Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayatınızda size çirkin sözler söyleyen insanlarla karşılaşabilirsiniz. "Evine dön mülteci!" veya "Burada olmaya hakkın yok!" Böyle insanlarla karşılaştığınız zaman onlarıla yıldızlara bakmalarını söyleyin ve yıldızların gökyüzü boyunca nasıl hareket ettiğini anlatın. Hiç kimse bir yıldıza evine gitmesini söyleyemez. Onlara şöyle söyleyin: "Ben bir yıldızım. Tıpkı diğer Yıldızlar gibi ben de var olmaya hak ediyorum. Bunu nasıl mı biliyorum? Çünkü işte buradayım. Ben buradayım. Kanıt yıldızlarda."
Sayfa 120Kitabı okudu
Uzaklardan halisülasyon gibi, zavallı bir kız çocuğunun şarkı söyleyen cılız sesi duyuluyordu. Mutsuzluk. Bu dünyada farklı farklı mutsuz insan var; hayır her yer mutsuz insanlarla dolu desem abartmış olmam. Fakat bu insanların mutsuzluğu, toplumu göğsünü geri geri tepkilerini gösteriyor, "toplum" sa o insanların tepkilerini kolaylıkla kavrayabiliyor. Ama benim mutsuzluğum tamamen suç ve kötülükten kaynaklanıyor, kimseye gösterilecek bir tepkim yok. Yine, ağzında yuvarlayarak tek bir sözcük bile söylemeye kalksam, sadece dil balığı değil, toplumunda nasıl böyle laflar ettiğimi dillerine dolayarak Beni aptal yerine koyacağına şüphe yok. İnsanların dediği gibi "başına buyruk" bir şey mi, aksine aşırı zayıf mı olduğumu kendimle anlayabilmiş değilim. Neticede galiba suç ve kötülük bir muayayım ve nerede olursam olayım mutsuzum katlanıyor; bunu engelleyecek somut bir çözümüm de yok.
Reklam
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
Hayatınızda size çirkin sözler söyleyen insanlarla karşılaşabilirsiniz. 'Evine dön mülteci!' veya 'Burada olmaya hakkın yok!' Böyle insanlarla karşılaştığınız zaman onlara yıldızlara bakmalarını söyleyin ve yıldızların gökyüzü boyunca nasıl hareket ettiğini anlatın. Hiç kimse bir yıldıza evine gitmesini söyleyemez. Onlara şöyle söyleyin: 'Ben bir yıldızım. Tıpkı diğer yıldızlar gibi ben de var olmayı hak ediyorum. Bunu nasıl mı biliyorum? Çünkü işte buradayım. Ben buradayım. Kanıt yıldızlarda.'
Sayfa 120 - Genç Timaş Yayınları - 4.BaskıKitabı okudu
Dahası da var kuşkusuz, hele günümüzde! Kadın taraftarlara ya da oyunculara bile bulaşan maço bir kültür; cinsiyetçi, militarist ve milliyetçi sloganlar atan fanatik taraftarların şiddeti, sokak kavgaları, hatta birbirlerini öldürmeleri; holiganlar arasında örgütlenen ırkçı, dinci gruplar, dazlaklar; rakip takımlara düşmanlık söylemleri geliştirip
Sayfa 39 - Everest & 1. Baskı & Gazozuna MaçKitabı okudu
İşte karşı karşıyasın. İşte o da senin gibi; elli ayaklı, kaşlı gözlü, sıhhatli hasta, sarışın esmer, kafası var, saçları var, kirpikleri var, yalan söyleyen ağzı var. Yüzünde küçük küçük kavga, taş, düşme izleri. Yaramaz bir çocukluğun her şeysi, ufak ufak her şeysi. İşte elleri, parmakları, işte ayakları. Kim bu? İnsanoğlu! Senin gibi tıpkı
Yılan UykusuKitabı okudu
Reklam
Bu uzun yolun yolcularından hiç, Var mı geri dönüp söyleyen bu sırrı? Bu ikili yolda ihtiyaç için zinhar, Bir şey bırakma, gelemezsin tekrar.
Atatürk'ün zamanında 64.000 kişinin KAFATASı fişlenmişti!
1 Ağustos 1935 günü Sinan'ın Süleymaniye Camii'nin yanındaki mezarı Atatürk'ün direktifiyle Türk Tarih Kurumu'ndan bir heyetin huzurunda açılır. İskelet büyük oranda bozulmuştur (bazı gazetelerse sağlam çıktığını yazar). Kafatası yassı-geniş (brakisefal)çıkarsa 'Türk', uzun (dolikosefal) çıkarsa 'öteki'
Merak ediyorum Sana yetiyor mu güzelliğim Ya da güzel sayılır mıyım hiç Seni görmeden önce Beş kez değiştiriyorum giydiklerimi Acaba bu pantolon Sağlar mı beni soymak istemeni ‘Şu kız Öyle çarpıcı ki Çözüyor dizlerimi’ Diye düşünmen için Bir şey var mı yapabileceğim Yaz bunları bir kağıda ve gönder İçimdeki en güvensiz parçalara Ne kadar güzel olduğumu söyleyen Sesin bile yetiyor gözlerimi doldurmaya Sana yettiğimi söyleyen o sesin
Şans nedir gerçekten? İçinizde bütün parayı kırmızıya yatırmanız gerektiğini söyleyen bir his var. Bu his bir öngörü müdür? Yoksa daha fazlası mı?
Reklam
Güneş, bütün gün, insana doğru fakat acı şeyler söyleyen bir arkadaştır. Onun ışığında eğlenmenin ve mutlu olmanın hiç imkânı var mı?
"Doğa'nın kendimiz yerine başkalarını seçmemizi söyleyen tek bir öğüdü var mı, herkes bu dünyada kendi başına değil mi?"
Her gizli şeyi bildiğini söyleyen Tanrı, cehennemin dolup dolmadığını bilmez görünmekte! Bilemediği içindir ki, dolup dolmadığını anlamak amacıyla cehenneme sormak ihtiyacını duymakta. Kur’an’ın Kaf Suresi’nde, Tanrı’nın, cehenneme, “(Ey Cehennem!) Doldun mu?” (Kaf Suresi, ayet 30) diye sorduğu yazılıdır. Ancak, cehennem öylesine açgözlü ve öylesine insanları yakmaya heveslidir ki, Tanrı’nın bu sorusuna, “Daha var mı?” (Kaf Suresi, ayet 30) diye karşılık vermektedir (bu konuda ayrıca bkz. Sahih-i..., c.2, s.826). Böylece cehennem, Tanrı’yı biraz daha fazla sayıda “kafir”i ateşe atmaya zorlamış gibidir. Bu zorlama altında Tanrı, ille de cehennemin açlığını gidereceğim diye, dilediği gibi insanları “sapık” yapar, “kafir” kılar; tıpkı “muhafız meleklerin” sayısının “19” olduğunu bildiren yukarıdaki ayette “...Allah dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini doğru yola eriştirir...” (Müddessir Suresi, ayet 30-31) dediği gibi!
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi Yayınları
1.404 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.