Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hiçbir iktidar masum değildir. Bütün iktidarlar öyle ya da böyle, birinin katilidir…"
"Yirmi yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki," dedi Bedap. "yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı, ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir."
Sayfa 215 - Metis EdebiyatKitabı okudu
Reklam
Söyleyecek söz bulamıyorum, ne yapayım. Öyle bir sessizlik çöktü ki, bu sessizliğin içine seslenemiyor insan.
Sayfa 199 - Nilüfer
20 yaş dolaylarında öyle bir an vardır ki, yaşamının geri kalan kısmı boyunca ya herkes gibi olmayı ya da farklılıklarını erdeme dönüştürmeyi seçmen gerekir.
Kısacası biz 𝑝𝑒𝑟𝑠𝑜𝑛𝑎'ya, yani karşımızdakinin bize gösterdiği maskeye bakıyoruz ve maskeyi kaldırıp arkasındaki 𝑘𝑖𝑠̧𝑖'yi göremiyoruz Ancak o kişiye odaklandığımızda bunu yapabiliriz. Fakat öyle görünüyor ki gerek kendimizi gerekse diğer insanları olduğu gibi tanımaktan korkuyoruz.
Sayfa 78 - Say Yayınları 5. Baskı Çevr. Orhan DüzKitabı okudu
Sabah ya da akşam, cuma ya da cumartesi hiç fark etmiyordu, öyle ya da böyle, değişen hiçbir şey yoktu hayatında!
Reklam
Öyle ya.Bir eser ,Kitap ,resim , bina veya beste , insan ruhunun derinliklerine nüfus ediyorsa degerlidir.
O’nu unutursam her şeyi unutacağımı düşünmüştüm ama öyle olmadı. O’nu unutmak, her şeyi hatırlamamı sağladı. Hani bir gün demiştin ya bana “İnsan, kendi trajedilerini anlatmak için gülmeyi icat etti.”
Başımı almış gidiyorum ... Önemli olan, birtakım yolların olayı da, okuyanı da bir yerlere ulaştıramayacağını, buna karşılık ancak bir iki yolun sonuna dek gidileceğini okuyana sezdirmemek ... Buna cok dikkat etmeliyim. Kişileri de hem var kılmalıyım, hem de belirsizlik içinde bırakmalıyım. Öyle düşünüyorum ya, gerçekte ne demek bu? Öznenin ara ara belirsizleşmesi…
Bu paragrafı çerçeveletip asmak istiyorum. Uzun ama okuyun lütfen.
Bir evliliğin başlaması için pek çok iyi ya da kötü neden olabilir. Ama hiçbiri, tecavüz kadar tuhaf bir başlangıç yaratamaz. Hele kız çocuğunun genital bölgesini, mikroplardan korumak işlevinde olan bir zarın kaybının, bir insanın yaşamını değiştirmesi kadar akıl dışı bir şeye zor rastlanır. Bu, evine girerken camı kıran hırsıza evin tapusunu vermek ve gönüllü hizmetçisi olmayı teklif etmek kadar mantığın iflasına işaret eder. Evlilik öncesi taraflar birbirini araştırır ve kötü bir özellik gördüğünde de bu evlilikten vazgeçer. Peki birinin tecavüzcü olduğunu bile bile evlenmenin amacı nedir? Bir barbarın tecavüzlerine evlilik içinde rahat rahat devam etmesi mi? Diyelim ki şişmiş gözleri mosmor bir kadına soruyorsunuz: "Peki, neden seçtin kocanı?" O da şöyle bir cevap veriyor: "Çünkü o, bir tecavüzcü." Eğer bu söz saçmaysa, kızları tecavüzcüleri ile evlendirme anlayışı da bir o kadar saçma ve ahlaksızca. Bir zar değil ki kadın, bir birey ve değerini altı üstü bir zar belirleyemez. Öyle olsaydı, soğan kat kat zarlarıyla en değerli şey olurdu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
Hani, çok güçlü bir akıntıya karşı yüzmeye çalışırken birden vazgeçip kendini akıntıya bırakırsın ya, öyle bir şeydi işte.
"Öyle ya üzüntünün olmadığı yer var mıdır?"
-Öyle mi? Hiç bitmiyecek mi senin bu okuman? -Bitmiyecek... Hiç bitmeyecek! -Niyetin kâtip olmak mı yani? -Hayır. -Ya? -İnsan olmak...
Sayfa 243Kitabı okudu
Peki ama nasıl oluyor da siz, insan için yalnızca normal, olumlu olanın... kısacası, yalnızca refahın, mutluluğun yararlı olduğuna böylesine kesin, kendinize büyük bir güvenle inanabiliyorsunuz? Çıkarlar konusunda mantığınız yanılıyor olamaz mı? Öyle ya, belki yalnızca mutluluğu sevmiyordur insan? Belki aynı ölçüde acıyı da seviyordur? Belki acı da mutluluk kadar çıkarınadır? Ayrıca, insan kimi zaman acıyı çok, tutkuya varan bir sevgiyle arzular. Gerçektir bu. Bunu görmek için insanlık tarihini gözden geçirmeye hiç gerek yoktur. Bir insansanız ve az da olsun yaşadıysanız, kendinize sorun bunu.
Sayfa 43 - can yayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.