Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tekrar öne eğilerek kalçasını tezgâha koydum. İnce saten çama- şırını sırılsıklam olana kadar öpüp yaladım. Chloe kafasını geri atıp inlemeye başladı. Sessiz odada adımı fısıldıyordu. "Daha sesli söyle. Seni duymak istiyorum." "Çıkar şunu. Yala beni." Chloe'nin sesindeki istek, tüm vücuduma bir titreme gönderiyordu.
Sayfa 59
Allah’tan belasını istemiş resmen :)
Öyle bir aşk bekliyordu ki hayattan, yüzünde birdenbire patlayan bir tokat gibi, onu serseme çevirsin. Eli ayağı tutulsun, kesilsin.
Reklam
Bende çok kitap okurum ama bu kitap farklı be Yağız'ımm
"Sana kopya vermeyeceğim Yağız. Ne teklif edersen et, cevabım hayır." "Öyle deme ama, seni kendime aşık edersem fikrin değişebilir." Kaşlarımı kaldırdım. Bu nasıl bir özgüvendi böyle? Egonun tatlı halatları üzerinde cambazlık yapıyordu resmen bu çocuk. "Öyle bir şey asla olmayacağı için değişmez, merak etme." "Böyle diyorsan kesin öyle olacak, çok kitap okurum ben oradan biliyorum." "Okuduğun kitaplar sana gerçeklerden bahsetmez, aksine seni suratına bir tokat gibi çarpacak hayattan korur. Ne yazık ki yalnızca birkaç saatliğine..."
Sayfa 143 - Yağız kuşum ♡Kitabı okudu
“Bayan” değil KADIN.
Ona madam diye hitap edilmesinden nefret ediyordu ve bu kelimeyi her duyduğunda tokat yemiş gibi oluyordu. “Artık genç bir kız ya da genç bir kadın değilsiniz, bundan böyle bir sonraki kategoriye aitsiniz” anlamına gelen bu kelimeden resmen tiksiniyordu!
lşe 20. yüzyılın en meşhur romanlarından birinin, E.M. Forster'ın A Passage To India' sının [ Hindistan'a Bir Geçit] açılış cümleleriyle başlayalım: Marabar Mağaraları hariç -onlar da otuz kilometre ötededir­ Çandapur kenti olağanüstü hiçbir şey sunmaz. Ganj Irmağı kentin içinden değil, yanından geçer. Kent, ırmak yatağı bo­yunca
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnancımı yitirdiğim anlar olmuştu benim de. Duygularım susmuştu. Hiçbir şeyi düşünemez hale gelmiştim ve hayatım bir kısır döngüye sürüklenmişti. Her gün aynı şeyleri yaparak, günler birbirini kovalayıp duruyordu. Sanki birileri ışıkları söndürmüştü ve her yer karanlıktı, hiçbir şey göremez olmuştum. Tarifi imkânsız pişmanlıklarla ve acılarla
Reklam
lşe 20. yüzyılın en meşhur romanlarından birinin, E.M. Forster'ın A Passage To India' sının [ Hindistan'a Bir Geçit] açılış cümleleriyle başlayalım: Marabar Mağaraları hariç -onlar da otuz kilometre ötededir­ Çandapur kenti olağanüstü hiçbir şey sunmaz. Ganj Irmağı kentin içinden değil, yanından geçer. Kent, ırmak yatağı bo­yunca
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi. her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile.. ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu. insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu." tokat gibi resmen, oturup üstüne bir süre düşünmüştüm ilk okuduğum vakit.
Resmen okuruna tokat atıyor
Hangi günahı işledin de doğdun? Hangi suçu işledin de varsın? Acında kaderin gibi sebepsiz.
Sayfa 37 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Tokat gibi resmen ...
Neden geçsin sefâletlerle, haybetlerle, ezmânın? Neden azmin süreksiz, yok mudur Allah'a imanın?
Reklam
Ona madam diye hitap edilmesinden nefret ediyordu ve bu kelimeyi her duyduğunda tokat yemiş gibi oluyordu. Ofisteki bütün çalışanlar da bunu gayet iyi bildiğinden ona Avukat Hanım veya matmazel diye hitap ediyorlardı. Sarah iki kere evlenmiş, iki kere boşanmıştı; yani elde var sıfırdı ve “Artık genç bir kız ya da genç bir kadın değilsiniz, bundan böyle bir sonraki kategoriye aitsiniz,” anlamına gelen bu kelimeden resmen tiksiniyordu!
"bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının yirmi yılını verdi. her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile.. ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. canı sıkılıyordu, hepsi bu. insanların çoğu gibi canı sıkılıyordu." tokat gibi resmen, oturup üstüne bir süre düşünmüştüm ilk okuduğum vakit.
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.