Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu kadar da değildi. Koskoca bir salon dolusu kadına bakıyordum. Erkeğe şiddeti konuşuyorlardı ama aralarında bir tane bile erkek görmüyordum. Tanıdık bir tablo.
Neyi demeyeyim bu saatten sonra!... zafer olmuş sahtenin! reklamcılar düşmüş sahte olmayanın peşine, takipteler, avdalar, buldukları yerde indirecekler baltayı!... hakiki olandan keyif almanın devri geçti!... bitti o devir! geçmiş olsun! görene kabak gibi meydanda!... bir dönün bakın etrafınıza!... bağlantılarınız var mı bakayım sizin?... var mı tanıdık önemli birileri?... hani para sıçan herifler, önemliden kastım o! parayı basıp kadın alan, tablo alan, ıvır zıvır alan!... izleyin azıcık onları bakalım, bakın o pek önemli zatlar nasıl da gidiyorlar, istisnasız her seferinde, nasıl da seçiyorlar sahte olanı, nasıl da yapışıyorlar üstüne! sal domuzu, o da koşar boka yapışır, al bunların aynısı... ha bunlar böyle, züğürtler farklı mı sanki, değil, onlar da aynı bok!... fark ne, züğürdün sahteye bile gücü yetmez, sahtenin çakmasına tav olur mecbur!... sahtenin müşterisi ayrı, çakmasının ayrı!...
Reklam
Benim şiirim de değişti.
Savaşlar geldi, daha önce de savaşlar tanıdık, ama şimdi yeni ve harap edici zorbalıklar getirdiler. İspanya'da bana bana azap ve acı veren kederlerden Picasso'nun Guernica 'sının doğuşunu gördüm. ... insanlığın tam zıt kutbunda bir tablo: biri güzelliğin ve yaşamın en berrak düşüncesini simgeliyor, diğeri ise, mantık ve dengesinin yok edilişini, insanın insandan korkusunu. Böylece, tablolar da değişti.
Tanıdık bir tablo
SAVAŞ BARIŞTIR ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR CEHALET KUVVETTİR
Sayfa 8 - Anonim YayıncılıkKitabı okudu
tablo tanıdık geldi mi
"Siz boynuzlarımızla yol açar, karşınıza çıkanları tepelersiniz, biz de etrafınızda bağrışır, size cesaret verir, düşmanları yıldırırız!" dediler. Bu seferin sonu hayıra varmayacağını ileri sürerek katılmak istemeyenleri, "Alçak, korkak, miskin, hain! Sen bizim gibi damarlarında asıl kurt kanı taşıyan köpeklerle bir arada yaşamaya layık değilsin!" diye parçaladılar ve... iştahla yediler.
Koyun MasalıKitabı okudu
zafer olmuş sahtenin! reklamcılar düşmüş sahte olmayanın peşine, takipteler, avdalar, buldukları yerde indirecekler baltayı!... hakiki olandan keyif almanın devri geçti!... bitti o devir! geçmiş olsun! görene kabak gibi meydanda!... bir dönün bakın etrafınıza!... bağlantılarınız var mı bakayım sizin?... var mı tanıdık önemli birileri?... hani para sıçan herifler, önemliden kastım o! parayı basıp kadın alan, tablo alan, ıvır zıvır alan!... izleyin azıcık onları bakalım, bakın o pek önemli zatlar nasıl da gidiyorlar, istisnasız her seferinde, nasıl da seçiyorlar sahte olanı, nasıl da yapışıyorlar üstüne!
Reklam
— Ne güzel, değil mi? İnsanın içine işliyor Vanya, ne hayal genişliği, ne harika bir tablo. Yalnızca belli belirsiz bir iki çizgi veriyor ama düşün düşünebildiğin kadar. İki duygu var; önce ve sonra. Semaver, basma perde, hepsi tanıdık şeyler... Hani küçük bir şehrin basit insanlarının evlerinde olduğu gibi. O ev sanki gözümün önünde; ahşap, henüz kaplamaları tamamlanmamış yeni bir ev...
