Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayıp babasıyla doğacak çocuğu arasında kalmış bir kadın… Hayatın anlamını arayan bir insan: Karen Kimya… Kapıları sırlara açılan bir kent… Sırların mucizelere dönüştüğü geceler. Mucizelerin hakikat sayıldığı zamanlar… Yedi yüz yıl öncesinden gelen bir fısıltı… Aşkı sadece aşkla tartanların ıtırlı soluğu… Ölümün yok edemediği bir sevda… Yıllara
(Gazi Üniversitesi, Ziya Gökalp Sempozyumu, Ankara, 8 Mart 2004) Seksen dört yıl önce, 25 Ekim 1924 tarihinde, Büyükada'daki evinden sedyeyle getirildiği Taksim-Harbiye arasındaki Fransız Hastanesi'nde öldü. Kesin bir tanı konulamamıştı, bir süredir devam eden hastalığına aksi olsaydı bile ülkenin ve adı geçen sağlık kurumunun o günkü
Reklam
VE ÇOCUĞUN UYANIŞI  BÖYLE BAŞLADI
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor  Acıyı ve insanlığı çocuklar  Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları  Onların bilgileri getirdi  Elleri önlerine bağlı - duruşları  Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu  Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı  Ki şimendifer  Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
- Saf ezberleme sistemi öğrenciyi kendisine ezberletilenleri sorgulamaya alıştırmadığı için, öğrenci kendisine verilen ne olursa olsun öğrenecektir. İçinde eleştirel bir tefsir geleneğinin özellikle 4. hicri yüzyıldan sonra hemen hemen hiç kalmadığı islami dinsel eğitim bugünlerde tüm dünyada burada anlatılan durumdadır. Türkiye'de ise durum
_Marki de Sade, kendisinden başka benzeri olmayan biridir. Hayatından ibaret bu acı deneyin en belirgin çizgisi, başkalarıyla arasında hiçbir bağ kurmamış olmasıdır. Sade, doğuştan hükümlü olduğu yalnızlığına öyle keskin, öyle aşırı erotik oyunlar doldurmuştur ki, suç ortakları bile ona karşı olmuşlardır. Kendine karşı bölünmüştü ve herkese
Reklam
Geçen yüzyılın sonlarında, büyük Devletimizin altın topraklarını bölüşmek için, Batılıların bir araya getirdikleri birçok şart, tarihî - kültürel birikme ve sürtüşmelerle iyice yıpratmaktadır iç yapımızı. Tanzimat, kısa zamanda, dış etki ve eritilmemiş iç yabancı unsurların çalışmaları ve düşünce kurumlarımızın zayıflığıyla, ufak bir kaydırış ve
XIX. yy. ikinci yarısında çarlar ve hükümetleri, eritme/ asimilasyon politikasını geçmişteki bazı başarılarına dayanarak, "hedefe daha çabuk" ulaşmak yolunda inatla ve daha sıkı bir programla devam ettirme zaruretini duymuşlardır. Bunun sonucu olarak 1864 yılında faaliyete geçen "Rus Öğretmen Okulları" ve Kazan İlahiyat
Konuşmalarımız sırasında Don Juan sürekli olarak “bilgi adamı” sözcüklerini kullanıyor ya da gönderme yapıyordu. Ama hiçbir zaman bundan neyi kastettiğini açıklamadı. Ben de bunun ne olduğunu sordum. “Bilgi adamı, öğrenmenin gerçek anlamda zorluklarını izlemeyi kabul etmiş kişidir,” dedi. “Acele etmeden veya bocalamadan gücün ve bilginin
Sayfa 104Kitabı okudu
112 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.