Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Engereğin Gözü, Zülfü Livaneli'nin 1997 yılında Balkan Edebiyat Ödülü almış ve pek çok dilde yayımlanmış ilk romanıdır. Roman Osmanlı İmparatorluğunun en karışık ve acılı dönemlerinden birinde, Topkapı Sarayında geçer. Hiç bir padişahın, şehzadenin ya da hasekinin ismi verilmez, ama verilen olaylar gerçek hikayenin Kösem Sultan'ın oğlu
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,2bin okunma
Tarih yazıcılığımızın haksızlık ettiği bir Abdülmecid Han var. Sultan Abdülmecid, yumuşak başlı, terbiyeli, Avrupa düşkünü, Dolmabahçe'de yaşayan bir adam ... Dolmabahçe'ye gidene kadar, padişah olarak 14 senesi Topkapı Sarayı' nda ve civar saraylarda konaklayarak geçmiş. Kimse, 16,5 yaşında tahta çıkmış bu genç padişahın en büyük meziyetinden bahsetmez.
Sayfa 191 - TimaşKitabı okudu
Reklam
Azizim, bir kimsenin kalp aynasını kırarsan, Bu maddi hayatın pası, aynanı(kalbini) lekeler.
Miladi 1738Kitabı okudu
Kaside-i Bürde" (Hirka kasidesi)
Ka'b bin Züheyr Müslüman olduğunu bildiren, meşhur "Bånet Süâdü" kasidesini okumaya başladı. Şiirinin. "Şüphe yok ki, Resulullah doğru yolu gösteren bir nur, kötülükleri yok etmek için, Allah'ın sıyrılmış keskin ve yalın kılıçlarından bir kılıçtır." beytini söylediğinde Peygamber Efendimiz duygulanarak üzerindeki hırkayı
Sayfa 133Kitabı okudu
353 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Serinin oldukça güzel dördüncü kitabı. Bu kitap da DP'nin zayıflayarak çıktığı 1957 erken seçiminden 27 Mayıs 1960 askeri darbesine kadar olan süreci kapsıyor. Nisbi seçim sistemi sebebiyle oyları çok azalsa da milletvekili sayısını neredeyse koruyan DP'nin iyice zıvanadan çıkması, her kötü olaydan CHP'yi sorumlu tutması, İsmet İnönü önderliğinde partinin silinmeye başlaması, hatta Hürriyet partisinin kendini fesh ederek CHP bünyesine katılması, ancak parti yetkililerinin de CHP içinse yüksek yerlere gelmesi, İnönü'nün annesi vefat ettiği zaman Menderes'in ince davranması ve kısa sürse de ilişkilerde bir düzelme anlatılıyor. Menderes'in üniversiteler ile olan kavgası, Hüseyin Nail Boralı'nın görevden el çektirilmesi ve sonrasında sancılı geçen iadesi, Irak'a yapılan ihtilal ve Menderes'in çok sevdiği Sait Paşanın öldürülmesi, bundan Menderes'in çok etkilenmesi, basına yapılan saldırı gibi olaylar anlatılıyor. İl gezilerinde İnönü'nün başına gelenler, Uşak'ta kafasının yarılması, Kayseri'ye giderken askerler tarafından yolunun kesilmesi, Çanakkale olayları, Topkapı olayları, Kasım Gülek'in saçma davranışları ve NATO albayına yazdığı mektup sebebiyle genel sekreterlikten istifa ettirilmesi, yerine Aksal'ın geçmesi, ülkenin adım adım darbeye doğru gitmesi, yazarın yine hapis cezası alması, Vatan cephesi ve tahkikat komisyonlarının kurulması, bunların sonucunda da darbenin gerçekleşmesi detayları ile anlatılıyor. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri daha.
Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960)
Demokrasiden Darbeye (1957 - 1960)Metin Toker · Bilgi Yayınevi · 199112 okunma
Topkapı Sarayı'nı müzeye dönüştürme çalışmalarının yoğun bir şekilde devam ettiği 1929 yılında, Ethem Eldem Harem Dairesi'nden geçerken, bekçiler ve birkaç işçi yemek yedikleri masaya davet ederler, müze müdürünü. Ethem Eldem, tam teşekkür ederek uzaklaşmaktadır ki, gözü masaya serilen ve üstünde yiyeceklerin bulunduğu beze takılır. Birkaç adım atıp dikkatlice baktığında, gördüklerine inanamaz. Bu bir haritadır!.. Şaşkınlık ve kızgınlıkla bağırır: "Kaldırın derhal yiyecekleri..." İşte, Piri Reis'in ünlü haritası böyle bulunur!
Reklam
Halk Sultan Abdülaziz için şu türküyü söylemeğe başladı: Seni tahtından indirdiler Üç çifteye bindirdiler, Topkapı'ya gönderdiler. Uyan Sultan Aziz Uyan! Kan ağlıyor bütün Cihan!
Sayfa 411Kitabı okudu
TOPKAPI FUKARAPERVER CEMİYETİ
Kapısında, "Çarşamba ve Cumartesi günleri açıktır"yazıyor. Sorun şu ki, dünya haftanın yedi günü de açık. Açılır kapılar, elimiz açılırsa Diyecektim, demedim.
Sizin İstanbul'da en sevdiğiniz, okurlara da muhakkak gezip dolaşmalarınızı öğütlediğiniz eserler hangileridir? En başta Ayasofya ve Sinan’ın Süleymaniye’si var. Topkapı ve Dolmabahçe’yi de muhakkak saymalıyız. Onlardan da önce Askerî Müze, Kariye Camii, Fenâri İsa Camii, bütün Mimar Sinan camileri, Arkeoloji Müzesi, İslam Eserleri Müzesi önde gelir. Doğrusu Sabancı Müzesi’ni, Pera (Kıraç) Müzesi’ni ve kurulmakta olan Koç Modern Sanat Müzesi’ni de belirtmek lazım.
Tılsımlı Gömlekler
Topkapı Sarayı'nda yer alan Osmanlı padişah elbiseleri koleksiyonunda, 87 adet tilsımlı gömlek bulunmaktadır. Bu tılsımlı gömleklerin, onları giyen Osmanlı sultanını her türlü hastalıktan ve düşmandan, savaş alanında başına gelebilecek bütün tehlikelerden koruduğuna inanılırdı. Tılsımlı gömlekler, üzerine bir takım dualar, ayetler, efsunlar yazılmış olan içlik gömleklerdir. Gömleklerin üzerindeki yazılar geometrik şekillerin içine yazılır, şekillerin içleri de ayrıca karelere bölünür ve karelerin içlerinde vefk (rakamlar) ve cifr (harfler) yer alırdı. Örneğin, "Topkapı Sarayı koleksiyonunda iki adet 5x5 cm ölçülerinde vefk yazılı madeni levha vardır. Levhalardan biri gümüş, diğeri de adi metaldir. Ayrıca iki adet yuvarlak vefk yazılı kurşun levha da bulunmaktadır. Bunların hepsi birlikte, pembe bir atlas torba içinde, ayni numarada muhafaza edilir."
Sayfa 158 - Doğan Kitap
Reklam
Osmanlıların gözdesi Topkapı Sarayı şehrin üzerinde yükseliyordu.
"Abdülâziz Garbın bilhassa, maddi terakkilerinin hayranı idi. Bu arada demiryollarının imparatorlukta da geliştirilmesini ısrarla istemekte idi. Nitekim Rumeli şimendiferinin Topkapı Sarayı hatiresinden geçirilmesi için müsaade istenildiği zaman 'şimendifer yapılsın da isterse sırtımdan geçsin razıyım' demişti."
Sayfa 119 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
1.500 öğeden 3.916 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.