Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
436 syf.
9/10 puan verdi
İnce Memed'in baş kaldırısı, aşkı, kötü ağalara kafa tutması. Kitaptan alıntı size: "sarı çiğdem çiçeklerinin sapları, yok denecek kadar kısacıktır. toprağa yapışmıştır. kayaların aralarına, sapsarı bir halı serilmiş gibi olur. güneş rengi. mor sümbüller diz boyudur. menekşeler ıslak, göz gözdür. parıldar. kırmızı çiçekler açar. kırmızıları hiçbir kırmızıya benzemez. billur kırmızısı... tatlı, sıcak. yerden fışkırırcasına bir yeşil türer. bir hoştur. alidağı'ndan aşağılara bakınca yeşilin yağmur gibi yağdığı sanılır. bulanık. kayalar, benek benek, türlü renkle nakışlanmıştır. hava burcu burcu çiçek kokar. eteklere doğru alidağı'nın kayalıkları kırmızılaşır, mora çalar. ak bulutlar değip geçer, alidağı nennilenir. yamaçta, binboğalar'a bakan yönden, seyrek çamların içinde bir pınar kaynar. yeşil. memed sularını oradan getirir. ortalık günlük güneşlik. dikenlidüzü ışığa boğulmuş. her şey, ağaçlar, çakırdikenler, taşlar, kayalar ışığa kesmiş. erimişler. bazı çiçekler de.."
İnce Memed 1
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,7bin okunma
382 syf.
·
Puan vermedi
İlk öncelikle her ne kadar vampirlerden ve meleklerden sıkılmış olsam ve her ne kadar seriye diğer okuyucular kadar hayran olmasam da Lonca Avcısı serisini gene de seviyorum. Beni hem ilk kitapta hem de ikinci kitapta genel olarak rahatsız eden tek şey, kitaptaki bazı şeylere çok vurgu yapılmasıydı. Örneğin birinci kitapta Elena kendini kolay lokma olarak görmüyordu ve bu yüzden dobra davranıyordu ve bu da sürekli gözümüze gözümüze sokuluyordu. Ben kolay lokma değilim. Evet benimle düzgün konuş yoksa bıçağımı saplarım. İç sesiniz bir süre sonra yahu tamam anladık kolay lokma değilsin!!! diye bağırıyordu. Neyse ikinci kitapta ise gene bu sorundan vardı. Bu sefer de Raphael'in Elena'ya 'sen benimsin, benim avcımsın' vb. cümleleri çok söylüyor olmasıydı. Bunu biraz eksiklik olarak gördüm. Bu hissiyatı bu kadar çok vurgu yapmadan bize vermeliydi. Onun dışında birde kitabın sonu biraz saçma geldi bana. Spoi olur mu bilmem ama başta Lujian'a o kadar çok öldürülemez, çok güçlü, hepimiz bir olsak dahi onu yenemeyiz derlerken sonda Raphael'in bir, "Şimdi!" demesiyle hepsi birden güçlerini onun üzerine yönelttiler ve Lujian'ı yendiler. Yani bu kadar kolaysa niye bu kadar tatava yaptınız başta. -,- Neyse demem o ki gene herkesin sevdiği bir seriyi ben gene o kadar da sevemedim, ama siz çoğunluğa uyun. ^^
Başmeleğin Öpücüğü
Başmeleğin ÖpücüğüNalini Singh · Yabancı Yayınları · 2015507 okunma
Reklam
662 syf.
10/10 puan verdi
Sapsarı bir kitap Yaşar Kemal'in deyişiyle. Kendini birden Çukurova'nın kavurucu sıcağında ( sarı sıcağında) buluyorsunuz. Sonra yağmur yağıyor birden (sarı yağmur) sizde ıslanıyorsunuz. Yüreğinize yağıyor sanki yağmur. Kah ağalar ile tartışıyor sofralarına konuk oluyorsunuz kah tarlada kan ter içinde çalışıyorsunuz. Herkesin okumasını tavsiye ettiğim bir kitap.
