Kişisel kitap arşivinizi oluşturmak, okurları, kitapları, yazarları ve konuları takip etmek için 2milyon+ okurun arasına katılın.
Akış
Ara
Paylaş
Alışveriş
Popüler
Keşfet
Ne Okusam?
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
İncelemeler
Alıntılar
Kahtan el Medfey, İngilizce ve Arapça arasında bir mukayese yapar : İngilizce - biliyorsunuz özne + yüklem + tümleç şeklinde kuruludur ; Arapça ise yüklem +özne +tümleç şeklinde.. Buradan hareketle ' I stand up "(ben durdum) ile " vekaftu" (durdum ben) cümlelerini mukayese ediyor ; İngilizceden öznenin önce zikredilip eylemin sonra geldiğine arapçada ise önce eylemin zikredilip sonra öznnin geldiğine dikkat çekiyor. Buradan hareketle de diyor ki "İngilizce bireycidir. Bireyi, özneyi esas alır, hatta mimarisi dahi buna göre şekillenmiştir. Araplar ise arapçanın bu yapısından dolayı eylemi, dolayısıyla toplumu esas alırlar. Özne (birey) daha sonra gelir". Burada - tabiatıyla- muhayyilenin devreye girdiğini kabul etmek lazım. Nitekim Montgomery Watt da daha farklı bir şey yapıyordu: "Câe bil kitabi" ibaresini, kitapla geldi diye mi tercüme edeceğiz, "kitabı getirdi" diye mi tercüme edeceğiz? İşte bu farklılıktan hareket ederek "Arap dili insanı önemser, nesneyi değil" diyor ;yani "kitapla geldi" cümlesinde insandır önemli olan... Oysa İngilizce, "kitabı getirdi" şeklinde insanı değil, nesneyi ön plana alır.
Akutagawa over loneliness n death in 's autobiog.
As he watched her walk on (they had never met), he felt a loneliness he had not known before. - Why did this one have to be born—to come into the world like all the others, this world so full of suffering? Why did this one have to bear the destiny of having a father like me? - He suffered an
Aslında, gerçek hayata baktığımızda hiçbir popülarite sosyal medyadaki kadar abartılı değil. Bunu nerden görüyoruz? Yaşamdan. Mesela bir tiyatro ekibi düşünün veya bir televizyon programı yahut bir ünlü, YouTube programı da olabilir, gerçekte algoritmayla oynanan o izlenmeler kadar ne ilgi değerli, ne de bir hak ediş var. Ben hep bakıyorum ülkemizin en kayda değer yüzleri veya sesleri (popülariteye göre değil kaliteye göre) şu anda şaşanın sahiplerinden kat ve kat daha iyiler. Ama paylaşımdaki beğeni oranı düşük, işte bu onların değerini düşürmüyor aslında. Bence tam tersine daha kıymetliler. Stand-up yapan kişilerin espirileri gerçek performansta videolardaki kadar güldürmüyor izleyiciyi. Efektle besleyerek kendini kandırmanın maalesef ki bir ölçüt kabul edildiği bir dönemdeyiz artık. Bununla birlikte peşi sıra gelen hak edilmemiş ünlülük ve torpille bir yere gelmeyi normal olarak gören ve bununla övünen insan sayısı bol ne yazık ki... Bu insanlık adına ve yapılan iş adına hem ihanet, hem büyük saygısızlık hem de yıkım
Rahatlatıcı filmler
Jaws/Denizin Dişleri. Korkularımızı ancak onları kabullenerek yenebileceğimizi gösterdiği için. Meet Me in St. Louis/Sensiz Olamam. Şarkıları için. Renkleri için. Judy Garland'ın söylediği "Have Yourself a Merry Little Christmas" için. Bizlere başka bir zamanın, başka bir yerin,
Sayfa 205Kitabı okudu
"Eğer dün düştüyseniz, bugün ayağa kalkın." "If you fell down yesterday, stand up today." ~
H. G. Wells
H. G. Wells
"If you fell down yesterday, stand up today."
Doing the right thing—making a decision that generates more benefits for the nation than costs—will not cause people to stand up and cheer. It is far more likely that the many people you have made better off will hardly notice while the small group you have harmed will pelt your car with tomatoes.
In the meantime, I just steal glances at her. Her face is a work of art. I wish there was a picture of it hanging on a wall in a museum somewhere so I could stand in front of it and stare at it as long as I wanted. Instead, I'm just getting in peeks here and there, admiring how all the same pieces of a face that make up all other faces in the world just seem to coordinate better on her
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.