"Belirsiz emeller, boş arzular, sıradan şeyleri severken bile hissettiğimiz tiksinti, sıkmayan şeylerin verdiği sıkıntı tüm bunlar, dipsiz derinliğin büyük ırmaklarının kıyısına uzanmış benim kendimin de hiçbir şey bilmediğimi düşünürken doğmuş eserlerimdir. O zaman, düşüncem, bu belirsiz sızıntı, insanların ruhlarına iner ve insanlar kendilerini kendilerinden farklı hissederler.