Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melek Yaren Aydın

Melek Yaren Aydın
@senibanaanlatirlar
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
Eskişehir
11 okur puanı
Haziran 2017 tarihinde katıldı
Çiçeklerin açtığı mevsimde, senin kollarına yaslanan ve çiçekler kadar güzel kokan bir vücutla uzak su kenarlarında oturmak ve öpüşmek, yoruluncaya kadar öpüşmek hoş şeydir... Seni gördüğü zaman zalimce başını çeviren mağrur bir dilberin kapısı önünde ve ay ışığı altında sabaha kadar dolaşmak, bunu candan arkadaşlara ağlayarak anlatmak, -söz aramızda- gene hoş şeydir. Fakat sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.
Sayfa 23
Reklam
Çırılçıplak soyunarak şehrin sokaklarında koşabiliyor musun? Bir bıçak alarak kolundaki ve bacağındaki adalelere saplamak ve böylece bir nehre atılarak yüzmek elinden geliyor mu? Bir şehrin adamlarını öldürmek cesareti sende var mı? Bir minareye çıkarak bütün dünyaya işittirecek kadar kuvvetle bağırabilir misin? Aşk sana bunları yaptırabilir mi? İşte o zaman sana seviyorsun derim...
Sayfa 14
Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din,milliyet,cinsiyet,renk,cinsel tercih,siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.
Sayfa 57

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Denizlere susamıştık kan doldurdular kadehlerimize."
Zengin çiftçi tüm birikimini bir çuval deniz kabuğu karşılığında satıp uzaktaki yeni yere vardığında, oradaki insanların bu deniz kabuklarına karşılık kendisine pirinç, ev ve tarlalar satacağına inanırdı. Dolayısıyla para karşılıklı güven sistemidir, ama sıradan bir güven sistemi değil: "Para şu ana kadar yaratılmış en evrensel ve en etkili karşılıklı güven sistemidir."
Sayfa 185
Reklam
Felsefe, zorunlu olarak yalnızdır, Felsefe, yalnızlığın zorunluğudur. Felsefe, zorunlu yalnızlıktır.
Sayfa 137
Ev kendi küllerinden yeniden doğuyordu, bense Delgadina'nın aşkının içinde, ömrümde daha önce hiç tanımadığım bir yoğunluk ve mutluluk yaşayarak yelken açmış gidiyordum..
Sayfa 65
Ve sonra, faşistlerin alçakça öldürdüğu,Hakan'ın genç körpe canı da toprağa, toprağın sıcaklığına, toprağın sıcaklığında boy veren fidanlara emanet edildi... Erdemleri rehberimiz; Anıları yolumuza ışık olsun...
Sayfa 137
"Yıl 1968... Öğrencinin gözleri kor gibiydi;gizemli bi bakışla, alçak bir sesle sordu: 'Abi ne zaman olacak?' İçimden'Kerata' diye düşündüm. ' Üniversiteye iki yıl önce girdi, çıkıncaya kadar devrim olsun istiyor.' Sevgili bir çocuktu... Astılar."
Sayfa 70
"Özgürlük," der Schelling, "her şeyin dayandırıldığı tek-ilkedir." Uzun vadede hiçbir maddi engelle karşılaşmayabilir, zira maddi dünya gizliden gizliye onun ürünüdür. Varlık, Schelling'in neşeli ve kendinden emin bir iyimserlikle işaret ettiği üzere,sadece"askıya alınmış özgürlüktür".
Sayfa 77
Reklam
Sevgili, bir başka güzelsin bugün; Ay gibisin, pırıl pırıl gülüşün. Güzeller bayram günleri süslenir: Seninse bayramları süsler yüzün.
Sayfa 79
Bir akşamüzeri, güneş batmaya hazırlanırken, yurdun bahçesindeki koca çınar ağacının altında uzanmak, yaprakların hışırtısı eşliğinde derin bir uykuya dalmak, tıpkı çocukluğunda gördüğü gibi güzel, masum düşler görmek, çocukluğunda gördüğü gibi güzel, masum düşler görmek, çocukluğunu yeniden yaşamak istiyordu. Ancak bu dileğini gerçekleştiremedi. Artık hiç gerçekleşmeyecek.
Sayfa 17
Sert bir bahar sabahında Albion Parkı. Buzdan ve ateşten deli bir mart günü. Thomas'ın ayakları yolun üzerine dövme gibi iz bırakıyor. Çenesinin üzerindeki her bir tüy,her bir kıl diken diken olmuş. Sinir uçlarından kıvılcımlar çıkan küçük bir yıldız gemisi o.
"Ah keşke Marx da yanımda olsa, bunu kendi gözlerie görseydi!" -Londra, 1 Mayıs 1980 F.Engels
Sayfa 38
"Deniz'ler hayallerimiz kadar yakındı bizlere. Ki çok sevmiştik o mevsimde doğan çocukları. Yiğit bir Aslan'ı çakal sürülerine boğdurdular..."