Sabahattin Ali, Türk Edebiyatı yazarları içerisinde kendime seçtiğimdir. Evet bir sürü yazarı beğenirim, severek okurum ama O ne yazsa gözüm kapalı okurum. Bu kararı bir günde vermedim tabii ki. Mahkemelerde diye bir kitabı vardır, daha doğrusu savunmaları basılmış daha sonra. Orada bir ifadesi vardı.
"Bu devlet ve bu millet bana birçok
Türk edebiyatı klasikleri açısından farklı bir bakış açısı, farklı bir aşk, farklı bir duygu hissi vermese de devrin yazarının hissiyatını ve kalemini anlamak açısından güzel bir kitap.
İntibahNamık Kemal · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,5bin okunma
Farklı türlerden kitaplar okumak bir okuru çok ama çok geliştirir. Bu görselde Yunan mitolojisinden Türk edebiyatına, psikanalizden postmodern edebiyata kadar farklı türlerde kitaplar var.
İşte bu kitaplar gelecek aylarda online kitap okuma grubumda okuyup tartışacağımız bütün kitaplar! 🤓
İlk olarak Mayıs ayında Homeros ile birlikte Yunan mitolojisinin derinliklerine dalıyoruz. Böylece Yunan mitolojisini öğrenerek hem zamanla sistemli bir okur haline geliyoruz hem de mitolojinin hayatımız için önemini keşfediyoruz.
Sonrasında Haziran ayında belki de yaşayan en iyi yazarlarımızdan biri olan İhsan Oktay Anar’ın kitaplarıyla birlikte büyülü bir Türk edebiyatı yolculuğuna çıkıyoruz. Böylece postmodern edebiyatı da bir yandan konuşma fırsatı buluyoruz.
Son olarak da Temmuz ayında Sigmund Freud kitaplarıyla birlikte psikanaliz okumaları yapıp edebiyat ve sinema ürünlerini psikanalizle birlikte nasıl değerlendireceğimizi öğreniyoruz ve psikoloji okumalarına başlamış oluyoruz.
Bütün bu kitapları benimle ve onlarca okurla birlikte okuyup tartışmak ve Telegram’daki kitap okuma grubuma katılmak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz! 📚
Ve bitti...
Rum’u, Kürdü, Alevi’si, Türk’ü, Yörük’ü, Çerkez’iyle… süren kardeşliğin, birlikte yaşamı yeniden inşa etmenin hikayesi, kitapları geçti dimağımdan.
Ada serisi Yaşar Kemal’in ölümünden önce kaleme aldığı son kitap dizisiydi. Eşi Tilda Kemal’e ithaf ettiği bir seri.
Son kitabında biraz Yaşar Kemal’den söz etmek istiyorum ve tabii
Sanatı ve edebiyatı toplumun sesi olarak kullanan ‘‘Türk edebiyatının özgür sesi’’ Sabahattin Ali’nin şiddetli tepkilerini yansıtan; içerik bakımından gayet zengin olan eserini, çoğu zaman kendimi değişik duygular içerisinde bularak, tamamladım.
Yaşadığımız yeni çağın dokusunu taşıyan eser; bazı kısımlarında farkındalık, bazı kısımlarında hüzün, bazı kısımlarında ise okura çaresizlik hissini yaşatıyor. Yazar, dönemin yapısındaki aile yapısına değinmekle birlikte devlet ile halk arasındaki (yönetici ile yönetilen arasındaki) iletişim kopukluğunu/toplumsal tabakalaşmayı sarih bir biçimde anlatıyor. Devlet yetkililerinin halka tepeden baktığına ve gerekli yetkinlik düzeyinde olmadığına -neredeyse tüm eserlerinde değindiği gibi- bir kez daha değinmiştir.
İnsanlara duyarlılığı ve bu duyarlılığın kıymetini öğretecek bu eseri herkesin okuması ve üzerine düşünmesi gerekiyor.
‘‘Dünyada kendisi için hiçbir şeyi olmayan bir insanın bile başkalarına yardım edecek bir şeyi vardır.’’ (s.45)
Yazıldığı döneme göre oldukça değişik bir Türk Edebiyatı eseridir. Hatta serinin diğerlerine kıyasla bayağı farklı bir eserdir. Bir kere çok cesurca bir girişim. Neden peki.. O dönem yazılan Türk Edebiyatı eserlerini İş Bankası Kültür Yayınları ile okumaya niyet ettim ve seriyi halen okuyorum. Genel itibari ile belli başlı hatlar var ve
Moderniteyi, eskiyi ortadan kaldırmak olarak anlayan bir zihniyetin her biri boynunu bükmüş bir lale kadar zarif ve her biri sanat eseri mezar taşlarını yol inşaatında kullanmak da vandallık değil moderniteydi
İntizara kalmadı bak iktidar
Kúşe-i uzlette oldum ihtiyar
İntizarım hep vatan ikbalidir
Kaldı bir düşman elinde tarumar
Bu vatanda gördüğüm her gün benim
Ah ü efgan ile hâl-i intizar
Karşı durdum lütfuna,tehdidine
Mertlikle işte ettim iştihar.
Samipaşazade Sezai
Bizim topraklarımızda çekilen bu kanlı acıları hiç bu kadar yakından görmemiştim. Mektuplar hiç bitmesin istedim. Kuru bir edebiyatı olsa da etkilendim. Bazen samimi bir kaç kelimenin yüzlerce kelime yerine geçebileceğini öğrendim. Türk tarihine dair yeni bakış açıları kazandım. Tarih yazarlığına dair birkaç fikir edindim. Farklı bir deneyimdi. Öyküye, daha doğrusu öyküdeki karakterlere öyle aşinaydım ki, bir kaç defa durup ben bu kitabı daha önceden okudum mu diye sorguladım.
Bu satırları yazmışım 28 Mart 2020 tarihinde. Keşke tüm kitaplarıma böyle notlar bırakabilseydim. Ne kolay olurdu anlamak...
Önce bekçi sonra fabrika kontrolü olarak çalışan, vazifesini her şeyden ve herkesten üstün tutan Yunanistan muhacirlerinden Murtaza...
Şehit dayısı Kolağası Hasan Bey'in kanını taşımakla sürekli övünen, dayısı gibi bir oğlan doğuramadığı için karısından sürekli dert yanan tuhaf bir garip adam.
Trakya şivesi ile yazılmış bu romanda, şiveden kaynaklı oldukça eğlenceli bölümler vardı, ancak trajikomik denebilecek çok hüzünlü bölümler de vardı.
.
Demokrat Parti iktidara gelmeden önceki 1940-50 yılları arasında geçiyor roman.
Orhan Kemal kendisi de pamuk/çırçır fabrikasında işçilik yapmış, o nedenle fabrika işçilerinin jargonuna son derece hakim. Romanda işçiler ve ustalar arası diyaloglar okura film izletircesine ustalıkla ve son derece doğal bir dille aktarılıyor.
.
Türk edebiyatının en iyi 100 romanından biri olması sebebiyle kitap kulübümüz ile seçtiğimiz bu eseri çok severek okudum. Orhan Kemal büyük bir edebiyat ustası, Tersine Dünya, 72. Koğuş
Tersine Dünya
kitaplarını da severek okumuştum, Murtaza 'yı da çok sevdim. Adanalı bir yazar olarak Trakya şivesi ile bu kadar başarılı bir eser yazması da ustalığının delaleti.
Türk edebiyatı severlere mutlaka tavsiye ederim. ♡
Kitapla kalın... ♡
#240918212#240913737
MurtazaOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20183,415 okunma