa' da kimyanın gelişmesi doğrudan Cabir'e dayanır."diyerek net bir tespiti yapmıştı. Cabir'in kimyaya yaptığı katkılar nedeniyle NASA tarafından Ay üzerindeki bir karaktere "Geber Krakteri" adı verildi.
Sayfa 42Kitabı okudu
YETERİNCE UZUN SÜREN AÇLIKLARDA ŞEKER DEPOLARIMIZ TÜKENDİĞİ İÇİN YAĞ DOKUSUNDAN SALINAN SERBEST YAĞ ASİTLERİNDEN KETON ELDE EDEREK KULLANMAYA BAŞLARIZ. Ketonlar özellikle beyin hücreleri için önemli bir enerji kaynağıdır. Ketonları kullanmaya başlayan beyinde yaratıcılık ve üretkenlik üst seviyelere çıkar. NASA'da görevli mühendislerin bu sebeple aralıklı olarak 72 saatlik açlık uyguladığını biliyoruz.
Sayfa 69Kitabı okudu
KAR VE KARANLIK
- Başına vurmuş gibi sert bir kömür kokusu
Nereden geldi, Yavrum, sana ölüm korkusu?
Taş döşenmiş alnına kondukça bir kuş gibi
Ellerim ürperiyor naşa dokunmuş gibi.
Sana ne, bulmuşsa kar yaylada diz boyunu?
Parçalamışsa bir kurt ne çıkar bir koyunu?
Ne çıkar kol kolaysa yolda karanlıkla kar?
Dağdan dönen bir çoban can vermişse ne çıkar?
Sana ne, yollarını şaşırmış yolculardan?
Bilmediğin bir köye bir çığ inmişse yardan?
Ne var bu kış tohumlar tarlalarda donarsa?
Boş duran sinilerin başında açlar varsa?
Ne olur kimsesizler, şehrin geçit yerinde,
Tünerse bir konağın mermer eşiklerinde?
Gökyüzü zindan olsun yerin üstünde, varsın,
Varsın, kara toprağın bir gün yüzü ağarsın,
Sen şimdi yakınları seyre dal gözlerinle,
Örtülü perdelerden aşan ahengi dinle:
Uzaklardan duyarsan yine kış rüzgarını
Düşün, karanlık ufka renk verecek yarını.
Sayfa 118Kitabı okudu