Dijital toplulukların, sosyal medya kitlelerinin hangi özelliklerinden yola çıkarak narsisistik kişilik bozukluğu saptamasında bulunuyorsun? Bildiğim kadarıyla, narsisistik kişilik bozukluğunun önemli belirtileri, kendine aşırı değer verme, bunu herkesten bekle­me, her anlamda kıskanç olma, empati zayıflığı, bencillik, kendisine hayran olunmasını beklemek... Tablo biraz tanıdık geldi mi? (gülüyor). Yine sık karşılaşılan bir belirti, birkaç kişiye hatta bazen tek kişiye aşırı hayran olmak, onu kusursuz model kabul etmek ve geri kalan herkes hakkında düşmanlık derecesine varacak olumsuz duygular beslemek. Özellikle ün­lü insanlara yönelik sosyal medya tepkilerinde fazlaca rastlı­yoruz buna. Kitleyi oluşturan bireylerin önemli bir bölümü birkaç ünlüye çok hayran, onun dışındaki tüm ünlülere sal­dırıyor. Profesyonel saldırganları ayrı tutuyorum. Maaşlı trol denenler. Dijital tetikçilik de denebilir. Profesyonelleri bir yana bırakırsak, ünlülere yönelik tavır zaman zaman rahatsız edici boyutlara gelebiliyor. Bu, olumsuz tarafı. Ama olumlu tarafı, bir eşitlikçi tarafı da var ayrıca. O haliyle de hoşuma gidiyor.
Sayfa 196 - Can Sanat Yayınları - I. Basım: Mayıs 2018, İstanbulKitabı okudu
değişikliği çok sevmiyorsa demekki
Odanda fazla bir değişiklik yoktu; sadece fazladan birkaç tablo, artan kitaplar ve birkaç yeni mobilya göze çarpıyordu fakat yine de her şey bana oldukça tanıdık geliyordu.
İnsan her bakımdan basit şeyler için yaratılmıştır, sadece bildiği şeyi kavrar ve bundan mutluluk duyar. Ancak büyük bir uzman yağlıboya bir tabloyu anlar, bildiği genel konularla, resimdeki çeşitli ayrıntılar arasında bir bağ kurmasını bilir, tablo bütünüyle olduğu kadar, ayrıntıları ile de onun için anlaşılır bir şeydir. Ayrıca bazı bölümlere
Sayfa 454 - 455 İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
çok tanıdık bir tablo!
Arap milliyetçileri tümüyle kendilerine benzememizi istiyorlar; çünkü Arapça konuşuyoruz. Evet, Arapça konuşuyoruz ama Arap değiliz. Başka bir tarihimiz, başka bir kül türümüz var; düşünme biçimimiz, davranma ve düş kurma biçimimiz başka. Onlar bizim özelliklerimize saygı göstermedikleri süre ce her zaman dikkatli olmak zorundayız.
O kadar tanıdık bi tablo ki…
“Yirmi bir şilinden daha azıyla geçinen pek çok aile var ve işsizlik de cabası. O zaman şu soruyu sormak gerekir: Bu insanlar nasıl yaşıyor? Cevap: Yaşamıyorlar. Yaşananın nasıl bir şey olduğunu bile bilmiyorlar. Ölüm onları merhametli kollarına alıp huzura erdirene dek, hayvan gibi yaşayıp gidiyorlar.”
Sayfa 136 - ZeplinKitabı okudu
Ne güzel, değil mi? Insanın içine işliyor Vanya, ne hayal genişliği, ne harika bir tablo. Yalnızca belli belirsiz bir iki çizgi veriyor ama düşün düşünebildiğin kadar. Iki duygu var; önce ve sonra. Semaver, basma perde, hepsi tanıdık şeyler... Hani küçük bir şehrin basit insanlarının evlerinde olduğu gibi. O ev sanki gözümün önünde; ahşap, henüz kaplamalarında tamamlanmamış yeni bir ev...
Sayfa 85 - CanKitabı okudu
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.