Yusufçuk Yusuf
Yusufçuk YusufYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20191,154 okunma
283 syf.
9/10 puan verdi
"Kalktık Horasan’dan sökün eyledik. Parlar omuzumuzda uzun şelfeler. Kurt sürüleri gibi dağıldık dünyaya, yayıldık mağrıptan maşrıka dek. Kırmızı yakut gözlü, uzun boyunlu atlarımızı Sind suyuna, Nil suyuna sürdük. Memleketler, kaleler, şehirler aldık, devletler kurduk. Harran ovasına, Mezopotamya’ya, Arabistan çölüne, Anadolu’ya, Kafkas
Binboğalar Efsanesi
Binboğalar EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20204,954 okunma
576 syf.
·
Puan vermedi
bugün kitaplığımı düzenlerken bir kere daha gördüm Karanlık Zihinler'i, bir kere daha dağlandı kalbim.Liam'la ilgili satırlarını görünce yine ağzım açık kaldı. Fedakarlıklarını görünce yine ve yine, yine aşık oldum canım Liam Michael Stewart'a. Okuyalı dört-dört buçuk aya yakın olmasına rağmen serideki her kitabın olay örgüsü hala aklımdadır. Şimdiye kadar okuduğum açık ara farkla en iyi fantastik ve distopik roman serisi bu.. .. Film çekimleri de bitti sanırsam. Liam'ı hep Colin Ford'e benzetsem de ve o oynamasa da çok büyük bir sorun değil bu. Sonuçta ben de dahil birçok insan Liam'ı yakışıklı betimlendiği için değil, sağlam kişiliğinden -evet aslında Buz Kapanı'ndaki aşkı demek istemişti..- dolayı seviyor. Ruby'e gelince, ırkçı değilim ama oynayan kişi en azından yeşil gözlü olsaydı, bütün okurların gözü hemencecik alışabilirdi. Evet, Clancy! Clancy'i ilk görünce çıldırmıştım. Seri boyunca esmer-kumral bildiğimiz Clancy sapsarı geldi önümüze. .. Kitabın sonuyla ilgili spoiler vermeyeceğim ama okuyan herkes Alexandre Bracken'ın istediğinde ne kadar acımasızca, kalbimizi sökerek yazabileceğini biliyordur herhalde. .. Ve son olarak -gerçekten, gerçekten son- ekleyeceğim ki, Karanlık Zihinler hakkındaki tek pişmanlığım sınavımdan 1 ay önce okuyup, sınavı geçirip 2. kitabı okumak için çatlamamdı.. Buz Kapanı elinizin altında değilse eğer, Karanlık Zihinler'i bitirmemeye çalışın bence...
Karanlık Zihinler
Karanlık ZihinlerAlexandra Bracken · Parodi Yayınları · 20213,533 okunma
383 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dağın Öte Yüzü üçlemesinin ikinci kitabıdır. Yaşar Kemal, romanın ilk tutkulu aşk öyküsüne de burada yer açar. Hüsne ve Recep’in tutkulu aşkları bir umut gibi yer alır romanda ama kış acımasızlığı içinde bu umudu yok eder. İki aşık kar fırtınasında kaçmaya kalkar ve kaybolurlar... Koca Halil, uzun bir süre oğlunun evinde saklanır ama orada olduğu anlaşılınca, kar fırtınasına dalar, kaybolur... Taşbaşoğlu, muhtarın üstelemesiyle ikinci defa tutuklanınca, kar fırtınası sırasında candarmalarla sığındığı mağaradan kaçar, kaybolur. (Çavuş’un Taşbaşoğlu’nun kayboluşuna verdiği doğaüstü anlatım, köylününkilerle örtüşür). Bu umutsuzluklar içinde sadece Hasan’ın ve ona eşlik eden Ummuhan’ın öyküleri umut taşır... Ve romanın sonunda, Hasan'ın gizemli taşının altında üç çiçek açar: “Taşın yerinde daha yeni açmış üç çiçek, kara toprağın yüzüne yaslanmış duruyordu. Birisi kırmızı, parlak bir billur kırmızısı... Yalım yalım... Uzun boyunlu. Birisi de sarı, ekin sarısı, güneş sarısı, sapsarı, billur sarısı... Uzun boyunlu. Birisi de mavi, devedikeni mavisi, camgöbeği, gök mavisi, deniz mavisi, yalım mavisi, billur mavisi ... Uzun boyunlu." Kış bitmiştir. Artık “yer demir, gök bakır’" değildir. Yaşar Kemal'i tanımayanlar, roman ve yazım diline hakim olmayanlar için roman sıkıcı gelebilir, gereksiz ayrıntılara, gereksiz tekrarlara kaçtığını bile düşünebilirler. Ama Yaşar Kemal bu yazım diliyle Yaşar Kemal'dir. Büyük ustaya saygıyla ve herkesin okuması dileğiyle...
