Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Müştak Serhazin- Nüzhet Hanım
Mor menekşe... Nüzhet'in vazgeçilmez menekşe tutkusu. "Öldüğümde mezarımın üzerine menekşeler ekin..." demişti. "Renk renk menekşeler." Hayır, öyle duygusal biri değildi. Melodramdan hoşlanmaz, arabesk muhabbetlerden nefret ederdi. Sahiden mezarının üzerinde menekşeler istiyordu. Üstelik bunu söylerken hiç kederli de değildi, son derece doğal bir tavırla söylemişti bu isteğini. O zaman saçma gelmişti. Taze bir mezar, toprağın üzerinde menekşeler, altında Nüzhet... Hayır! Öldüğüne inanmadığımdan değil, onun ölümüne inanmanın nasıl bir şey olduğunu bilmediğimden. Nüzhet ve ölüm asla bir arada düşünülemezdi. Yeryüzünde, hayatı ondan daha çok seven birini tanımamıştım. Bunu bildiğim için "Mezarıma menekşeler ekin," dediğinde en küçük bir elem kırıntısı bile düşmemişti içime. Ne elem, ne bir burukluk... Ama şimdi, hiçbir zaman ölmeyeceğini düşündüğüm kadının cesedinin ardında böyle durmuş, onun olmadığı bir dünyada hayatın nasıl olacağını anlamaya çalışıyordum. Yanağımda bir sıcaklık hissettim. Nemli sıcaklık derimin üzerinde ince bir sızı bırakarak, dudağıma kadar ulaştı. Gözyaşımın tuzu belli belirsiz ağzıma yayılmaya başlarken...
Everest YayınlarıKitabı okudu
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Reklam
Seyit Kutub’un hezeyanları!
Seyit Kutub’un Hazreti Osman efendimiz hakkındaki akıl almaz iftiraları ile zekât konusundaki İslam’a zıt, sosyalizm benzeri sözlerini iki yazımda kaleme almıştım. Pek çok okuyucum Seyit Kutub’u böyle bilmediklerini ifade ederek başka hatalarının olup olmadığı konusunda sorular sordular. Bu itibarla kendisi hakkında bir yazı daha almaya karar
820 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Merhaba arkadaşlar. Günaydınlar olsun hepimize. Yaklaşık 2 haftamı bu değerli esere ayırdım. Epey zorlu geçen bir süreç oldu. Hatta bazen 2021 yılında yaptığım o hızlı okuma etkinliklerini özlediğim dahi oldu. Çünkü bir yerden sonra kitap okuma süresinin uzaması o kitabın etkileyiciliğini ortadan kaldırdığı gibi okuma isteğini de yok ediyor diye
Küçük Dorrit 
Küçük Dorrit Charles Dickens ·  Alfa Yayınları · 2020171 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Sahi, Nasıl Sevdin Sen?
Sahi, Nasıl Sevdin Sen?
Burak Aslanpay
Burak Aslanpay
Ne garip… Herkes aşk diye kıvranıyor ama gerçek aşka kimse şans vermiyor. Aşkla kapısına gittiğin kapıyı yüzüne kapatıyor. Sen çabaladıkça tutunduğun her dal elinde kalıyor. Şimdi, sen yokken başkaları öpüyor onu. Ve sen O’nun yüzüne bakmaya bile kıyamazken, başkaları dokunuyor onun tenine. Başkaları tutuyor senin tuttuğun o ellerden… Hayat O’nsuz zor geçecek. Yaşamak O’nsuz imkansız bir hale gelecek. Aldığın nefesler yetmeyecek çoğu zaman. Bir kere ölemedin belki ama, O yokken her sabah ölerek uyanacaksın hayata! Ölürsen öl! Bundan ona ne! O şimdi ellerin oldu. Seni terketti diye yalnız kalmayacak biliyorsun değil mi?
Sahi, Nasıl Sevdin Sen?
