288 syf.
9/10 puan verdi
Kendi Hyunam-Dong Kitabevi Çizmek
Yazar Bo-reum son sözünde diyor ki: Her gün olmasa da sık sık olmasa da, bizler de “bu kadarına sahip olmanın yeterli” olduğunu fark ettiğimiz anlarla karşılaşıyoruz. Endişe ve sabırsızlığın kaybolduğu o anlarda, bunca zaman elimizden geleni yapıp bugünlere kadar gelen benliğimizle gurur duyuyoruz. Eğer bu değerli anların toplandığı mekan
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong KitabeviHwang Bo-reum · Athica Yayınları · 202471 okunma
Yukarda ne varsa aşağıda da o var. İçerde ne varda dışarda da o var. 🌬️
Reklam
292 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Klasikleri Niçin Okumalı?” Kulağa aşırı davetkar ve bir o kadar da vadedici gelmiyor mu? Bu başlığın sadece ilk bölümün adı olduğunu, -ki onda da “İleri sürülebilecek tek gerekçe, klasikleri okumanın, klasikleri okumamaktan daha iyi olduğudur.” gibi bir cümleyle savıldığımı; sonrasında Calvino’nun zamanında kendisini etkileyen kitaplarla ilgili
Klasikleri Niçin Okumalı?
Klasikleri Niçin Okumalı?Italo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 2020241 okunma
Henüz muhakemede bulunmaya güçsüz oldukları bir yaşta eğitilmeselerdi zamanımız ilahiyatının ilkelerine insanlar asla inanmazlardı insanoğlunun dincileri din ilkelerini insanlara bunlar henüz batılı gerçekten ya da sağ eli sol elden ayırt edecek bir yaşa gelmeden önce öğretmekle çok tedbirli olarak hareket ederler küçük yaşından beri bu düşüncelerle doldurulmuş 40 yaşındaki bir adamın kafasından bu düşünceleri çıkarmak ne kadar zor olursa Tanrılar hakkında verilen Köksüz fikirlere 40 yaşındaki bir adamın ruhunu alıştırmak da o kadar zordur.
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Doğu ülkelerinde,bir zamanlar görevlerini kötüye kullanan memurlara bir fincan kötü kahve ,yani zehir içeren kahve ikram etmek bir gelenekti. Galland, İstanbul'da ailelerin, Paris'te şarap için ne kadar para harcanıyorsa kahve için o kadar para harcadığını ve İstanbul'da dilencilerin Avrupa'da bira yada şarap için olduğu gibi kahve için dilendigini gözlemler. Evet tutkunu olduğumuz kahveyle ilgili ne kadar bilgi varsa yazar hepsini toplayıp derlemiş ve bu güzel kitap ortaya çıkmış. Benim gibi kahve tutkunu okurlara şiddetle öneririm. Kitaplarla ve sevgiyle kalın
Kahve Hakkında Her Şey
Kahve Hakkında Her ŞeyWilliam H. Ukers · Yitik Ülke Yayınları · 01 okunma
Lise çağı bittiğinde, şimdiye dek aileleri veya öğretmenleri tarafından yönlendirilmiş, düzenli saatlerde çalışma kurallarına tabii tutulmuş genç insanlar, kendilerini ansızın koca şehirde, hazırlıksız şekilde yapayalnız bırakılmış, gözetimden ve öğütlerden uzak, bilhassa netçe tanımlanmış bir görevden mahrum bulurlar. Bir sınava hazırlanmak ile yapacağın işin her gün başkası tarafından önüne konulması aynı şey değildir. Biri hariç artık daha fazla yaptırım yoktur. O da ne kadar uzak ve ne kadar etkisiz olursa olsun, sene sonunda başarısız olmaktan duyulan derin korkudur.
Reklam
...yanağımı yanağına dayadığı düşü aklımdan çıkaramıyorum, ne güzeldi o yarabbi! O da özlemiyor mu beni acaba?
Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar Gelin bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar! Bana kötü bana terkettiğiniz düşünceleri verin o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar onları verin, yakınmalarınızı artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar ben aştım onları dediğiniz ne varsa bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı verin bana verin taammüden işlediğiniz suçları da. Bedelinde biliyorum size çek yazmam yakışık almaz bunca kaybolmuş talan parayla ölçülür mü ya?
Sayfa 236 - TİYO
232 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Adını Duymam 8 Yıl Öncesi ,Okumak İse 2024 Yılına Nasip Oldu . Kişinin Kendini Yönetip İradesini Sağlıklı Bir Şekilde Yönetebilmesi İçin Yapması Gerektiği, Gözden Geçirmesi Gereken Kısımlar Vardır. Kitaba Baktığımızda İki Kısımdan Oluşmakta Kurumsal Ve Pratik Kısım. Kurumsal Kısma Baktığımızda Bir Ön Bilgilendirme Açıklama , Kişinin Kendini
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Kapra Yayıncılık · 028,2bin okunma
Yetenek kendine özgüdür, genelde çeşit çeşittir ve bazen düpedüz çekilmez olur. İlkin, talent ollige - "yetenek kişiyi zorlar". Neye mi? Kimileyin en berbat konulara. Yanıtı zor bir soru çıkıyor ortaya: Yetenek mi kişiye egemen oluyor, yoksa kişi mi yeteneğe? Hayatta olan, olmayan yetenekleri ne kadar izlesem de, incelesem de
Sayfa 245 - 246, 247, 248 Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Daha önce düşündüğüm her şey… Aşk, özveri, Lukaşka… bütün bunlar ne boş şeylermiş! Dünyada var olan tek şey mutluluk… Mutlu olan kimse, haklı olan da o!
