Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
288 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İNSAN GELECEĞİNİ NASIL KURAR? “ Ölçülü bir hayat yaşayın. Tüketmeyen, kirletmeyen bir hayat…Her esen rüzgârda savrulmayacağınız, düzenli bir hayat… Neyi öğreneceğinize, neyi yapacağınıza kendinizin karar verebileceği bir hayat…” Herkes kendi talihinin mimarıdır demişti Bir Ömür Nasıl Yaşanır kitabında İlber Ortaylı. Bu kitapta da ona ek olarak okuyabileceğimiz sayfalar mevcut. Söyleyişi olması okumayı kolaylaştırıyor olsa da kitapta ilerletmeyen bir güç hissetmedim değil. Buna bazı şeyleri yapmamış olmanın verdiği pişmanlık, bazen imkanların elverişli olmaması, bazen yapmamak istememek, bazen de fırsatları elinden kaçırmak gibi nedenler sayılabilir ve bunları okurken bu gerçeklerle yüzleşmek sayfaların ilerlemesini engelledi diyebilirim. Elbette hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz mesajı da umutları bir noktada yeniden canlandırdı. Dokuz bölümden oluşan başlıklar altında hayattaki hedeflerimizi nasıl belirlememiz gerektiği ve bunun için nasıl bir yol izlenmeli konusuna değinmiş sevgili İlber Hocamız. Pek tabi bunları aktarırken edebiyattan,tarihten,siyasetten, gündelik yaşama kadar her konuya değinmeye çalışmış. Dolu dolu bir kitap olduğunu söylememe gerek yok zaten. “Çoğu insanın yol açmaya cesareti yoktur. Ya sağa döner ya sola; üçüncü bir yoldan yürümek istemez. Hep hazır yola sapmaya çalışır. Bu bir cüret, cesaret meselesidir. Ama şunu bilin ki, hayatta ancak kendi fillerini Alp Dağı’ndan aşıran, aşırmayı düşleyen insanlar başarılı olur.”
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?
İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 20225,5bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
Dino Buzzati'nin usta kalemiyle yazılan Tatar Çölü, Giovanni Drogo'nun çöldeki kalede beklediği savaşa ve umutsuzluğa dair etkileyici bir hikaye. Genç ve idealist subay Drogo, uzak bir sınır karakoluna atanır. Hayallerini süsleyen kahramanlık ve zaferlerle dolu bir savaş beklemektedir. Fakat zaman geçtikçe, çölün sonsuzluğu ve monotonluğu ruhunu kemirmeye başlar. Savaş bir türlü gelmez. Bekleyiş uzar ve Drogo'nun umutları tükenmeye başlar. Yalnızlık, korku ve pişmanlık duyguları onu esir alır. Tatar Çölü, sadece bir savaş hikayesi değil, aynı zamanda varoluşsal bir sorgulama. Hayatımızdaki bekleyişlerin anlamını, hayallerimiz ve gerçeklik arasındaki uçurumu sorguluyor. Kitabı sevme sebeplerim: Etkileyici ve sürükleyici bir hikaye Savaş ve ölüm üzerine derin düşünceler Psikolojik tahlillerin ustalıkla işlenişi Anlamlı ve düşündürücü bir son Kitabı kimlere öneririm: Varoluşsal sorgulamalara ilgi duyanlara Savaş ve insan psikolojisi üzerine okumak isteyenlere Farklı ve etkileyici bir hikaye arayanlara
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınları · 201313,1bin okunma
Reklam
184 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Buz Sarayı / Tarjei Vesaas Konusu kadar yazarı ve benim içinse özellikle çevirisiyle dikkatimi çeken bir kitaptı. Melih Cevdet Anday’ın şiirselleştirdiği ve sözcüklerin ahengiyle, Buzdan Saray’ı bile eritebilecek güçte olan eser hem çeviri hem de İskandinav Edebiyat Ödülü sahibi. Bir dostluk hikayesidir anlatılan, çocukluğun gizli kederini de
Buz Sarayı
Buz SarayıTarjei Vesaas · Timaş Yayınları · 2014312 okunma
432 syf.
