Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
423 syf.
·
Puan vermedi
"Kendiniz olmakta güçlük mü çekiyorsunuz" "Kendim olmalıyım, kendim olmalıyım, kendim olmalıyım" " Bir başka birisi olmak" "Ben bir başkasıyım" "Hiçbirimiz kendimiz değiliz" "Kendisini harekete geçirecek, kendisini alevlendirecek 'öteki'ni kendi yüzünü ve ruhunu yansıtacak bir ayna
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
Bu Yıl İçinde Bazılarını Tekrar okuduğum ve En Sevdiğim Kitaplar Şeysi
1)Toplumumuzun ve Kendisinin kurbanı kendimi gördüğüm Selimciğim Işık Oğuz Atayın hem melankolik hem kendimde hissettiğim şeyleri çok iyi açıklaması ve oradaymışçasına yazması ama bunu yaparken'de sarkastik dilinden ödün vermeyip arabeske bulaşmama ustalığını göstermesi açısından :(
Tutunamayanlar
Tutunamayanlar
2)Okurken Elimden Bırakamadığım kendisine bağımlı
Reklam
325 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
“Sevgi ve şefkat eli değmeyen zeka ve eğitim beş para etmez.”
Kendisi 32 yaşında olup zeka seviyesi bu yaşlarda olan normal bir insana göre daha alt seviyede olan Charlie’nin, kendisi için zorluklarla dolu bir hayat sürerken bir deneye, denek olarak başvurmasıyla başlıyor hikayemiz.. Daha küçük yaşlarda durumunun anlaşılamamasıyla birlikte annesinin evde istemediği, en yakın arkadaşı olarak gördüğü insanlardan bile zorbalık gören, zeka seviyesi nedeniyle dalga geçilen, hor görülen ama buna karşın onlara hep gülerek cevap veren, çünkü gülerse daha çok arkadaşı olacağına inanan Charlie’nin hayal ettiği tek şey olan akıllı olmak ve hayat ona ikinci şansı sunuyor. Bir anda dünya değişiyor ve Charlie bir dahi oluyor. Daha önce yapamadığı şeyleri müthiş bir zekayla yeniden yapıyor. Ancak ne kadar akıllı olursa o kadar etrafındaki insanlar azalıyor. Moronluktan dahiliğe ve sonra yine en başa dönen Charlie’nin yaşam mücadelesi bu.. Okurken insanı duygudan duyguya sokan, sanki oradaymışçasına her ayrıntıyı hissettiren bir anlatım. Kalabalıklar içinde yalnızlık daha iyi betimlenemezdi diye düşünüyorum. Kendimi ağlamamak için zor tuttuğum bir kitap ve şunu belirteyim; seni asla unutmayacağım Charlie…
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201514,9bin okunma
255 syf.
9/10 puan verdi
Leo Buscaglia’ nın bu kitabı bir öğretmenim tarafından tavsiye edilmişti. Başladığımda yaşım küçük olduğundan dolayı kütüphanemde uzun zamandır bekleyen bir kitaptı. Başlamak bu yaz nasip oldu ve gerçekten hayatı bu kadar iyi betimleyen ve insan yaşamını bu derece iyi analiz eden ve bu noktada hayat için küçük nüsanslar veren bir kitap daha önce okumamıştım. Zaten içeriği genel olarak konferanslarının yazılı hali olduğu için okurken sanki oradaymışçasına bir ruh haline kapılabiliyor insan. Öyle ki şimdi de kitapta bahsettiği sevmek (Love) kitabını da okumak için sabırsızlanıyorum. Velhasıl şahsım adına okunması gereken bir kitap.
Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek
Yaşamak, Sevmek ve ÖğrenmekLeo Buscaglia · İnkılap Kitabevi · 20201,026 okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
Yazar kitabın ilk bölümünde Suriye'ye belli aralıklarla yaptığı ziyaretler neticesinde edindiği bilgi, tecrübe ve deneyimlerini aktarıyor bizlere. Daha sonraki bölümde ise Suriye'nin farklı şehirlerine yapmış olduğu gezilerden bahsediyor. Şehirlerin tarih dokusu ve özellikleri bahsedilirken sanki oradaymışçasına bir hisse kapıldım. Anlatılanlar fotoğraf ve haritalar ile desteklenmiş ve bu da kitaba ayrı bir zenginlik katmış doğrusu. Şehrin sokaklarını okuyun ve gözlerinizi kapatıp hayal edin bir an sanki siz gidip gezmişsiniz hissi yaratıyor. Bu bölüm böyle bir tad bıraktı bende. Kitabın büyük bir bölümünde ise Suriye'ye ilim yönünden katkı sağlayan âlimlere genişçe yer verilmiş. Kitabın sonuna yaklaştıkça ise savaşın Suriye üzerine etkilerini okumaya başlıyoruz. Bu bölümden öncesine kadar büyük bir iştah ve heyecanla okuduğum kitabı bundan sonra üzüntü ve keşkelerle okudum. Ülkemiz insanlarının Suriye denilince akıllarına gelen ilk belki de tek şey "sığınmacı" olmaları geliyor. Siyasi açıdan bakmak, değerlendirmek belki de böyle dar bir çerçeveden bakmaya neden oluyor. Ama ben bu kitabı okurken oraya dair bambaşka bir fikirler edindim. Ayrıca büyük bir ilim, tarih ve kültür zenginliğine sahip bir ülkenin işgaline, insanlarının ülkelerinden çıkmak zorunda kalmalarına da üzüldüm. Kitabı bitirip masama bırakırken dilimden dökülen son cümle 'Rabbim kimseyi vatanı ile imtihan etmesin' oldu.
Bir Rüyayı Hatırlar Gibi
Bir Rüyayı Hatırlar GibiTaha Kılınç · 0302 okunma
350 syf.
·
Puan vermedi
Gelelim İskenderiye Dörtlüsü’nün üçüncü kitabına. Önceki iki kitaptan farklı olarak üçüncü kitapta anlatıcımız Darley değil, Mountolive. Aslında daha önceden ismini bile laf arasında birkaç kez duyduğumuz bir karakterdi ama burada birdenbire tüm anlatının başkişisi oluveriyor. Elçilikte küçük bir görev üstlenmiş olan, geleceği son derece parlak İngiliz Mountolive Arapçasını ilerletmek üzere bir yıllığına Mısır’a gönderilmiştir. Burada Hosnani’lerle samimi bir ilişki kurar, sonrasında Pursewarden ile arkadaş olur. Bu çevreye girmesiyle beraber bütün karakterlerle bir bir yolları kesişir. Okuma zevkinizi kaçırmamak için akışla ilgili daha fazla bir şey söylemeyeceğim. Yazarın söylediği gibi bu kitap gerçekten de ‘bütün romanı bir arada tutan çivi.’ İlk kitabı keyifle okumuştuk, ikinci kitapta Balthazar’ın bakış açısıyla olaylar büyük oranda yön değiştirmişti ama burada bambaşka şeyler oluyor. Okurken defterime şunları yazmışım: “İlk kitapta Darley’in anlattıklarını düşününce, Darley fazlaca mı safmış? İki kitaptır okuduğum her şey … nın tezgahının ürünü müymüş? Şok içindeyim şu an.” Gerçekten hem bütün seriyi bir arada tutan hem de serideki her şeye ve herkese bakışımı değiştiren bir kitap oldu Mountolive. Bazı kısımlarını nefes almadan okudum desem yeridir. İskenderiye’nin havasını, suyunu, kokusunu, müziğini oradaymışçasına duyduğumu, hissettiğimi söylememe gerek var mı?
Mountolive
MountoliveLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022248 okunma
Reklam
308 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Bir muhteşem amerikan bohemyası!
Okurken patti ve robert'ın derin dostluklarına ve muhteşem aşklarına şahit olmanın yanı sıra, jack kerouac, allen ginsberg ve william burroughs olmak üzere beat kuşağını, andy warholun ağırlığını, edie sedgwick'in güzelliğini ve yine patti'nin janis joplin ve jimi hendrix ile anlarını oradaymışcasına hissetiren, akıcı anlatımı ile kendine hayran eden Patti.. Robert’ın polaroidle çektiği fotoğraflar.. keşke o dönemde yaşasaydım dedirten Chelsea Hotel..
