Eylül’ün sonundayız. Ağustos kaçağı bir cırcır böceği, Ağustos’un sonunda çığlık çığlığa ölemediğinden belki, odama sığınmış. İlk bakışta kendisini hamam böceği sandığımdan, “Sevgili Kafka ziyarete gelmeden haber verseydiniz melankolik ve trajik komik hazırlıklar yapardım sizin için” diye de espri yapmıştım. Ama yatağın üzerinde karaltısını fark
"Işıkların sessiz olmasına üzülürüm. Bir çığlık atabilse benim yeşil ışığım yağmurlu gecelerin içinden. Sıcak yataklarında uyuyanlar ya da yan yana uzanmış konuşanlar camlara çıksalar meraktan, bütün evlerin ışıkları yansa, ben karanlıkta kalmasam ..."
Sayfa 173 - Can Yayınları 4 basım: Şubat 2013Kitabı okudu
Daha önce ne yazarı ne de kitabını duymuştum. Instagram’da bir bookstagram hesabında görüp; hem yorumu hem de kitabın konusu ilgimi çektiğinden hemen aldım. Yazar aynı zamanda Pulitzer Ödülü kazanan
Middlesex kitabının da yazarıdır.
Kitap, sondan başlamaktadır. Yani en son ne olduğunu bilerek kitaba başlıyoruz ancak neyin, nasıl ve neden olduğu
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle - tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak- ben’i ve biz’i tansık yapmak arzusu? ‘Şimdi’nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız? “Aya dokunmak istiyorum” tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar, yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz,
niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? Ne bu ertelenen,bir tansık olma dileğiyle -tansığın olmasını beklemek değil,özün tansığa dönüşmesini ummak- ben'i ve biz'i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar mâl edecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek.Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda,kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar,yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar mal edecek bizleri kenndilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek.
Not: Yazdığım yazıların tamamını bu gönderide okuyabileceğiniz gibi, gruplandırdığım bazı yazıların başlıklarının yanına koyduğum linklerden gönderilerin sayfasına tek tek de ulaşabilirsiniz.
MASALLAR:
1- Çoban Köpeği ile Sokak Köpeği: #36186167
2- Minik Kedi Yavrusu: #36584901
3- Köpek
dün akşam bütün yüzünle bana doğru eğilmiştin
gözlerin hüzünle doluydu güya beraberdik
öptüm ki sen değilmişsin büyük yalnızlığımmış
yalnızlığıını emziren korkunç karanlığımmış
dün akşam yeniden ıhlamurlar boyunca gittim
yine yoldan çingeneler geçiyorlardı
öksüz bir cıgara gibi iki nefeste bitirdik
sonuna geldik birlikte başladığımızın
üfledik birer birer ışıklarını söndürdük
haziran gecesi içindeki aşkımızın
karanlıkta kaldık yalnızlıkta kaldık
istanbul çığlık çığlık ter döküyordu
gökyüzü en karanlıktı sonra gözlerin
fabrika durağı'ndaki bayram yerinde
lacivert saçlı kürtlerin sonra devrilmişliği
yumruk kadar yürekleriyle sonra çocuklar
sonra niyet çeken askerler karanlıktı
sonra sessiz sedasız sevişen ıhlamurlar
fabrika durağı | Attila İlhan
ㅤㅤㅤㅤ
Rotasız seyyah (Mehmet Genç)
gece boyunca maya piramitlerinin içinde bakın neler yaşamış..
"ZİNDANA İNER GİBİ PİRAMİDE İNİYORUZ.
Hostelde tanıştığım biri kadın üç arkadaşla beraber kafaya koyduk, Maya piramitlerinde bir gece geçireceğiz.
Aralıksız her gün piramitlerin olduğu bölgeye gidiyoruz, giriyoruz içeri, dalıyoruz ormana doğru,
#cevizyorumluyor #sessizkaranlıktabirçığlık #themurderstone #louisepenny
Merhaba Ceviz'in müritleri, 4.2 GR puanına sahip uzun zamandır kitaplığımda bekleyen bir kitapla geldim. 2016 yılında almışım serinin 4. Kitabı ama ayrıca da okunabilir.
Dış dünyadan kopuk dağların arasına sıkışmış etrafında ormanlar ile çevrili ve bir gölü olan three
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz?
Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle — tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak— ben'i ve biz’i tansık yapmak arzusu? 'Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu den sessiz? Bu balıkhaneler bu kancalar niye varlar, yüzlerimiz neden yüz bedenlerimiz niçin balık öyle asılı dururken ve dönerken ağır aksak?
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir.
Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve başka kendimiz? Ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle -tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak - ben'i ve biz'i bir tansık yapmak arzusu? “Şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? Bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? Bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? Bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız "Aya dokunmak istiyorum"
tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek. Bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? Çığlıklar neden bu denli sessiz?