Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Hasta olduğum günlerde hislerimin, fikirlerimin izah edilemez, karanlık bir şiir gibi gözüken tarafı vardı. İnsanları sevmemekliğimin sebeplerini bulubuluverirdim. Nefret, kin içindeydim. Her güzellik beni normal zevklerin ötesine çeker, dudaklarım başka dudağa değdiği zaman bir ölümün, bir enerjisizliğin adımlarını duyardım. İnsanlar ölürken böyle mi ölürlerdi? Son nefes denilen şey ne müthiş bir şeydi öyleyse. Hiçbir taarruz kabiliyeti kalmamış bir adamın feveranıyla başkasına sarılırdım… Yeniden yepyeni bir insan olmak için zaman zaman bir volkan haliyle bir şeyler püskürüyordum.
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2022Kitabı okudu
Reklam
Şimdi Nietzsche'nin başucunda durmuş ona bakarken, insan yaşlandıkça, artık varlıklarına katlanamıyor olsa bile dostlarına tutunmak istiyor, diye düşünüyor Overbeck. Bu dünyadan göçüp gittiğinde senin için üzülecek birileri olsun diye. Ama ne kadar sıkı tutunsan da dostlar birer birer kaybolup gidiyorlar. Bazıları senden önce ölüyor. Bazıları bilinmez yerlere gidip geride hiçbir iz bırakmaksızın hayatından çıkıveriyorlar. Öyle ki, bir gün de bir bakıyorsun yıllar geçmiş ve etrafta kimse kalmamış. Bir kısmıysa seninle bağını bilerek koparıyor ya da sen onlarla bağını koparıyorsun. Çünkü yaş ilerledikçe oldukları veya olmadıkları, yaptıkları veya yapmadıkları şeyler yüzünden nefret etmeye başlıyorsun insanlardan. Overbeck kendini Nietzsche'yi hafifçe dürtükleyip uyandırmaya çalışırken hayal ediyor. Arkadaşına söyleyecek veda cümleleri bulmaya uğraşıyor. Mesela daha normal bir hayat sürmüş olmayı çok istediğini, önceden belirlenmemiş bir tek gününün bile geçmediğini, her anının; akşam yemekleri, yeni kitaplar, tez savunmaları, karısıyla sabah yürüyüşleri, bildik bir konuda verilmiş seminerlerle dolu olduğunu, oysa Nietzsche'nin on beş yıldan fazladır bütün bunlardan elini eteğini çekmiş olarak bir sokak köşesinde yaşayışına nasıl imrendiğini, hatta hayranlık duyduğunu söylemek istiyor.
Sayfa 132 - Versus KitapKitabı okudu
Ölüm iyileşmesi tıp çevrelerinde inkârı mümkün olmayan bir hadisedir. Ölüm ânına yaklaşan insanda özellikle zihinsel fonksiyonlarda beliren güçlenmedir. Pek çok hastanın ölüme yakın anda birden iyileştiği görülür. Bu olay o kadar sık görülür ki olaya özel bir isim verilmiş, "ölüm iyiliği" denilmiştir. Akciğerleri metastazla dolmuş, nefes
Sayfa 168Kitabı okudu
_Nevroz, anormalliktir. _Nevrotik, anormal davranışlı, kültüründen sapmış, ruhsal bozukluğu olan kişidir. Nevrotikler, kültürün üvey evlatlarıdır. _Nevrotik bir insan, kendini, kendi yoluna dikilen bir engel olarak görmektedir. _Nevroz, kişinin normal gelişimini engeller ve baş edemediği çatışmaların içine düşürür. _Anormal davranan herkes
Hasta olduğum günlerde hislerimin, fikirlerimin izah edilemez, karanlık bir şiir gibi gözüken tarafı vardı. İnsanları sevmemekliğimin sebeplerini buluverirdim. Nefret, kin içindeydim. Her güzellik beni normal zevklerin ötesine çeker, dudaklarım başka dudağa değdiği zaman bir ölümün, bir enerjisizliğin adımlarını duyardım. İnsanlar ölürken böyle mi ölürlerdi? Son nefes denilen şey ne müthiş bir şeydi öyleyse. Hiçbir taarruz kabiliyeti kalmamış bir adamın feveranıyla başkasına sarılırdım... Yeniden yepyeni bir insan olmak için zaman zaman bir volkan haliyle bir şeyler püskürüyordum.
Reklam
_Amacımız kendi hayatlarımızın efendisi olmak. _Bizler, ruhani deneyim yaşayan insanlar değiliz. Bizler, insani deneyim yaşayan ruhani varlıklarız. _Konuşmadaki biIgeIik ve dinIemedeki kibarIık ile ruhun hazineIeri ve kişideki ahIaki oIgunIuk açığa çıkar. _Cahiller yola gelmez. Cahilleri yola getirmektense parçalamak daha kolaydır. _Her şey
Atamın çok değer verdiği köylünün öğretmenlere göstermediği değer:
Gani Çavuş'un odasında oturuyoruz. Şubatın yirmi biri. Eşini görmediğim yaman bir tipi, sokakları süpürüyor. Derde, sıkıntıya ilişkin acıklı konuşmaların bini bir paraya. Bu sırada kapı açıldı, efendi kılıklı bir genç girdi içeri. Bir elinde ufak bir bavul var. Paltosunun yakalarını kaldırıp çengelliiğneyle tutturmuş. Bir elinde de, kapının
Boş dağları, kel toprakları yeniden ormanlamaya çalışmalıyız. Türkiye topraklarının yüzde 13'ü orman diyorlar. Yüzde beş bile kalmamış. Halbuki bir memleketin topraklarının normal olarak yüzde otuzu orman olmalı. Eğer bu topraklarda yaşamaya niyetliysek, hemen işe başlamalıyız. 16.12.1954
Sayfa 173 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Mezopotamya'da Uygar Top. Gelişmesi/ Sihirsel-dinsel düşünüş farkları
İnanmanın doğuştan, dolayısıyla doğal bir gereksinim olduğunu hiçbir ağırbaşlı düşünür ileri süremez. Doğal gereksinimler bedenseldir; simgesel dünyamızla ilgili değildir. Kimse inanmadığı için ölmemiştir, birçok kişi inananlarca öldürülmüştür. Bu da inanmanın doğal değil toplumsal (kültürel) kökenli olduğunu gösterir. İnsanın bilinmeyen karşısındaki genel psikolojik tepkisi, merak etmektir. Bunun devinime geçirdiği tutum, düşünmek ve araştırmaktır. Eğer inanmak gereksiniminden söz ediliyor ve bilinmeyen şeylere inanılması istenen (düşünülüp araştırılması istenmeyen) hazır bilgiler sunuluyorsa, ortada inanmaktan başka umarı, olanağı kalmamış (ya da bırakılmamış) insanlar ile özel bir “durum” vardır. Ve insanı, düşünme gibi hayvanlardan ayırt edici özelliğini kullanmaktan vazgeçiren bir “sorun” vardır. İnsan, gerçekten bilemediği ya da gerçek nedenin hangisi olduğuna karar veremediği durumlarda, normal ve sağlıklı tepkisini, “bilmiyorum” ve (içinde “olmayabilir” anlamını da saklayan) “olabilir” gibi sözlerle dile getirir. Bilememe olasılığının dışlanıp yerine araştırmayı engelleyen hazır bir bilgiye inanma tutumunun konmasının, endüstriye dayanan bir uygar toplumun bilimsel düşünüş çağında sağlıklı bir psikolojik ve normal bir düşünsel tepki olmadığı söylenebilir. #s. 400=109 no'lu alıntı#
Sayfa 456Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.