9/10 puan verdi
Doğum Günü Kızı – Penelope Douglas Merhabalar, Bugün iki defa okumama rağmen bir türlü paylaşamadığım o kitabın yorumu ile geldim Yazarın kalemi ile tanışmam bu kitapla birlikte olurken gerçekten okumaktan büyük keyif aldığım ve alacağım bir yazar olduğuna karar verdim. Eğer imkansız bir aşk, çocukluk travmaları ve her şeye rağmen tükenmeyen
Doğum Günü Kızı
Doğum Günü KızıPenelope Douglas · Dex Kitap · 2022742 okunma
207 syf.
·
Puan vermedi
Leylâ, Zalım Leylâ !
Eskiye dair tüm özlemlerimiz... Bu sebeple olsa gerek mektuplaşma adetini önemli kabul etmemiz ve özenmemiz. Her daim samimi içten ve mantıklı gelir. Çünkü düşünürsün, özenirsin tane tane işlersin düşüncelerini mektuplara ... Ahmet Arif'te Leylâ Erbil'e yazdığı altmıştan fazla eser ile öyle yapmış fikrimce. Esere başlamadan önce bir çok önyargı ile dolu idim. (En önemlisi ise evli bir insana yazılan mektubun ahlak boyutuydu.. ) Ama daha önce okumuş olduğum Hasretinden Prangalar Eskittim ( #190224176 ) kitabı bu eserini de okumaya teşvik etti. Esere başladıktan sonra konunun çokda o yönde olmadığını anlamış oldum. 'Leylâ' Ahmed Arif için sadece sevgili değil Anadolu tabiri ile canını attığı, canına can katan parçası olmuş... Mektupların bana çağrıştırdığı aşktan ziyade dostluk oldu. Anlatım canana değilde cana anlatılıyormuş havasındaydı.Hitaplar da o yöndeydi. ' Leylâ'm, Kardeş Çocuk! 'Canım Leylim,' 'Canım Kardeşim, 'Azizim Leylâ,' ' Leylâ, Zalım Leylâ!' .... Mektuplar ise edebi kaygı güdülmeden içten, samimi duygular kaleme alınarak yazılmış.Kimi zaman Ahmed Arif' in büyük aşkına tanık olurken, kimi zaman öfkesine, isyanına, gönül yorgunluklarına en çokda bitip tükenmeyen umutlarına şahit oluyoruz ... " Bitip tükenmek bilmeyen umutlar..." Argo kullanımlarını saymazsak severek zevk alarak okuduğum bir eser oldu benim için. Okumayı planlayan okurlara şimdiden keyifli okumalar diliyorum... Varamaz elim, Ayvasına, narına Can dayanmazken Kırar boynumu yürürüm. Kurdun, kuşun bileceği hal değil. Sormıyasız lal...
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
1920’lerde işgal altındadır #istanbul . Fransız ve İngiliz askerlerinin gölgesi altında çöküşün eşiğinde olan bir imparatorlukta acizlik ve yoksulluk içinde yaşamaya çalışan halk. İstanbul’da yaşayan gayri müslimlerin çoğu da işgal kuvvetlerini destekliyor. Bu kadar olumsuzluk arasında her şeye rağmen dinleri, kökenleri, karakterleri farklı üç gencin hikayesi #veli . Veli, Levon, Leonis biri Türk, biri Rum, diğeri Ermeni üç arkadaş… Ayrıştıran bütün şartlara inat birliğin, sevginin, iyiliğin yürek ısıtan hikayesi. Savaşın kara bulutları her yanı sarmış, umutlar tükenmeye yüz tutmuşken, güneşin gülen yüzü kara bulutların arasından görünmeye başlamıştır. Şiirsel üslubuyla bir dönemin kapıları aralanırken, dostluk ve sevginin gücünü gözler önüne seriyor. Birliğin, kucaklaşmanın, umudun hikayesi. Toplumu ayrıştırmak isteyenler her dönemde olduğu gibi günümüzde de var. #tolgagümüşay romanında ayrıştıran değil birleştiren unsurları hep kendimize kılavuz edinmemizi yüreklere dokunan bir olay örgüsüyle bizlere hatırlatmış.
