Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Öylesine ağzından çıkıvermiş bir çift söz için... Adam bahane arıyormuş demek. Yoksa insan bir gidersen git demeklen... Gitmezdi. Sevmiyordu demek.
Sayfa 11
Adam ne insanın yüzüne güler ne bir tatlı söz söylerdi. Ne de eve bir hayrı... Akşama kadar yesin içsin yatsın ot içsin... Hangi koca, karısının merdiven silmekten kazandığı parayı gider de ota yatırırdı? Demek sevmiyordu karısını, sevse kıyamaz, kıyamasa ot içmez, ille içecekse de gider bir is bulur, hiç değil kendi masrafını çıkarırdı. Sevmiyordu.
Sayfa 11
Reklam
İnsanların kendisini denge gibi görmemesinden, küçük görünmekten ve birilerinin sürekli olarak kendisini korumasından nefret ediyordu. Bir ortamda hiç yokmuş gibi davranılmasını da sevmiyordu.
Sayfa 104 - Artemis ÇocukKitabı okuyor
Adam masaya Aklında olup bitenleri koydu Ne yapmak istiyordu hayatta Işte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yükle Bir iki sallandı durdu Adam ha babam koyuyordu
Halk sevdiğinden korkuyordu ama korktuğunu sevmiyordu. Şimdi de onu sevdikleri için dinliyorlardı...
Halk İttihat ve Terakki Partisi'ni tutmuyor, İttihatçıları sevmiyordu. İttihatçılar ise bunu hazmedemiyorlar ve çıkardıkları gazetelerle, meşrutiyetin kendi eserleri olduğunu, bunu zorla da olsa millete benimseteceklerini, İttihat ve Terakki'nin fikirlerini herkesin kafasına sokacaklarını söylüyorlardı. Başarısız kaldıkça sertleşiyorlardı. Karşı görüşleri savunan, padişahı müdafaa eden gazete ve gazetecilere diş biliyorlardı. Siyasî muhaliflerini sokak ortasında öldürmeye koyulmuşlardı. İsmail Mahir Paşa ile Gazeteci Ahmed Samim ve Hasan Fehmi bunlardan sadece üçüdür.
Sayfa 497 - Nesil Yayınları, 15. Baskı, Nisan 2008Kitabı okudu
Reklam
Atarürk de vakti zamanında bütün genç subaylar gibi İtthatçı idi. Ama çok erkenden bu zümreden soğumuş bırakmış ve erkenden fırka yönetimine karşı tenkitçi bir bakış edinmiştir. Enver Paşa'yla yıldızları barışmamıştır. Enver, O'nu sevmiyordu, Atatürk ise Enver'i bir tehlike olarak görüyordu. Bu ikisi farklı bakıştır. Enver Paşa, Mustafa Kemal'den hazzetmiyordu. Onu konumu itibariyle muhteris, gayr-ı memnun biri olarak görüyordu. Mustafa Kemal için ise Enver, sevip sevmemenin ötesinde tehlikeli birisiydi.
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
bu kitap hakkinda cok gorusum var ama hicbiri fazla net olmadigi icin icimden hic yazmak gelmiyor. belki yazdikca netlesir umuduyla yaziyorum yine de. genel olarak spoiler icerecek diye dusunuyorum ama cogu insan da filmini izlemistir yuksek ihtimalle, bilmiyorum. ozellikle bir major (?) spoiler olacak ama. bakin bu klasik bir kitap, hani klasik
İyi Eşler
İyi EşlerLouisa May Alcott · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20221,136 okunma
Adam yaşama sevinci içinde Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı koydu Bisiklet sesini çıkrık sesini Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya
Sabahattin Ali, Değirmen
"Halbuki ben onun için bir hiçtim; gelmiş ve geçmiş birisi... Nasıl anlatayım efendim, çorabının yırtığı, şapkasının kurdelesi kadar benimle alakadar olmuyor, evlerindeki kedi kadar bile beni sevmiyordu."
Reklam
ama ken­dimden başka kimse beni sevmiyordu.
Sonunda anlıyorum; biliyorum ki ancak ve ancak eksik kalmış düşünceler ve anılar, eksik diye tanımlanan cümlelere gelip oturabilir. Ve sanıyorum ki, Naoko’yla ilgili anılarım her geçen gün biraz daha silindikçe, onu gitgide daha iyi anlıyorum. Şimdi benden niçin onu unutmamamı istediğini biliyorum. Kuşkusuz bunu o da biliyordu. Onun bende kalan anısının er ya da geç silineceğini. İşte bunun için böylesine üzerinde durmuştu. “Beni hiç unutma. Benim yaşadığımı aklından hiç çıkarma.” Düşündükçe, içimi derin bir keder kaplıyor. Çünkü o, Naoko beni sevmiyordu.
Pdf
O, dışarıda yemek yemeyi, eğlenmeyi sevmiyordu. Evde yapılan toplantılarda çok daha mutlu oluyor, dans ediyor, halay çekiyordu. Ya çok yakın akrabalarla ya da çok yakın arkadaşlarıyla eğlenmeyi tercih ediyordu. Onların yanında kendini rahat hissediyor, içinden geldiği gibi hareket edebiliyordu. Yeni tanıştığı ortamlarda hemen hiç konuşmaz, dinlemeyi severdi. Arada iş için veya başka sebeplerle evimizde resmi davetler de oluyordu. Bu gecelerden birinde yine konuşmuyor, gülümseyerek dinliyordu. O konuşmadıkça ben de susmuyordum. Sıkıldığını anlıyordum ama yapacak bir şey yoktu. Ben de O'nun bu halinden bunaldım ve kimseye duyurmadan, "Kemal, hiç sesini çıkarmıyorsun, bari geğir" dedim. Sonradan bunu herkese anlat- ti. Çok eğlenmiş o davette benim çırpınmamla. "Konuştu konuştu, bir şey bulamayınca iç organlarıma bulaştı." Bu olay da diğerleri gibi uzun süre gülme vesilesi oldu aramızda.
Sayfa 39 - Doğan KitapKitabı okudu
Rafet el roman
Adımla seslendi, nasıl ağrıma gitti, nasıl kırgınım Artık aşkım demiyordu, sevmiyordu anladım Adımla seslendi, nasıl kalbime indi, nasıl üzgünüm Günlerce yüzüme gülmüyordu, demiyordu canımsın of ~Adımla Seslendi ~Kanal: Netd müzik İzlenme: 13 (m) Tarih: 9 (y)
Kocası iş yerinde olacaktı ve baş başa kalacaktık. Kolumu omzuna dolayıp onu teselli ederken hayal ettim kendimi; üzgün bir kadının aklını çelmek gibisi yoktur. Kanepede ona yaklaşırken gözlerini kocaman kocaman açtığını görebiliyordum – iri, harikulade gözleri vardı. Müzikten ya da ona benzer bir şeyden bahsediyormuş ayağına yatarak onu düzmene izin verebilecek kadınlardandı. Çıplak gerçeği, çıplak olguları sevmiyordu, öyle demeli. Aynı zamanda kanepe lekelenmesin diye kıçının altına havin sermeyi akıl edecek kadar da aklı başında olurdu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.