Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Zaten kızlar hep böyle değil miydi? Köyde yaşasalar kasabadan biriyle, kasabada yaşasalar şehirli birisiyle, şehirde yaşasalar zengin, kültürlü birisiyle evlenmek isterlerdi. Fakat birçoğu senelerce köylü, kasabalı veya şehirli ama ilkokul mezunu Numan'ları beğenmeyip yaşları otuza geldiğinde, evde kaldıklarının farkına varıp önlerine ilk çıkan Numan'la evlenirlerdi."
Reklam
“Zaten kızlar hep böyle değil miydi? Köyde yaşasalar kasabadan birisiyle, kasabada yaşasalar şehirli birisiyle, şehirde yaşasalar zengin, kültürlü birisiyle evlenmek isterlerdi.”
Bu şehir
BU ŞEHİR ………. Senin için yazılmış her şiir Bu bedenin olsa keşke Bak bir ömrü vereceğim işte bu şehir benim Bir demir atmış ki gönlüm Yosun tutmuş limanda kalmış toprağında servetim var Anılarım çocukluğum ve geleceğim Bağlamış elimi kolumu ne kadar uzağa gitsem de kopamadım Ne kadar yakınsam ona Ben o kadar uzağım Ondan her taraf tuzak
358 syf.
8/10 puan verdi
Dürü'nün hayata "TIRPAN"I
Baykurt'un kadere "TIRPAN" vuran kadınlarına hayranım: Dürü'ye:Ağa karısı olmaya heves etmeyen, güçlü duran,çözümü intiharda bulmayan çocuğa... Uluguş'a:Binlerce yılın çilesinden geçmiş gene de "varsıl"ların egemenliğine kafa tutan bilge kocakarıya... "Sanatta çabam,köylü yaşayışını,halkçı ve devrimci açıdan yazmayı
Tırpan
TırpanFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,346 okunma
Reklam
E şimdi de kolye versiyonu var bunların:)
70'lerde genç toplumu bir künye modası sarmıştı. Önce gümüş künye olarak çıktı. Kalın, gümüş bir zincirle iki ucundan tutturulan kalın, gümüş bir tabakaya kabartma harflerle sahibinin adı yazdırılıyordu. Bu kalın, gümüş künyelerden şehirli gençlerin büyük çoğunluğunda vardı. Cinsiyetsiz bir modaydı. Orta sınıf ailelere mensup hem kızlar hem erkekler aynı künyeden takıyorlardı. Tanışma vesilesi oluyor, oğlanlar hoşlandıkları kızların adlarını hemen öğreniyorlar, künye üzerinde okunan isimlerden büyük gençlik aşkları doğuyordu.
Sayfa 169
96 syf.
10/10 puan verdi
Serçekuş, ince bir masal gibi görünen fakat sadece çocuklar için değil, asıl büyükler yazılmış, çok tatlı, içinizde çok güzel hisler bırakacak, hikmet dolu bir hikaye. Hikaye, seher vaktinde başlıyor; Kocabağ isimli hayali bir köy, Gölbaşı isimli sazlıklarla dolu bir göl ve gelincik tarlasında geçiyor. Başkahramanımız Serçekuş'un, diğer kuşların,
Serçekuş
SerçekuşCahit Zarifoğlu · Beyan Yayıncılık · 20151,937 okunma
198 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 saatte okudu
“O” SÖZLERİN ÇİZDİĞİ RESİM
Yıllar öncesi. Güneydoğu’da tenha bir ilçedeyim. İstanbul çocuğuyum. Işıklı caddelerden, denizlerden, martılardan ayrılıp gelmişim. Ne yana baksam dağ, kirli renkler. Ne zaman baksam içimde ağlama hissi. Çarşıya çıktım. Erkek gibi, pantolonumla. Kızlar pantolon giymezmiş; çok ayıp. Hesap soran bakışlardan iyi bir dayak yedim. Onlardan nefret
Hakkari'de Bir Mevsim
Hakkari'de Bir MevsimFerit Edgü · Sel Yayıncılık · 201710,1bin okunma
Kapitalizm bekaret endüstri köy şehir beşgeni
Bekâretin erotikleştirilmesi, kapitalizmin yükselişi ve şehirlerin artmasıyla ilişkilidir. 16. yüzyılda başlayarak kapitalist ekonomilerin yükselişe geçmesi ve sonunda tarım yerine sanayi ekonomisinin öne çıkması, hem coğrafyayı hem kültürü değiştirmiştir. Zaman içerisinde nakil, insanı zenginliğe götüren temel araç olarak toprağın yerini
Sayfa 300 - IletişimKitabı okudu
Reklam
383 syf.
10/10 puan verdi
"Sanatta devrimci tavır" ve Fakir Baykurt
"Sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır. Kitaplarımız, bize ün sağlamaktan yada kalıcı olmaktan önce, toplumu devrim yönünde etkilemek içindir. Hayatı değiştirme amacına yönelmemiş bir sanat, insanın bilinçlenmesine ve birleşmesine yardım edemez." Tırpan'ın Ön Söz'ünün ilk paragrafı bu şekildedir. Fakir Baykurt'u tanıyanlar
Tırpan
TırpanFakir Baykurt · Remzi Kitabevi · 19721,346 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.