Veli
VeliTolga Gümüşay · Altın Kitaplar · 202227 okunma
Reklam
360 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
5 Nisan 1944, Çarşamba Bir gün ben de iz bırakacak büyük yazılar yazabilecek miyim? Bir gazeteci ve  yazar olabilecek miyim? Ümit ediyorum çok ümit ediyorum. 11 Mayıs 1944,Perşembe En büyük arzum, ileride gazeteci ve daha sonra da ünlü bir yazar olmak. Olmuş da Anne Frank ama ölümünden sonra gerçekleşmiş. Acaba yaşasaydı hayat ona bu
Anne Frank'ın Hatıra Defteri
Anne Frank'ın Hatıra DefteriAnne Frank · Epsilon Yayınevi · 20227,6bin okunma
218 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Nastenka'nın Hikayesi
Kitaba bayıldım hatta hiç bitmesin istedim. Dostoyevski bu hayalperest adamı o kadar iyi betimlemiş ki bazen söyleyeceği cümleleri tahmin edebildiğimi gördüm. Fakat, hayalperest karakterimizin hikayesinden çok Nastenka'nın hikayesinden etkilendim. Eğer kendimizi Nastenka'nın yerine koyarsak aslında doğru tercihi yaptığını ve hayalperest karakteri de olabildiğince az üzerek terk ettiğini görebiliriz. 1 sene boyunca tükenmeyen umutlarla bir sevgilin bile olmayan birini beklemek çok zor. Nastenka o adamı haketmişti zaten ama hayalperest de Nastenka'nın hikayesinde yanmış oldu. Hayalperest acaba Nastenka'yı birkaç hafta önce tanısaydı, hatta bir kaç gün önce tanısaydı hikayeleri nasıl olurdu cidden bunu düşünmeden edemiyor da değilim.
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,8bin okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
Kitap özeti; ~ Sadako Hiroşima’da ailesi yaşayan küçük bir kızdı. 6 Ağustos zafer günü yaklaşmaktaydı. Bu yüzden bütün aile yemek masasında bir araya gelerek bu konuyu konuştular. 6 Ağustos bütün insanlar gibi ailesinin de kutladığı ve çok önem verdiği bir gündü. Her sene
Sadako ve Kağıttan Bin Turna Kuşu
Sadako ve Kağıttan Bin Turna KuşuEleanor Coerr · Beyaz Balina Yayınları · 202110,4bin okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
“Pembe - beyaz şeftali çiçekleri, süt köpüğü gibi kabarmış erik, kayısı, vişne, kiraz çiçekleri; sarışın kızılcık çiçekleri yağıyor üstüme, serpiliyor gökten. Aman Allahım, ne güzel, ne güzel. Yağsın durmadan, yağsın ve örtsün üstümü bu çiçek kokuları, neredeyim ben? Gözlerimde yaş, dilimde dua. Öldüm ve bir bahçeye gömüldüm.” Bu son satırları
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
Reklam
3/10 puan verdi
Şule Gürbüz'ü ilk defa Kıyamet Emeklisi ile tanıdım. Büyük umutlarla alıp okumaya başlamıştım. Hatta ilk sayfalardan da akıcı olabileceğini düşünmüştüm. Sayfalar ilerledikçe bu fikrim değişti. Yazarın olay örgüsünden kolayca kopup başka kişilere ve hayatlara geçişi, hikayeyi geri toplamak adına akıcılığı yavaşlatan bir etmendi. Örneğin uzun
Kıyamet Emeklisi - 1. Cilt
Kıyamet Emeklisi - 1. CiltŞule Gürbüz · İletişim Yayınları · 2022500 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
Bay Hunter, "eski kafalı" ve bunu olumsuz anlamda söylemiyorum, aksine yazım tarzına bakarsak onun gurur duyacağını varsayıyorum. Satışta başarılı olmak için sıkı çalışma gerekir, potansiyel müşteriler ve karlı anlaşmalar öyle önünüze uçarak gelmez, onların aranıp bulunmaları ve kazanılmaları gerekir. Mark, satış elemanının sürekli
Yüksek Kârlı Satış
Yüksek Kârlı SatışMark Hunter · Hümanist Kitap Yayıncılık · 20125 okunma
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.