Kitapta doktora tezini yazmaya çalışan fakat bir türlü buna başlayamayan Mehmet'in hikayesini anlattım. Yalnızlığı fazlasıyla seven Mehmet hayatı yaşamak yerine izlemeyi tercih ediyor ve bu durumundan da şikayetçi değil hatta hoşnut. Kitapta Mehmet'in evdeki ve meşhur yürüyüşlerindeki duygu ve düşüncelerine tanık oluyoruz. Aşk, felsefe, edebiyat, ahlak, adalet gibi konu ve kavramları sürekli düşünen Mehmet kitabın ilerleyen sayfalarında ünlü aktris Rachel Weisz'e benzettiği bir kıza aşık oluyor.
Kitabı birçok kişiye okuttum ve açıkçası çok beğenildi; akıcı, dolu dolu bulundu genellikle. Mehmet'i çok orijinal bulan da oldu, kendiyle özdeşleştiren de.
Okumanızı isterim; sizin için farklı bir deneyim olacağını düşünüyor, beğeneceğinize inanıyor ve umuyorum.
Öncelikle şunu söyleyeyim, kitap bir çırpıda okunabilen bir kitap. Sizler için üşenmedim tek tek boş olan sayfaları ve sadece resimlerin olduğu sayfaları saydım: toplamda -yanlışım yoksa- 46 sayfası zaten boş. Geriye okunacak 106 sayfa kalıyor. Ee bi zahmet o kadarcık sayfayı da okuyuverin (:
Kitabı okuyup da beğenmeyen pek azdır diye sanıyorum.
İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Sayfa 33 - Yapı Kredi Yayınları, 83. baskıKitabı okudu
BAYRAM 🙂🍒
İlk kim dedi “bayramlarda el öpmeyin, el öpmek geriliktir, tokalaşın” diye? Ve ilk kim inandı?
İlk kim “aman hastalık bulaşıyor, dikkat çok sarılmayın bayramlarda” dedi ve ilk kim buna itibar etti?
İlk kim “bayramlar tatildir, güneye inelim” dedi, ilk hangi araba yolunu memleketten sahile çevirdi?
İlk hangi evde kalkılmadı
"Niçin uyuyorsun?"
"Vaktin nasıl geçtiğini bilmemek için."
Oblomov nasıl bir kitaptı bir alıntıyla anlat deseler, bu diyaloğu seçerdim. Zira Oblomov, hayatını yaşamak, çalışmak, hareket etmek, gezmek yerine günün hangi saat diliminde olduğu fark etmeksizin uyumayı tercih eden; günlerini yatakta ve aynı odada geçiren bir
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Başlangıçta takas vardı. Tek hücreli canlılar birlikte yaşamayı, yalnız
yaşamaya tercih etmişlerdir. Dolayısıyla çok hücreli canlılar ortaya çıkmıştır ve bu çok hücreli canlılar birlikte üremeyi, yalnız üremeye tercih etmişlerdir. Dolayısıyla, cinsellik ortaya çıkmıştır. Daha sonra cinselliği keşfeden bu canlılar karada yaşamayı, suda yaşamaya
Kendime Not: 29 Mayıs 2023
Hastahaneden taburcu oldum.
Hastahanede kaldığım süre boyunca düşünmeye bolca vaktim oldu. Hayata dair olgunlaşma sürecimde bir yol daha kat etmiş oldum. Ben olumlu ve olumsuz yaşadığım her şeye böyle bakıyorum artık..
Olgunlaşma sürecime hayatımda ki kadının beni bırakıp bir süreden sonra bir başkasına tercih
Amerikan televizyonlarında yayınlanan bir dizide,oturduğu yerden dizi izleyen sıradan bir ailenin hayatı konu edinilmiş ve dizi, kısa sürede çok tutmuş çünkü bu dizi, bizzat bu diziyi izleyen milyonlarca insanın yaptığı şeyin saçmalığını anlatmaktaymış.Yani dizide ,televizyon karşısında oturduğu yerden dizi izlemekten başka hiçbir işi olmayan
Öncelikle şunu belirteyim ki klasik bir kült kitabı -özellikle de bu kitap Dostoyevski'ye aitse- her zaman iyi bir çevirisi olan yayından okumak gerekiyor. Bu kitabı daha önce kötü bir yayından alıp okumayı yarım bırakmıştım ve kendime ben en iyisi mikrofonu İş Bankası Yayınları'na bırakayım demiştim. Şimdi bu diziden okudum ve bu
Çok alakasız olabilir ama sürekli üzüntülü,kederli,düşünceli alıntılar paylaşmaktan ziyade bugün ki mutluluğumu paylaşmayı tercih ediyorum. Çok aktif olamıyorum malum 52 yaşında bir bebeğim var,onunla ilgilenmekten aktifliğimi koruyamıyorum. Uzun bir aradan sonra küllerinden yeniden doğmuş,kanser de vermiş olduğu savaşı galibiyetle sonuçlandıran bebeğimin(annemin) bugün ki hikayesini anlatmak istiyorum🫠 aylardır rahat bir şekilde yürüyemeyen,konuşamayan,yataktan çıkamayan,hastaneye çoğu zaman tekerlekli sandalyeyle giren, yemek yerken zorlanan ve en ufak şeye ağlayan annem… Bugün rahat bir şekilde, kendi isteğiyle dışarı çıktı. Gezdik,yürüdük, bunun üstüne de keyif dondurması yaptık… anlayacağınız küllerinden yeniden doğan bir kadın oldu. Bugün dedim ki evet işte şimdi çiçeğim açtı ve bana gülümsedi. Benim için hayalden ibaret olmuştu bu durum. Evet gün sonunda biraz yoruldu ama onun adını tatlı ve aylardır beklenen güzel yorgunluk koyuyorum. Aramıza tekrardan hoş geldin canım annem…hep böyle mutlu,sağlıklı ol... Rabbim tüm hastaların,darda olanların yardımcısı olsun,iyi geceleriniz olsun.🧡