Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Sen benim için her şeysin.” Benim Pippa’m. Dikkat dağı­tıcım, karşısında her zaman güçsüz olduğum kız. “Seni haya­tımda istiyorum. Beni çok, çok mutlu ediyorsun çalıkuşu ve umarım ben de seni mutlu ediyorumdur.” “Ediyorsun,” dedi hemen ve elleri saçlarımın arkasına kaydı. “Beni mutlu ediyorsun. Sen de benim için her şeysin. Ben de seni seviyorum,” diye fısıldadı.
“Seni seviyorum. Gerçekten Lee. Başka birini seçmiş olsaydın bile... Hayatıma giren hiç kimse senin gibi olamazdı. İnan bana. Senden uzaklaşmam ya da başka yollara sapmam gibi şeylerden asla korkmana gerek olmayacak.” Hafifçe döndüm ve elimi göğsüne koydum. “Biliyorum. Senin de endişelenmene gerek yok. Ben kimseyi seni sevdiğim gibi sevmedim.
Sayfa 327
Reklam
İçime girdiğindeyse komik hiçbir şey kalmamıştı. Evimdeydim. Tamamlanmıştım. Bütündüm. Ona aittim. Liam yavaş yavaş gidip geliyordu ama ikimiz de fazla dayanamayacaktık. Elini aramıza soktu ve klitorisimi okşamaya başladı. Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti, giderek yükseliyordum. Aşk, arzu ve diğer tüm duygular birbirine karışmıştı. Aşmamız gereken kalkanlarımız yoktu. Aramızda duran gizlerimiz yoktu. Birbirimize bedenimizi ve ruhumuzu veriyorduk. Yarın o bana adını verecekti ve ben de ona kalbimi. Zirveye ulaşmıştım ve orgazmın şiddetiyle sarsılıyordum. Liam sessizce peşimden geldi ve ikimiz de soluk soluğa yatağa uzandık. “Kimin bekarlığa veda partisine ihtiyacı var ki? Senin bekarlığa veda törenini tercih ederim,” dedi gülerek ve göğ­ süne hafifçe vurdum. “Hazır mısın?” diye sordum cevabı çoktan bildiğim halde. Liam dirseğinin üzerinde doğruldu. Yüzü hemen yü­ zümün yanındaydı. “Hayatımda hiçbir şeye bu kadar hazır olmamıştım. Ne eğitimlere, ne görevlere ne de hayatımdaki başka bir şeye. Sen, sen hayatım boyunca beklediğim o şeysin. Hiç tahmin etmezdim. Ve bunu resmileştirsek de resmileştirmesek de her zaman benim olacaksın.” “Seni seviyorum.”
Sayfa 326
Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var. Seni orada bekleyeceğim. -Mevlana Celaleddin Rumi, 13. yüz yıl
Yüzümü bile unutacaksın. Öylesine rahat bırakacağım seni !
Reklam
" Sen 'hayır' demelisin, o sana hayır dediğinde. Biliyorsun, senin hayatını seviyorum, senin özgürlüğünü seviyorum, senin işini seviyorum. Ama bugün bana dersen, ben diğer tarafa gitmeliyim, elimde silahla hak konuşmalıyım ve ben biliyorsam ki sen mecbursun, o zaman derdim: <Git> Ama sen bir yalan uğruna, kendin bile inanmadığın, sadece zayıflığından ve korkundan dolayı, gidersen ve arada sıyrılmayı dilersen, o zaman sana acırım, evet, sana acıyorum! İnsanlık namına bir insan olmak için, inandığın bir şey için gitmek mi istiyorsun? O zaman seni engellemem. Ama canavarlar arasında bir canavar, köleler arasında bir köle olmak içinse karşı çıkarım. Kendi fikri için insan fedakârlık yapar, ama başkalarının çılgınlığı için değil...
Alışmışsın başkalarına bağımlı yaşamaya Sende eksik sandıklarının Telafisi için Kim kandırdı seni Kim inandırdı Başka birinin Seni tam yapacağına Yapıp yapabilecekleri en fazla Tümlecin olabilmekken
Sayfa 154 - Pegasus
söylesem ah söyleyebilsem derdimi mehtap bir gecede açabilsem sana kalbimi göreceksin seninle dolu desem, diyebilsem ki seviyorum seni çılgınca aşığım sana ama demem, diyemem çünkü aramızda dağlar, denizler ve benim o kahrolası gururum var bu böyle sürüp gidecek sen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksin ben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğim sana asla... çünkü aramızda dağlar denizler ve benim o kahrolası gururum var.
Reklam
Ötesi var Yalnızlık Müziğin bile seni dinlemesidir. Yalnızlık İnsanın kendine mektup yazması Ve dönüp-dönüp onu okuması Yalnızlığın da ötesidir.
Toplum dediği tam olarak neydi? İnsanın çoğulu mu? Toplum denen şey tam olarak nerede bulunuyordu? Tüm hayatımı toplumdan korkarak, onu güçlü, ürkütücü ve korkutucu bir şey olarak hayal ederek yaşamıştım. Ama Horiki konuşurken birden anladım. "Toplum dediğin şey sen değil misin?" Bu cümle dilimin ucuna kadar geldi ancak Horiki'yi kızdırmak istemediğim için sustum. (Toplum bunu kabul etmez.) (Toplum değil. Sen kabul etmezsin, değil mi?) (Eğer böyle yapmaya devam edersen, toplum sana iyi davranmaz.) (Toplum değil yani. Sen.) (Toplum seni canlı canlı gömer.) (Toplum değil. Beni gömecek olan sensin, değil mi?)
" Yetmedi mi? Hiç istemiyorsun artık. Yine de kendine bunu istettiriyorsun, işte bu da senin suçun. Nefret ettiğin bir şeye bağlanıyorsun ve bunun için hayatını ortaya koyuyorsun. Neden kabul ettiğin bir şey için mücadele etmiyorsun? Kendi düşüncelerin için kan dök- Tamam! Fakat neden yabancı düşünce için? Ferdinand, özgür kalabilmek için neyi daha çok istediğini unutma, diğer taraftakiler ne? Kötü Aptallar! Kendin yeterince istemezsen seni bağlarlar ve o zaman kendin bir aptal olursun. Bunu sen bana hep söyledin... "
Biliyorum sana giden yollar kapalı Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni Ne kadar yakın ve arada uçurum; İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi Uyandım uyandım, hep seni düşündüm Yalnız seni, yalnız senin gözlerini..
Sevgi tanımımı özetleyen cümleleri Rabindranath Tagore adında Hintli bir şair özetlemişti: "İstediğin zaman lambayı söndür. Senin karanlığını da tanır ve severim." Nerede denk geldiğimi hatırlamadığım bu dizeler aklımda asılı kalmış, kalbime işlemişti. Bir insanın karanlığını bilmekte, çekmekte ne değerli şey olmalıydı. Bu dizelerin anlamı bana göre okyanusun derinlikleriydi. İstediğin zaman kendin ol, karanlığını göster, seni tanırım ve yine yanında olurum diyordu, sadece Hintli olduğunu bildiğim bu şair. Benim karanlığımı tanıyan tek kişi, hayatımdayken en yakın arkadaşım olan, şimdi ise içimde çekilmiş bir diş boşluğu bırakan Esin'di.
Sayfa 9 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.