Tirat
ya git buradan ya da
kal kollarımda boylu boyunca
bir şiir biter mi
elbette ya yatakta ya sokakta
bir şiir biter ve diğeri
çöker omuzlarıma
Fihrist kitapKitabı okudu
Tirat
istediğim kolay aslında, uzun bir
tiradın kısa anı kadar gülümsemek
benden başka birinin, bende gülümsemesi
Fihrist kitapKitabı okudu
Tirat
ve akşam olmayan bir günde
gün batımına bekliyor güneşlerim kelebeklerle
Fihrist kitapKitabı okudu
Şahane bir tirat
Bir salona erkek girince, kadınlarınızın daha yarısından fazlası ayağa kalkıyor. Sokakta kadın üstüne dikilen bakışlara dikkat ediniz. Birçoklarınızın avucundan, tokatladığı kadınların kokusu duyulabilir. Sizin kadınlarınızda isteri, bir cins-i nöbet değil, kalp hastalığıdır. Harem-selamlık, iki ayrı ev, iki ayrı pencere, iki ayrı duvar mıdır? Hayır... İki ayrı ahlak, iki ayrı namus, iki ayrı ırz, iki ayrı terbiye, iki ayrı hayat, iki ayrı felsefe... Erkek flörtü ahlak, kadın flörtü ahlaksızlık; erkek sokağı namus, kadın sokağı namussuzluk... Hanginiz bir başka kadını tecrübe etmediniz, hanginiz sizin olmayan bir kadının tecrübesini bile hoş gördünüz? Erkekler saltanatı, tanrı - erkekler saltanatı...
Şahane bi tirat
"Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar,
Ölümleri olur zaferleri,
Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir,
Aynı tat isteği, iştahı köreltir.
Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin,
Hedefe hızla giden, yavaş kadar geç varır."
Sayfa 62 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayat tokat atıyor, sen kalkmış burada tirat atıyorsun."
Hep bir diyalog halindeyiz.
Monolog yok!
Tirat yok!
Kimse çıkıp bir başına mertçe er meydanına 'sikerim böyle aşkın ıstırabını!' diyemiyor.
Sayfa 98Kitabı okudu
İzninle bir tirat atayım...(Boğazım temizler.) Şimdilik bana kral muamelesi yapar, gün gelip de çağ dönünce, gecenin özel bir anlamı, hüznün tanıdık bir öyküsü olunca da köle statüsüne indirir, tekme tokat hücreme atarlar. Belkide kendi karanlığımdır o; orada karşılaşacağım, tanıdığım bir şey olacak!
Beni bugün de ürküten, oyalayan, itiraf edemediğim, çekindiğim bir şey! Aynı son, senin için de geçerli. Sen biraz aptalsın ama, yine de neyse...Şimdi tecilliyiz, yarın ön mevzilerde esas kavgayı, esas dövüşü yaşayacak olan ise biziz.
Sayfa 151Kitabı okudu
348.jpg){kind=small}
“Sanırım ilk müsabakada ana kuralı ihlal ettim
kalbimi bir arı kovanında çiçek niyetine açtım
ekolojik sisteme kendime hediye edecektim
rolüm gereği fazla sıkılganım
üç tirat atmaz, sahnede yaprak dökecektim”
Sayfa 49
Güneş bütün gece ortadan kaybolmakla benliğini inkar etmiyor. Yokluğuyla varlığının sınır taşlarını döşüyor sabaha kadar. Ay, sarayına çekildiğinde büyüsünden bir şey kaybetmiyor. Her gece yeniden başlıyor görkemli tirat.
Sayfa 42 - Şule yayınları
"İç Parti üyesi, kollan aşın uzun; kocaman kel kafasında birkaç tel saç kalmış, ufak tefek, bir deri bir kemik bir hatip, kızıl kumaşla kaplanmış bir kürsüde kalabalığa tirat atıyordu. Bu eciş bücüş mezar kaçkını, bir eliyle mikrofonu yakalamış, kemikli kolunun ucundaki öbür pençesini de gözdağı verircesine savururken, düpedüz nefret
Çıkıp bir tirat atsam şimdi hepimize iyi gelecek.
Boşlukta yayılan kahkahaya benzeyecek son ölümüm.
Omzumda uyuyan oğlum gibi yalnızlık.
Ben bu yalnızlıktan sorumlu değilim.
Sayfa 46Kitabı okudu
Tirat
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine, Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine. Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken, Kim ister bütün bunlara katlanmak
Sayfa 72 - İş bankasıKitabı okudu