Yer Demir Gök Bakır
Yer Demir Gök BakırYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20193,522 okunma
Reklam
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu sabah gözlerimi açtığımda her zamanki gibi yer yatağının içindeydim. Yorgani tutup omuzlarıma doğru çekerken, bu yatak beni öldürecek diye düşündüm bir an. Gerçi çok eskiden, ta çocukluğumda da bu tür yataklarda yatardım ama o yıllarda odaların tabanına ya uzun uzun biçilmiş tahtalar döşenir ya da sokak aralarındaki satıcılardan alınan sapsarı hasırlar serilirdi... #hasanalitoptaş #everestyayınları . . . Bu sözler ile ben de çocukluk yıllarıma gittim. Ne güzeldi o eski günler. Bu kitabı ilk gördüğümde kapağı çok hoşuma gitmişti. Kitabın içinde 5 tane öykü var. Bazı yerlerde resimlerle de desteklenmiş ve çok güzel olmuş. Masalımsı bir tat var. Toptaş, romanda olduğu kadar öyküde de oldukça iyi. . . . Iclerinde en beğendiğim öykü "Yatak" idi. Her biri ayrı güzeldi ama bu öykü beni mest etti. "Fotoğraf" öyküsünde de diğer kitaplarından birinde geçen bir bölümü animsiyorsunuz. . . . Kitabı bitirmem bir saat bile sürmedi. Yine güzel yine güzel. Yazarın kalemini anlatmaya kelimeler yetmez benim için. Çocuklarımıza da okuyabilecegimiz ya da okutabileceğimiz sımsıcak öykülerin yer aldığı bir kitap olmuş. Tavsiye ediyorum kesinlikle.
Gecenin Gecesi
Gecenin GecesiHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20172,224 okunma
590 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Stephenie Meyer'in Kimyager kitabının yorumuyla karşınızdayım. Kitabın kapağında da yazdığı gibi (hani şu sapsarı, kapağı sabote eden yazıdan bahsediyorum) yazar Alacakaranlık serisinin de yazarı. Kitapları olsun filmleri olsun Alacakaranlık serisini ben çok sevmiştim. Tabii bu da kitaba yüksek beklenti ile başlamamda etkili oldu. Herkesin az çok
Kimyager
KimyagerStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 2016803 okunma
408 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Okuduğum 4. Ahmet Ümit kitabı idi Beyoğlu Rapsodisi. Öncelikle tadı damağımda kalan bir kitap olduğunu söylemeliyim. Her ne kadar asıl olaylar yaklaşık 250 sayfa sonra başlamış olsa da, oraya gelene kadar sıkmadan karakterleri ve olayın nasıl gelişeceğini anlatmış Ahmet Ümit. Bir sonrakine geçmek için heyecanla okudum hep bölümleri. Bazı
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,2bin okunma
128 syf.
3/10 puan verdi
Canınız sıkkın, kumandayı elinize almışsınız. Televizyonu da özellikle "şunu izleyeceğim" diyerek açmamışsınız. Başlıyorsunuz zaplamaya... Kanal 7 (veya Flash TV de olur) ye gelince duruyorsunuz. Yeni bir film başlıyor. Arka plan siyah, üzerine beyaz harflerle yazılmış filmin ismi: "Bir Küçük Osmancık Vardı"... "Ne lan bu?
