Şermin Yaşar’ın ilk okuduğum romanı oldu ve kesinlikle sonuncusu olmayacak. Gerek hikayesi açısından gerekse karakterlerin ağzından çıkan bazı sözler öyle içinize işliyor ki anlamsız anlamsız duvara baktığınız oluyor. 200 sayfa su gibi akıp gidiyor. Bazı romanlarda keşke daha uzun olsa diyordum yahut daha kısa da olabilirmiş diyordum ama bu roman
Sen hiç bir bulaşık makinesinin sıkıntıdan patladığını biliyor muydun
O kirli yağlı bazen içlerinde kalan artıklarla yıkamaktan iğrendiğini suyunu sabunun değdirmek istemediğini . kokudan başının döndüğünü ama asla onları döndürmek istemediğini biliyor muydun. Sen hiç bulaşık makinesinden çıkardığın temizlenmiş tabağına bakıp bu çizik nasıl
sürü psikolojisi yüzünden “herkes yapıyor ben niye yapmıyorum” dedim ve işte karşınızda
z e y n e p
• adım zeynep (ikinci adımı kullanmam) ve bana dünyada görebileceğiniz en saçma takma isimleri bulurlar: zey, zeyn, zeyno, zenep, zen pırlanta (sonuncusu şaka değildi, lütfen adımla seslenin ya da zey deyin)
• slytherin’im, (ravenclawla
KENDİME DÜŞÜNCELER- MARCUS AURELİUS
Stoa felsefesinin dört sac ayağından biri olan, Roma tarihindeki Beş İyi İmparatorun sonuncusu, Platon’un ‘’Filozof Kral’’ fikrinin vücut bulmuş hali; Marcus Aurelius. Ve Onun günümüze ulaşan günceleri; Kendime Düşünceler.
Bir günlük tutsaydınız içine ne yazardınız? Hangi düşüncenizden, hangi durumunuzdan
"Bir kişi öldüğünde mekânı dolduran olguların son bulması bizi şaşırtabilir, her ölümle birlikte bir şey ya da sonsuz sayıda şey yok olur, eğer teozofların öne sürdüğü gibi evrenin de bir belleği yoksa. Geçmişte bir gün, İsa'yı görmüş olan gözlerin sonuncusu da kapandı, bir adamın ölümüyle Junin muharebesi de Helena'nın aşkı da öldü. Ben öldüğümde ne ölecek benimle beraber, yeryüzü hangi dokunaklı ve kırılgan biçimi yitirecek?"
Hayat bazen çok acımasız değil mi? Gözümüzün önünde olan şeyleri görmeyip hiç beklenilmediği anda gerçekler ortaya çıkınca ne kadar sarsılıyoruz. İşte bu öykü kitabında da birbirinden farklı ve etkileyici hikayeler var. Kısa ama sonunda yok artık dediğimiz. Bunlar gerçekten yaşandı mı? Karakterler sonrasında ne hissetti diye düşünmeden de edemiyoruz. Bazı öykülerle bütünleşirken bazıları ile üzüleceğiz. Görünmeyini görmek için hayat bizlere herzaman bir yol gösteriyor. Aldatılanlar, sevilmeyen çocuk, aile içinde yaşanan olaylar gibi farklı konuları çarpıcı bir bakış açısı ile okuyoruz.
Yazarımız her hikayeye farklı bir renk ismi vermiş. Her renk farklı bir duyguyu ifade ediyor. Kitapta ilk ilgimi çeken tasarımı ve ismi konusu oldu. İçerisinde ki öyküler de apayrı güzeldi. Benim favori öyküm sonuncusu oldu. Eğer okursanız sizinde aynı düşünce de olacağınızı hissediyorum. Her öyküden sonra sorgulama yaptığımız kısa ve etkili bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.
Cabir ra'dan; ben Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e Allahu Teala'nın yaratmış olduğu ilk şeyi sorduğumda;
"Ey Câbir! O, senin peygamberinin nuru- dur! Allah önce onu yarattı, sonra bütün hayır- ları onda yarattı, her şeyi ondan sonra yarattı. Onu yarattığı zaman (manevi) yakınlık maka- mında huzurunda onu oniki bin sene
Radikal İslam ülkelerinde kadın olmanın bedeli nedir?
