Okumak Ve Tüketmek-1
Hangi kitabı, neden, nasıl, ne sürede okumalıyız soruları, her birimizin zaman zaman zihninde gezinen sorulardır. Çoğumuz tam anlamıyla aç kurtlarız. Hem o kadar açız ki, elimizden gelse, sürahiden süt döker gibi, kafatasımızı açıp içine kitapları aktaracağız. Ama bu mümkün olmadığı için, biz de bari gözümüzü doyuralım diye
Demek Ulysses’i okumak istiyorsun sorusuna verilen cevap genelde kolay gelsin oluyor. Zor bir kitap Ulysses edebiyatla hafiften haşır neşir olan herkesin bildiği gibi. Eleştirmenler, okuyucular ya da bloglarında kitabı inceleyenler demiyor sadece bunu. Joyce’un kendisi profesörlerin yüzyıllarca ne demek istediğini tartışacaklarını iddia ediyor
İnsancıklar Dostoyevsky'nin ilk romanı. Bazı insanlar vardır, gösterir kendini, bilirsiniz bir şeyler olacak. Beklemeniz gerekmez uzun yıllar boyunca. İşte 23 yaşındaki Dostoyevski de böyle İnsancıklar'da. En sona yazacağım şeyi şimdi yazayım bari. O yaşında yazdığı böyle bir roman, nedense bana
Selamlar. İş bu ileti sevgili https://1000kitap.com/beydervis’un 1000Kitap’ı Kurtarma Hareketi başlıklı iletisine (#51007323) katkı amaçlı yazıldı. Yorumlarda kaybolmasın diye ayrı ileti yazayım dedim.
Öncelikle bu güzel ileti için kendi adıma teşekkür ederim. Etkileyici başlığınız ve tespitleriniz için tebrik
Yine elli sayfa okuyup yüz elli sayfa not aldığım bir B. C. Han kitabının sonuna geldim. Mademki o kadar not aldım, bunu 1000Kitap’ta da yazayım, ileride bakınca kitabın bana neler kazandırdığını hatırlamış olurum, dedim.
Kitap; ifşa, teşhircilik, apaçıklık, porno, olumluluk, ivme toplumu gibi kategorilere ayırarak günümüzdeki toplumu inceliyor.
Kitaptan bahsetmeden önce hepimizin hakkında bişiler bildiği yazardan bahsetmek istiyorum ama doğru ama yanlış ama eksik..
Herkes bir şeyler biliyor çünkü Livaneli çok yönlü bir insan.
Araştırmaya kalktığınızda karşınıza 275 bin sayfa çıkıyor. Seveni çok sevmeyeni çok
kimine göre müzisyen,
kimine göre yönetmen,
kimine göre kurgusu başarılı
Merhaba dostlarım; kafam o kadar karışık ki size anlatamam. Normalde kitabı bitirdikten hemen sonra düşüncelerimi yazmayı çok seviyorum. Çünkü hislerim taze ve en coşkulu zamanındayken yazdığım şeyleri okumayı, bana kitap hakkında neler hissettiğimi hatırlatmasını seviyorum. Ancak bu kitapta öyle olmadı. Kitabı bitirdiğim an (tabii o sondan dolayı
Eveeet, kitabın etkisinden henüz çıkmadan, muhteşem lezzetler aklımı çelmeden, sıcağı sıcağına incelememi yazayım istedim. Kötü haber: Kitabın tek öğünlü beslenme biçimini önerdiği doğrudur. İyi haber (ne kadar iyiyse): Tek öğün dediği şey aslında ana öğünmüş. Yani sabahları birkaç fındığa veya bademe, öğlen de çok acıkırsak şekersiz meyveye ve
Kitap hakkında o kadar çok inceleme var ki ben ne yazarsam yazayım pek bir artı katmayacağı fikrindeyim. Şahsen de ilk romanım hakkındaki duygu ve düşüncelerimi yazmak için geldim.
2012 yılında okumuştum ilk defa.. İlk okuduğum zaman en az 1 ay kendime gelememiştim. Aradan 12 yıl geçmesine rağmen hâlâ etkisi sürüyor. Yıllar içersinde kitabı 4