kafayi siyirmadan 3 gun evvel
böylelikle uyuyamamaktan korkmaz hale geldim. korkacak hiçbir şey yoktu. çok daha olumlu taraflarını düşünmem yeterliydi. işin özü, uyuyamamanın yaşamımı genişlettiğini düşündüm. gece ondan sabah altıya kadar olan zaman aralığı yalnızca bana aitti. bu, bir günün üçte birine denk gelen zaman, bugüne kadar “uyku” diye, “sakinleşmek için tedavi biçimi” diye adlandırdıkları eylem tarafından tüketiliyordu. fakat bu süre artık bana aitti. hiç kimseye değil. bana. ben o zamanı dilediğimce kullanabilirdim. hiç kimse tarafından rahatsız edilmeden, hiç kimsenin taleplerine maruz kalmadan. evet öyle, tam anlamıyla genişletilmiş bir zaman. yaşamımı üçte bir oranında genişletmiştim.
Sayfa 68 - doğan kitapKitabı okudu
Güne Egzersizle Başla
Spor yapmak, bedenine iyi bakmanın, ona teşekkür etmenin ve canlılığı hissetmenin en etkili yollarından biri. Spora zaman ayıramıyorum diye düşünme; mesela alarmını erkene kur, sabah egzersizi ile kendini hiç olmadığın kadar dinç ve enerjik hisset. Sabahın ritmine ayak uydurduğında kendinde gördüğün değişimler seni çok mutlu edecek.
(Kendi görüşümü de katmak istiyorum. Güne başlarken sırasıyla ilk olarak nefes egzersizleri yapmak, meditasyon yapmak ve kitap okumakla güne başlıyorum. Güne başladığım saat aralığı 05:30 - 06:00. Hiç düzenli uyku uyumadığımı uzun zaman sonra farkettim. Geçte değil belki, belki böylesi daha hayırlıdır. Bunları yaparak önce ruh sağlığım, hislerim, düşüncelerim, enerjim, duygularım kısacası yaşam şeklimin değiştiğini görmek yazarın dediği gibi çok mutlu ediyor. Çünkü birebir yaşıyorum. Umarım erken uyuyup sabah dinç kalkmanın ve egzersizler yapmanın ne kadar kıymetli olduğunu fark edebiliriz. Sevgilerle…)
Sayfa 79 - HAKAN ÖZKANKitabı okudu
"Çağ", bir kavram olarak, Türk fikir dünyası için oldukça yeni sayılabilecek bir kelime. Kelimenin kökeni Moğolca: "Çağ" ("Tsak"). "Moğol Çağı"nda Türkçeleşmiş. Yakın zamanlara kadar bir kültür kavramı olarak göze çarpmayan bu kelime, zamanla, daha önceleri kullanılan "asr" kelimesinin yerini
Sayfa 47 - KOCAV Yayınları, Ocak 2014 İstanbul, "Çağdaşlık" ve "Modernlik" Üzerine Kavramsal Bir Analiz, 1.3. "Çağdaşlaşma" Üzerine Genel Bir Mülahaza, 1.3.1. "Zaman-giller Familyası" ve "Çağ" Hakkında Etimolojik ve
Çok daha olumlu taraflarını düşünmem yeterliydi. İşin özü, uyuyamamanın yaşamımı genişlettiğini düşündüm. Gece ondan sabah altıya kadar olan zaman aralığı yalnızca bana aitti. Bu, bir günün üçte birine denk gelen zaman, bugüne kadar “uyku” diye, “sakinleşmek için tedavi biçimi” diye adlandırdıkları eylem tarafından tüketiliyordu.
Pis Bir Akşam
bir paket sigarayı uç uca eklemişim
dilim dönmez olmuş ağzımda
öksürdükçe felaket başım ağrıyor
öyle de bezginim ki
öyle de yalnızım ki
çekilir gibi değil şu gazeteler
aylardan aralıkmış
aralık yazıyor duvardaki takvim
nedense hiç sevmedim şu aralığı
etimde kıymık gibi ağrıyıp durdu meret
çok mu hırpaladı soğuklar
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
aylardan aralıkmış
aralık yazıyor duvardaki takvim
nedense hiç sevmedim şu aralığı
etimde kıymık gibi ağrıyıp durdu meret
çok mu hırpaladı soğuklar çıplaklığımı
işsiz mi kaldım birdenbire bir sabah
Sayfa 104 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Bir sabah yeryüzünün merkezindeki yeryüzünün yüreğindeki Mekke halkı uyandıkları zaman Resûlullahin Allah'a nasıl iki yay aralığı kadar yaklaştığını duydular. bundan korktular ürperdiler bunun için hemen onu inkara geldi der Ama sonunda kabul ettiler insanlığın düşüşü böylece gerçekleşmiş ti O yükselişten bir iz olarak bize en doğru en iyi en güzel en özlü eskimez ve yıpranmaz tapınma olan namaz armağan olarak getirildi gerçek mümin namazı boyunca dünya kesilmiş bir kurban gibi ayaklarının ucunda durur.