Erkek egemenliğini dinle yoğurup, kadın bedenine kasıtlı ve kalıplı yön vermeyi amaç edinen bir yapılanma içerisinde kadın olmak, günlük cephede mücadele etmekle eş değer zorluktadır. Bedeli ise; özgürlüğü iki dudak arasına bırakmakla, izinlerle, cezalarla ve haksız sünnetlerle ödenen bir ölüm
Hz. İsa (aleyhi's-selâm)'ın mucizesi; ölüleri diriltmek, hastalara şifa verme ve körleri iyileştirmekti. Şüphesiz peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (sallallâhu Aleyhi ve sellem)'in mucizesi çok daha büyük ve önemlidir. Çünkü onunla milletler ve nesiller dirildi; insanlık gerçek rüviyetine ulaştı. O, sadece bedenî hastalıklara değil, pskolojik ve sosyal hastalıklara da şifa oldu. Neticede O'nun risaleti her yönden mü'minlere en büyük lütûf olmuştur.
Birbirini sevmelerine, birbirlerine aşık olmalarına rağmen birbirlerinden ayrı kalan iki insan ve o insanların ailelerinden kalan travmaları. Okuduğum ilk Ayfer Tunç kitabı ama asla sonuncusu olmayacak. Kitapta çokça alıntıladığım cümleler oldu. Dili akıcı ve sürükleyici. 1 puan kırmamın sebebi sanki bazı yerler havada kalmış, konunun bütünlüğü yer yer kesintiye uğramış. Ama özünde okuması keyifli bir kitaptı. Şimdiden iyi okumalar dilerim:)
Normalde böyle inceleme falan yazmayı pek sevmiyorum ama bu kitap için yazmak istedim. Üç oyun da birbirinden güzel. İlk ikisini okumuştum ve geriye son oyun kalmıştı. Sonuncusu uzun bir otobüs yolculuğuna denk geldi ve 5 saattir Geyikler Lanetler oyununu okuyorum. Her şeyiyle bugüne kadarki en güzel yolculuklarımdan biri oldu sanırım. Murathan Mungan’ın inanılmaz ötesi bir kalemi varmış. Kendisini daha önce hiç okumamıştım. Ama sanırım
tam zamanında okudum. Biraz daha erken okusam anlamaz, sıkılır, okumayı bırakırdım. Biraz geciksem de geciktiğim için üzülürdüm. Güzel bir tesadüf oldu. Siz de okuyun bi ara, ne erken, ne geç olsun.
"Ev, insanların sana ihtiyaç duyduğu yerdir."
Ah! Mükemmeldi!
Okurken o kadar çok güldüm ki bu kitap kesinlikle historical klişelerini arkada bıraktı. Bir kitap ilk sayfasından itibaren insanı güldürebilir mi?
Her detayına ayrıca bayıldığım bir roman oldu. Susanna harikaydı, Bram mükemmeldi. Tek bir kusurları yoktu. Bu da oldu mu şimdi diyebileceğim tek nokta yoktu.
Susanna'nın 18.yy'la alakası olmayan hâl ve tavrı, kadın böyle olmalı kurallarını yıkması ve etrafındakilere bunu kabul ettirmesi...
Bram'e asla boyun eğmeyip her sahnede otoriteyi eline alması ve onu itaat ettirmesinden bahsetmiyorum bile. Uzun zamandır historical okurken bu kadar kahkaha attığı hatırlamıyorum. Sanırım en son Julie Garwood'un En Güzel Hediyem kitabını okurken bu kadar eğlenmiştim.
Saç baş yoldurtmayan İngiliz kadın karakter yazılabiliyormuş demek ki. Tessa Dare'in okuduğum ilk kitabıydı ve sonuncusu olmayacağı kesin.
Şiddetle tavsiye ediyorum. Okuyunuz, okutunuz.
Aşk CephesiTessa Dare · Pegasus Yayınları · 201576 okunma
Merak ederek başlamıştım bu kitaba ama o kadar karmaşık ki okumak işkence oldu resmen. Yazarın kendisi de ifade etmiş bunu zaten; okumakta zorlanabilirsiniz diye. Yani sonuna kadar okuma huyum olmasa sanırım yarıda bırakırdım kitabı. Yani merakı olanlar kitabın karmaşıklığını ve sıkıcılığını bilerek başlasın. Bir de kitaba başlarken belirli bir