Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mustafa Kemal Anlatıyor
"Ben 1. Dünya Harbi'nin müttefiklerimiz için iyi netice vereceğine itimat etmiyordum. Fakat emrivakiden sonra bulunduğum cephelerde harbi başarıya ulaştırmaya çalıştım… Başkomutan Vekili Enver Paşa, her hareketinde bir ordu mahvederdi: Sarıkamış'ta olduğu gibi… O ve arkadaşları zaten daha evvel Türk milletini ve ordusunu tabii
Sayfa 99 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Tanrıça İnanna, Gilgameş'e daha Huluppu ağacını kestirdiği zaman göz koymuş­tu. Fakat o sıralarda Tanrıça'nın bir sevgilisi vardı. B ir gün her nedense ona kızmış ve ondan ayrılmıştı. Gilgameş'i, canavarı öl­dürüp elini yıkadıktan ve kendisine eski düzeni verdikten sonra ilk gören Tanrıça İnanna oldu. Çok yakışıklıydı.
Reklam
_Herkes, kendinden kaçar. Lucretius _Ama eğer kaçmazsa, neye yarar? Kendi kendinin yoldaşı olarak kendini zorlar. Böylece zahmet çektiğimiz zaafın, kendimize ait olduğunu bilmemiz gerekir. Hiçbir şeye katlanamayan bizler, her şeye katlanmaya yöneldiğimiz zaman zayıflarız. Bu, bazılarını ölüme sürüklemiştir. Yaşam ve dünyanın kendisi iğrençlik dolu
Espriler - Otobiyografi
_Nükte’yi anlamak oldukça güç. _Nükte, benzemezin içindeki gizli benzerleri açığa çıkarma yeteneğidir. _Nükte, zeka ürünü olarak haz üretmeye yarayan bir etkinliktir. Esprilerin malzemesi, yasaklanmış arzulardır. _Bazı Nükte formülleri: Şaşırtma, aydınlatma, karşıtlıklar, anlamsızlıktaki anlam. _Kraeplin: Karşıt iki kavramın birleşimi ve
Birinci Harbi Umumi sırasında maden kömürü tedarikindeki müşkülattan dolayı, artık trenler muntazam seferler yapmamaya başlamışlardı. Hemen her istasyonda, lokomotifler islim alıncaya kadar beklemekte ve bunun için de külliyetli odun yakmaktaydı. Artık trenlerde, hareket saati makinistlerle istasyon memurlarının elindeydi. Trenlerin hareketi oduna
Birinci Harbi Umumi sırasında maden kömürü tedarikindeki müşkülattan dolayı, artık trenler muntazam seferler yapmamaya başlamışlardı. Hemen her istasyonda, lokomotifler islim alıncaya kadar beklemekte ve bunun için de külliyetli odun yakmaktaydı. Artık trenlerde, hareket saati makinistlerle istasyon memurlarının elindeydi. Trenlerin hareketi oduna
Reklam
Kibir ve gurur abidesi Foma Fomiç
— Foma, ben yine arkadaşlığına layık olacağım; yemin ediyorum ki, olacağım! — Layık olacaksınız ha?.. Bunu neyle temin ediyorsunuz? Ben Hristiyan olarak sizi affedeceğim, hatta sizi seveceğim de... Ama insan, hem de mert bir insan olarak sizi ister istemez küçümseyeceğim. Bunu ahlak namına yapmalıyım, yapmaya mecburum. Çünkü, tekrar söylüyorum:
Sayfa 142Kitabı okudu
Babam Bekir Berk Ertuğrul Hakan Berk BEKİR BERK’İN ilk eşinden oğlu, Ertuğrul Hakan Berk’tir. O da babası gibi bir avukat. Balıkesir Barosunda görev yapıyor. Hakan Berk, babasıyla ilgili hatıra, bilgi ve belgeler konusunda bize yardımlarda bulundu. Bize gönderdiği hatıralarda, ilk kez duyacağınız ilginç anekdotlar da var. Oğlunun kaleminden Bekir
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Mustafa Kemal politikayı bir yana itti. Artık yapılması gereken bir işi vardı. Kuzey Afrika'ya gidip İtalyanlar'la savaşmalıydı. Suriye ve Mısır'dan geçen uzun kara yolu dışında Türkiye'nin Kuzey Afrika'yla bağlantısı kesilmişti. İtalyanlar denizin denetimini ellerinde tutuyorlardı; filoları Çanakkale Boğazının da çok
Reklam
Mustafa Kemal politikayı bir yana itti. Artık yapılması gereken bir işi vardı. Kuzey Afrika'ya gidip İtalyanlar'la savaşmalıydı. Suriye ve Mısır'dan geçen uzun kara yolu dışında Türkiye'nin Kuzey Afrika'yla bağlantısı kesilmişti. İtalyanlar denizin denetimini ellerinde tutuyorlardı; filoları Çanakkale Boğazının da çok
Viyolonsel adlı öykü, Sabahattin Ali Güneş, yüzüne yeşil yelpaze tutan mahçup bir kadın gibi iri yapraklı ağaçların arkasına saklanırken, muhtelif milletlere mensup bir seyyah kafilesi -sarı otlardan yapılmış evleri arı kovanına benzeyen- bir zenci köyüne girdiler. Kabile reisi, yirmi seneden beri Afrika’nın bu sapa köşesine uğramayan beyazları
ATSIZ'IN GEÇİCİ «DOKUNULMAZLIĞI» Atsız'ın Haydarpaşa Lisesi'ndeki öğretmenliğinin ikinci yılı bir hayli hareketli geçti. Bir grup arkadaş, o güne kadar lisede çıkarılmayan, fakat diğer liselerde varlığını işittiğimiz, hatta gördüğümüz «Duvar Gazetesi» çıkarma işine giriş tik. Resim odasını «yazıhane» yaptık. Yazılar yazıldı,
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.