Patti Smith
Patti Smith
Çoluk Çocuk
Çoluk ÇocukPatti Smith · Domingo Yayınevi · 20151,722 okunma
423 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kendimden utanarak itiraf ediyorum: Düşlerin Ötesinde benim okuduğum ilk Nora Roberts kitabıdır. Nasıl böyle bir hata yapabildim? Nasıl böyle bir yazarı kaçırmış, okumamış olabilirim? İsmini çok kez duymuş olmama rağmen nasıl görmezden gelebilirim? Okuduğum en iyi karakterler bu kitabın içindeydi. Okurken 1 dakikasında bile sıkılmadım. O kadar
Düşlerin Ötesinde
Düşlerin ÖtesindeNora Roberts (J.D. Robb) · Epsilon Yayınları · 2009188 okunma
50 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Stefan'ın benim kalbimde uzun zamandır özel bir yere sahip olduğundan dolayıdır objektif yaklaşamadığım bir kitap oldu. Önceki incelemelerde belirtildiği üzere Stefan'ın en zayıf kitaplarından biriydi. Her zaman çaresizliği konu alan Stefan'ın ilk defa bu denli mutluluğa odaklandığına şahit oldum. Yine klasik ölümlü sonlarına yer verse ilk iki hikayede okuru az da olsa mutlu etmeye çalışmış. Kitaba başlığını veren ilk hikaye Lyon'da Düğün kalbime dokundu diyebilirim. Umutsuzluğun insan ruhunu sardığı o boğuk anı harika betimlemeleriyle oradaymışçasına hissettirdi Stefan. İnce ruhlu yazarımız tabii ki dönem şartlarını da geleceğe aktarmayı başarıyor. Tarihi olaylara konu olan Lyon'daki karmaşayı ve umutsuzluğu herkesten farklı olan, umut dolu bir çiftle anlatıyor. İlk hikayeyi okurken Stefan ile bağ kurduğunuzu cidden hissedeceksiniz. İkinci ve üçüncü hikayeler ise çok sönüktü. Özellikle ikinci hikaye sanki yazarlığının ilk yıllarında ele almış da bir yolunu bulup yayımlanmış gibiydi. Klasikler serisindeki diğer kitaplarını da okuduysanız yazım dilindeki farklılıkları göreceksinizdir.
Lyon'da Düğün
Lyon'da DüğünStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202130,8bin okunma
501 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
52 günde okudu
Afganistan kültürü nedir, Afganistan’da erkeğin toplum içindeki yeri nedir, Afganistan’da kadının toplum içindeki yeri nedir, baba oğul ilişkisi nasıldır ya da nasıl olmalıdır (ki ben aslında bu kitaptaki baba oğul ilişkisinin Afganistan’da gerçek bir baba oğul ilişkisinin örneği olduğuna da inanmıyorum) hepsi var bu kitapta. Çok güçlü bir kalem ve bence oldukça iyi bir çeviri. Afganistan’ın ata sporlarından olan buzkaşiyi siz de yaşıyorsunuz, o atların üzerinde tekenin leşini almaya çalışıyor, uğraşıyor, yırtınıyor, koşuyor, terliyor, gerektiği takdirde rakibinizi öldürmeye çalışıyor, yani yapılabilecek her şeyi siz de o anda okurken yapıyorsunuz. Çok canlı bir anlatım. Doğan anlatımları da çok güçlü bence. Afganistan’ın o sarp dağları, toz toprak içindeki bozkırları ve zor iklimi, sanki oradaymışçasına yaşatıyor kendisini. Ben çok beğendim
Atlılar
AtlılarJoseph Kessel · Can Yayınları · 198374 okunma
Reklam
120 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Zamanda Edebî Bir Seyahat: Derde Deva Randevu
‘’Derdin devası belki de aynı derdi üstlenmiş bir kişiyle buluşmakla belirir?’’ (s. 11) 1866 St. Peterburg’una gidip
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
’nin sigarasını yaktıktan sonra onunla birlikte kumar masasına oturup aşktan, yalnızlıktan ve toplumsal problemlerden konuşmak ister misiniz? Veya 1968’e gidip Bozkırın Tezenesi
Neşet Ertaş
Neşet Ertaş
’ın 3 ay cezaevinde kaldığı sırada
Derde Deva Randevu
Derde Deva RandevuMurat Menteş · April Yayıncılık · 20193,244 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah gençlik...
