Toprakla deniz arasındaki fark
Birisinde susuz boğuluruz
Öteki nem bile değildir sözümüze
(Gölge masalı, 2005)
2013
Sayfa 70 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Artık deniz suyunun organizma için zararlı olmadığını biliyorum. Ama o sırada bunu bilmiyordum ve çaresiz kalıp gırtlağım çok ağrıyınca bu yola başvuruyordum. Yedi gün susuz kalınca susuzluk başka bir duygu uyandırıyor, gırtlakta ve göğüs kemiğinde ve özellikle de köprücük kemikleri altından gelen sancılarla kendini belli ediyor. Bu da soluğumun tıkanacağı korkusunu yaratıyor. Deniz suyu susuzluğumu gideriyordu.
Sayfa 75Kitabı okudu
Toprakla deniz arasındaki fark
Birisinde susuz boğuluruz.
Sayfa 70 - Kırmızı KediKitabı okudu
Toprakla deniz arasındaki fark
Birisinde susuz boğuluruz
Öteki nem bile değildir sözümüze
Her kapımız bir mezar taşı
Biz hepimiz uzun uzun ölürüz...
Kırmızı kedi 3. Baskı 2014Kitabı okudu
Bırak kalsın masada ekmek, testide su.
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık, gözlerin uykulu
Saksıda çiçek susuz,kedi yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta, kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun
Toprak bile, gök bile,deniz bile bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda,sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
Sayfa 137Kitabı okudu
Bilme, tanıma beni
gördüm, eski miydi çok zaman mı oldu
deniz taşlarının susuz rengini.
Bırak kalsın masada ekmek, testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,gözlerin uykulu. Saksıdaki çiçek susuz, kedi yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta, kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru...
Yoruldun artık, bütün gün didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda, sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
ESENLİK SİZE
O gün bu gün size özendim
Her yerde; hava, toprak, deniz.
Bir serüvendi; gökteyseniz
Çıktım, yok, yerdeyseniz indim.
ilkin, size içkiyi tattırdım:
Sayfa 35
Kül oldu coşku ve âh; nazlı aksın ister su
İsterse ırmakları salsın toprağa birden
Toprak her damlasında bir deniz taşıyacak
Susuz ölüp de sonsuz uyanınca kabirden
Üstüne serçe sürüsü inmiş, o mutlu
Ağaca benzerdin, deniz kokan yollarda
Şiirler üştü mü aklına! N'oldu sana!
Boşaldın, susuz değirmene döndün şimdi!
Ey düğümler çözme sevdasında olan ölü!
Kavuşma sırasında doğmamış, ayrılıkta ölmüş zavallı
Ey deniz kıyısında susuz uyuyan gafil;
Ey hazinenin başında dilencilikten ölen miskin!
Bırak kalsın masada ekmek,
testide su
Ayna puslu, pencere camı kirli
Bırak kalsın saçların dağınık,
gözlerin uykulu.
Saksıdaki çiçek susuz, kedi
yalını bekler bir köşede
Bırak kalsın meyve ağaçta,
kırlangıç havada
Dama düşen ince yaz yağmuru ...
Yoruldun artık, bütün gün
didinip durdun
Toprak bile, gök bile, deniz bile
bir yerde yorulur
Bırak kalsın süpürge duvarda,
sabun kovada
Anne, gel yanıma otur.
Sayfa 138 - Kırmızıkedi yayıneviKitabı okudu
Sormadım. Hiçbir soru sormadım. Denizde de soru sorulmaz. Bazı deniz kurallarının (Soru sorma!) karlı dağ başlarında ya da susuz çöllerde de geçerli olacağını hiç düşünmemiştim. Ama denedim. Elimden başkası gelmediği için. Başkasını düşünemediğim için.
"Toprakla deniz arasındaki fark
Birisinde susuz boğuluruz
Öteki nem bile değildir sözümüze
Her kapımız bir mezar taşı
Biz hepimiz uzun uzun ölürüz..."
Ayrılmayacağız
Önümüzde deniz
Ardımızda orman
Nasıl ayrılırız?
A dostum, kara gözlüm
Al beni!
Nasıl ayrılırız
Senden başka hiç kimsem yoksa?
Belki bıkarım gözlerinden
Ey sonsuza dek susuz dost
Belki korkarım ellerinden
Ey sonsuza dek acımasız dost!
Ama hiç kimsem yok benim
Kimsem yok...
Nasıl ayrılırız?
Ey yabanılların en güzeli
Ey dost!
Bu amansız yolun korkusundan
Ve nifaktan gayrı
Hiçbir şey yok aramızda.
önümüzde deniz
Ardımızda orman
Nasıl ayrılırız?