Sayfa 45
İşin özü, uyuyamamanın yaşamımı genişlettiğini düşündüm. Gece ondan sabah altıya kadar olan zaman aralığı yalnızca bana aitti. Bu, bir günün üçte birine denk gelen zaman, bugüne kadar “uyku” diye, “sakinleşmek için tedavi biçimi” diye adlandırdıkları eylem tarafından tüketiliyordu. Fakat bu süre artık bana aitti. Hiç kimseye değil. Bana. Ben o zamanı dilediğimce kullanabilirdim. Hiç kimse tarafından rahatsız edilmeden, hiç kimsenin taleplerine maruz kalmadan. Evet öyle, tam anlamıyla genişletilmiş bir zaman. Yaşamımı üçte bir oranında genişletmiştim.
Sayfa 42 - pdf
aylardan aralıkmış
aralık yazıyor duvardaki takvim
nedense hiç sevmedim şu aralığı
etimde kıymık gibi ağrıyıp durdu meret
çok mu hırpaladı soğuklar çıplaklığımı
işsiz mi kaldım birdenbire
bir sabah ihzar mı yedim icra mı
uykulardan mı alınıp götürüldüm
kötü haberler mi yoksa
yoksa sevip alamadım mı
çok mu karaladılar yoksa
birgün karım diyeceğim yavruyu
bilmiyorum
bilmiyorum
naziler geçmiş bir şehir sanki içim
Tam olarak ne kadar uykuya ihtiyaç duyduğunuz, görünüşe bakılırsa kişisel bir meseledir. Ancak gecede yedi ila dokuz saat arasında değişen bir zaman aralığı, neredeyse hepimiz için geçerlidir. Çok şey, yaş, sağlık durumu ve son zamanlarda neler yaptığınızla ilgilidir. Yaşlandıkça daha az uyumaya eğilimli oluruz örneğin. Yeni doğanlar günde on dokuz saate, yürüme çağındaki bebekler on dört saate, küçük çocuklar on bir ya da on iki saate, ergen ve gençler de on saate kadar uyuyabilirler. (gerçi, çoğu yetişkin gibi onlar da genellikle fazla geç yattıkları halde erken kalkmak zorunda kalıp uyku ihtiyaçlarını bütünüyle karşılayamıyor olabilirler). Sirkadiyen döngüleri büyüklerininkinden 2 saate varabilen bir farkla ayrıldığı için bu sorun özellikle de onlu yaşlardaki gece kuşları için geçerlidir. Sonuçta ergenlik çağındaki bir gencin sabahları yataktan kalkmak için verdiği mücadelenin nedeni tembel oluşu değil biyolojisidir. Amerika'daki işleri daha da karıştıran, bir Newyork Times baş makalesinde, ''tehlikeli bir gelenek: liseye aşırı erken yaşta başlamak'' sözleriyle nitelendirilen durumudur. Times'a göre ise ABD'deki liselerin yüzde 86'sının ders programı sabah 8.30'dan yüzde 10'unun programı da 7.30'dan önce başlar. Oysa derslerin daha geç başlamasıyla hem katılımın hem de sınav sonuçlarının daha iyi olduğu, trafik kazalarında, depresyon ve kendine zarar verme oranlarında düşüşler yaşandığı gösterilmiştir.
Sayfa 275 - DOMİNGO YAYINLARIKitabı okudu
Sabah Aralığı
Beden yorgunluğundan daha kötü bir şeye yakalandım. Insanın eli ayağı kesiliyor. İnsan, tanrıyı yok sayan bu kadar insan arasında yaşayınca umutsuzluğa kapılıyor. Insanı yoran, pelteleştiren bu oluyor belki.
Sayfa 41 - Halil.Kitabı okudu
ne leyla ne şirin ne aslı gerçek efsane zehra'nin öyküsüdür
Dinimizin koruyucusu Şeyhimizin (Yüce Tanrı ondan razı olsun) yazdığına göre, çok önceleri, serveti ve orduları dillere destan bir kral varmış. Bu kralın hem güzellikleri hem
hünerleri birbirinden üstün yedi de km varmış. Bu kızlar, aralarına hiç erkek çocuk karışmadan birbiri ardından doğmuşlar. O zamanların güçlü kralları, hükümdarları bu kızlar