Sahi, Nasıl Sevdin Sen?Burak Aslanpay · Kutlu Yayınevi · 20196 okunma
Saat 03.35 koca bir ağrı ve davul gibi şiş bir damak. Evde benden başka sadece bir şey olsa çok da yardıma koşmayacak biri var. Bir de kedim o da zaten :) bugün dişcideydim benim için acı ama okuyanlar için aman disci mi abartma denilecek durum için. Stresli bir dönemden mi geçiyorsun dedi. Stres bir dönem ve içinden mi geçiliyor ben onu genel
Reklam
İçinde ‘nasıl anlatılır’ını bilmediğin bir boşluk. Ruhunda sana ait ama sana benzemeyen bir alan. En çok onu arıyorsun. En çok ondan kaçıyorsun. Bir tanımı yok. Kitaplarda yok, şarkılarda, şiirlerde yok; gündelik yaşamın içinde en ufak emaresi yok. Onu bulamadığından bileğin kağıtlara düşüyor. Onu bulamadığından aydınlıklardan siliniyor
Birçokları anlamayacak olsa da anlatmak zorunda olduğumuz, gecemizi gündüzümüze katarak insanlara hatırlatmakla yükümlü olduğumuz şeyler var. Her ne kadar menfi duyguların coştuğu bir hengâmda, akıl ve analiz gözden düşse de bir okuyan, bir lahza olsun üzerine düşünen birileri olur diye anlatmamız gereken şeyler var. Zira menfi galeyan, tarih
KUTUP YILDIZI O korku vardı hep çıkılan yolda O korkusuzluk vardı Suyun su olduğu günden beri akardı Biri can verip aydınlatır Diğeri boğar ve yakardı Yaşamın her dönüm noktasında
112 syf.
·
Puan vermedi
Bir kuşun ötüşüyle bir çocuğun ruhu arasında münasebet vardır.
Kelime anlamı macera ve serüven olan, Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğini taşıyan Sergüzeşt, bir aşk trajedisi üzerinden kölelik ve tutsaklığı konu alıyor. Dönemin toplumsal yapısının ve eşitsizliğinin ustalıkla kaleme alınması yaşanan zorlukları gözler önüne seriyor. Kitap esaretin ve tutsaklığın yok edici
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 201945,7bin okunma
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Kişilik halleri!
"Bir kimse bir görüşte , bir düşüşte idrak ettiğini lisanı ile yıllarca anlatamaz. Bu hali içine ek ve büyüt, o sana hitap edecek hale gelince karşılıklı sen ve halin dile gelip konuşursunuz, şimdi sakın kurcalama. Böylece zaman sende ziynet bulur,"
ÖLÜ MÜ DENİR-2
“Kimse hüzünlü olmasın Sırası değil hüznünün daha Bir gün bir şehrin alanında Bir mermer yığının gözlerine Omuzlarına düşerse bir çınar yaprağı Hüzünlensin yaşayanlar o zaman Sırası değil hüznün daha. Öylesine sıkılmış ki yumrukları İyice sikilsin diye yumruklar Saklansın diye bir armağan gibi bu katılık Öylesine sıkılmış ki yumrukları Kimse hüzünlü olmasın Kimse hüzünlü olmasın diye Sırası değil hüznün daha Unutulsun bu gövdeye duyulan hasret Unutulsun bu alışılmış duyarlılık O sade, o kadar kalabalık ki Unutulmamaya değer onların insan gövdeleri Ve unutmamalı mutlaka Dolsunlar diye yüreklere Dolsunlar damarlara. Ölü mü denir Ölü mü denir şimdi onlara.”
Sayfa 57
Macide kendini yapayalnız hissetti. Bu his, ona şimdi yabancı bir şey gibi geliyordu. Evvelce de uzun yalnızlık seneleri yaşamıştı, fakat o zaman bundan kurtulmak için çabalıyor ve bir şeyler, bir şeyler yapıyordu. Halbuki şimdi ruhunda en ufak bir kımıldama bile yoktu. Yalnızlık hissi asabına tatlı bir rahatlık veriyor ve kafası, uzun zaman koşup yorulduktan sonra güneşin altına ve sarı otlara yatan bir çocuk vücudu gibi ince sızılarla karışık bir uyuşukluğa gömülüyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.