Sayfa 167
309 syf.
·
Puan vermedi
Psixoloji cinayət.
İllərlə basdırılmış və kimsəyə deyilməmiş sözlər,göz yaşları,çığııklar. Necə bir hiss bəs bilirik mi? Hardan,necə başlayacağımı inanın bilmirəm. O zaman akışa buraxıb,yazmağa davam edim. Sevilməmək... insanı məhv edən ünsur. Ən azından bu kitabda belədir. Sevilmədiyin barədə eşitdiyin cümlələrin və xəyanətin hasarı insan ruhunda o qədər böyükdür ki,bunun telafisi bile zordur. Alicia nə hiss etmişdi atası deyəndə ki,anasının yerinə o ölsəydi. Sadəcə gözlərimizi yumub anlıq özümüzü onun yerinə qoyaq. ÖLÜM....həqiqətən həyatdan kayma. Bunun iliklərində hiss etmək. İllər sonra yenə sevilmədiyini başqa bir erkekden görmək illərdir içində yaşayan o öfkenin o zaman partlamasına səbəb oldu. Biz olsaq eynisini edərdik mi? Delice bir sual,deyil mi? Amma bu kitab empatini də göz önünə qoydu deyil mi? Ya Theo a ne deməli? Xəyanətə uğradığını gördüyü təqdirdə sevdiyini,həyatındakı tək ümidini itirməmək üçün çabaladı. Həqiqətən mi,sevdiyi üçün edirdi? Bəlkə də onun da içində,dərinlərdə gizlənən yalnızlıq qorxusu vardır. Məhv olmuş uşaqlığını bərpa edərkən,3 insanı və öz həyatını məhv etdi. Oxuyarkən çox gerildim, amma çox sevdim,hərkəsə tövsiyyə etmək barədə bir az tərəddüdlüyəm. Həqiqətən əsəri hiss etmək istəyirsizsə sadəcə özünüzü rolların yerinə qoyun,və sizdə o kitabda oynamış olun.
Sessiz Hasta
Sessiz HastaAlex Michaelides · Domingo Yayınevi · 20234,016 okunma
"Teknolojik hızlanmayla birlikte, bir de azınlık sorunu baş gösterdi. Nüfus ne kadar büyürse, azınlıklar da o kadar artar. Büyük bir kitle içerisinde çoğunluk bulmak güçtür. Ve kitlesel piyasanın ortaya çıkmasıyla, on binlerce azınlık grubu peyda oldu. Sendikalı azınlıklar, ırksal azınlıklar, dinsel azınlıklar, köpekseverler, kediseverler..."
Sayfa 211 - geceyarısından epey sonraKitabı okuyor
1808 syf.
9/10 puan verdi
Tolstoy, insanların savaşa girmesi için yalnızca yönetenlerin iradesinin yetmeyeceğini, savaşların başlamasında pek çok etmenin bir araya gelip süreci yönlendirdiğini çok güzel bir anlatımla ifade etmiş. Kitapta önümüze serilen birçok tezatlık içinde, bunu da eksik bırakmamış. “Çar, tarihin kölesidir.” derken, en üst makamlarda oturanların en zayıf iradeye sahip olabileceklerine dikkat çekmiş. Zaten o “Grand” Napolyon bile, zaferin tam ortasında kendini efendi değil de bir köle gibi hissederek ümitsizliğe kapılmıştır. Eserin diğer penceresinden, Tolstoy çağının sosyal gerçekliğini ve bozuk yönlerini bir sosyolog bakışıyla göstermiştir bize. Olay örgüsüne dahil ettiği kahramanlara bu anlamda önemli görevler yüklemiş. Rus aristokratlarının savaş sırasında bile değişmeyen çıkar ilişkilerini, elde ettikleri konuma göre değişen ahlak yapılarını sorgularken, okuyucuya da bu tip insanı sorgulatmıştır. Rus insanının güvenilir, sade ve güçlü tarafını gerçek bir kişi olan Kutuzov karakterinde karşımıza çıkarmış, kişisel hedeflerine ulaşmak uğruna neredeyse tüm değerleri hiçe sayan Napolyon karşısında yine bir tezatlık örneği vermiştir. Eser boyunca birçok karakter üzerinden hayatın anlamını sorgulamış, insanın geçtiği süreçlerden sonra ne kadar değişebileceğini göstermiştir. Kendi askerleri Fransız ordusuyla savaşırken, Rus aristokratlarının hâlâ Fransızca konuşmaya devam etmeleri, belki de savaşın görünmeyen en gerçek nedeniydi.
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)
Savaş ve Barış (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.