Bir Küçük Osmancık Vardı
Bir Küçük Osmancık VardıHasan Nail Canat · Timaş Yayınları · 20142,495 okunma
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Sendeki Ben" bitti. Bu kadar uzamazdı ancak bu ara yine elime kitap alamıyorum.. Gerçek yaşanmış , kendi hayat hikayesini tüm açıklığı ile anlatmış Leyla Bilginel. En sevdiğim kitaplar arasında benim gerçek hikayaler... Bu kitabı da çok severek, üzülerek, o küçüçük kızın çektiği acılara rağmen hayata bu kadar sıkı tutunmasını etkilenerek okudum. Sapsarı saçları nedeni ile altın saçlı kız diyorlar ona, küçük bir kız o ancak yüreği kocaman. Tek istediği okumak ancak babasının ve amcalarının yaptığı zulümler ile yaşamaya, kendi dünyasında kendi mutluluğunu yakalamaya çalışıyor bu minik kızımız. Babası iki farklı adam ona göre. Ayıkken iyi ancak içince başka bir adam diyor ona küçük kız, çünkü içtiği günler ev savaş alanı. Annesi dayak yiyor, aşağılanıyor, küfür ediliyor ve herşey yasaklanıyor o anlarda... O minicik kız kendi çıkış yolunu kendi buluyor, inancını kendi yaratıyor ve cidden de mucizelerin gerçek olduğuna şahit oluyorsunuz onun hayatını okudukça... Mucize denilen şey aslında bakış açınızla alakalı, pes etmemek ve hedefe kitlenmek den geçiyor... Bunu çok güzel görüyoruz bu hayat hikayesinde... Dua etmenin, pozitif düşünmenin başarıya giden yolda çok önem taşıdığını ve iç dünyamızdaki karanlığı nasıl dağıttığını çok güzel anlatmış bize... Hikaye, Yazarın kendi iç sesisyle konuşaması ile ilerliyor... Ben severek okudum. Tavsiye ediyorum...
Sendeki Ben
Sendeki BenLeyla Bilginel · Olimpos Yayınları · 2017360 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Hiç yoğun bir şekilde içiniz sıkıldı mı? Ya da yoğun bir karamsarlığa kapıldınız mı? Bu ruh hallerine alışkın değilseniz biraz alıştırma gerekecek fakat eğer daha önce yaşadıysanız, bir de yağmurlu bir havada bir kahve eşliğinde Sonbahar Ülkesi'nin öykülerine adım atın bakalım. Bilim kurgu, korku ve yeri geldiğinde fantastik ögeleri birbirine
Sonbahar Ülkesi
Sonbahar ÜlkesiRay Bradbury · İthaki Yayınları · 2015311 okunma
592 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Birkaç kez kütüphanede, bir kez de denk geldiğim bir başka yerde okuduğum, pek tabi tamamlayamadığım fakat o güne kadar okuduğum en inandırıcı, en "hah, bu işte" dediğim Atatürk'ü anlatan kitap. Bir kimseyi, herhangi bir kimseyi anlatırken onu üst insan olarak anlatma gayreti ilkin o insanın kendisine hakarettir. Kahraman, bize en çok benzemediği halde bile mutlak olarak bize en yakın kişidir. Bu yüzden Atatürk'ü bizimkilerden asla öğrenmemek gerektiğini, onu gerekirse kendisiyle aynı cephede askerlik yapan ve biraz ötelerine düşen bombanın Atatürk'te oluşturduğu etkiyi renginin sapsarı kesildiğini söyleyen askerden öğrenmem gerektiğini öğretiyor kitap. Birkaç gün içinde elime ulaşır. İlgim ve alanım dışındaki bu kitabı önce kahramanlarına haksızlık edenlere öneriyorum.
Atatürk
AtatürkLord Kinross · Altın Kitaplar · 19941,979 okunma
261 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.