Benim sorum; yani beni elli yaşında intihar düşüncesine sürükleyen soru, en aptal çocuktan en bilge ihtiyara kadar her insanın ruhunda var olan en basit soruydu, yani gerçekten kendimde gördüğüm kadarıyla, onsuz hayatın mümkün olmadığı soru. Soru şundan ibaretti: "Bugün yaptığım, yarın yapacağım şeyin sonu ne olacak, bütün hayatımın sonucu ne olacak?"