Yine muhteşem kişilik analizi yapan nadide bir Zweig eseri, Zweig’ın herhangi bir kitabını okuduysanız bilirsiniz ki sevgili Zweig, çok iyi duygu aktarımı yapan bir yazardır. Spoiler vermeden kısaca kitabın konusunu aktaracak olursak: hâla biraz çocuksanız ve ailenizden uzak bir şehre ilk defa okumaya gittiyseniz başlarda orada yaşadıklarınız hiçbir zaman unutulmayacak olan kötü anılar olarak kalacaktır. İdolün olan insana kendini kanıtlama çabası, özgüven kırılması, ezilme duygusu, kalabalıklar içinde yalnızlık… bütün bunları hepimiz en az bir kez yaşamışızdır. Kitabı okurken de tüm bu duyguları yaşayan genç bir delikanlının kısa yaşamına Zweig’ın muhteşem anlatımı ile siz de oradaymışçasına hikayeye konuk olacaksınız diyebilirim. Ben severek okudum umarım incelemem de sizin de en kısa zamanda okumanızı sağlar… :) kitapla kalın efenim :))))
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,1bin okunma
64 syf.
7/10 puan verdi
Okurken üşüdüm...Yazar, kuzey kutbuna gitmeyen birini bile oradaymışcasına içine çeken bir anlatımla yazmış.Kendimi kitaptaki karakterlerin yerine koyunca gerçek bir çaresizlik ve umutsuzluk hissettim.
Ateş Yakmak
Ateş YakmakJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202311,5bin okunma
511 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Herkese merhabalar... İhanetin nasıl alttan alta işlendiğini, gerilimin insanı terletircesine tırmandığını ve insana büyük heyecanın yüklendiği muhteşem bir kitaptan bahsediyorum. Evet bu kitap yani "ihanet noktası" gerçekten ama gerçekten çok kaliteli bir kitap. Çünkü işlenen olaylar, karakterleri, yer ve zaman kusursuz bir şekilde ele alınmış. Bununla birlikte kitap çok akıcı bir şekilde ilerliyor ve elinize aldığınız vakit kendinizi sanki oradaymışçasına olayların içinde buluyorsunuz. Okurken günümüz koşullarına uydururken buldum kendimi, şöyle ki: ya bu kitaptan bahsi geçen göktaşı gibi şimdiki bürokratlar bizleri bunun gibi yüzlerce şeylerle kandırıyorlarsa ve bizler de onlara inanıyorsak ya da bu gibi asparagas materyallerle insanların hayatlarına son veriliyorsa? Neyse işte büyük ihtimalle de dönüyordur bu tür olaylar. İyi düşünüp karar verip doğru kişileri yönetici olarak seçmek gerek galiba. Kısacası bu kitabı mutlaka ama mutlaka okuyun derim. Saygılar. Esenlikler dilerim.
İhanet Noktası
İhanet NoktasıDan Brown · Altın Kitaplar · 200513,3bin okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Psikolojiye dair fazla kitap okumama rağmen, bu kitap son bıraktığım yerden de bir üste çıkardı beni. Öncelikle gerçek yaşamdan alıntılanan ve duyguların paylaşıldığı bir kitap olması dolayısıyla çok etkili bir eser. Eserin ilk kısmında kampta geçirilen veya geçirilmeye çalışılan zamanla ilgili, oradaymışçasına gibi hissettiren bir üslupla yaşanılanlar paylaşılıyor. Okurken yaşanılanlara üzülmek ve hala böyle şeylerin olabileceğini düşünmek insanı derinden etkiliyor. Eserde yaşanılanların doğal bir sonucu olarak acıdan nasıl bir anlam çıkarılabileceği baştan sona anlatılmış. Aslında mevcut hayatımızda büyük ya da küçük herkesin bir acısı var. Ve bu acıların etkisini tartışmak kimseye düşmez. İşte yazar da buraya değiniyor. Ve adeta şunu ifade ediyor. Acının en fazlasını yaşadım. Ben ve yanımdakiler bunu yaşayarak hayatta kalma umudunu kendimizde buluyorsak neden diğer acılarda da bunu başaramayalım. İşte bunu keşfetmeyi sağlayan derinlikli bir eser. Herkesin hayatına dair bakış açısını değiştirip zenginleştireceği bir eser. Mutlaka okunmalı.
İnsanın Anlam Arayışı
İnsanın Anlam ArayışıViktor E. Frankl · Okuyan Us Yayın · 202335,3bin okunma
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.