Bu fotoğrafa iyi bakın. Verdiğimiz 6 şehitten bir tanesinin baba ocağı bu ev. Sıvası yok, ev dökülüyor, fakirlikten kırılmış resmen.
Söyleyecek o kadar çok şey var ki hepsini yutmaktan boğulduk artık.
Benim askerim şehit olsun, elin afganı suriyelisi İstanbul'un göbeğinde afganistan bayrağı açarak gösteri yapsın.
Benim askerim şehit olsun,
Herkese merhaba
Daha önce iki kez okunmayı deneyip yarım bırakmıştım bu kitabı. Hayatıma girme zamanını doğru ayarlayamamışım galiba:)
Kitapların da insanlar gibi olduğunu düşünmüşümdür hep. Doğru zamanda doğru şekilde hayatımıza girmeliler...
Ama kitabı okuduğum süre içerisinde defalarca yarım bırakma isteği kapladı içimi. Yine mi doğru zaman
ㅤㅤㅤㅤ
İsrail 34 gündür Filistin'e ölüm yağdırıyor. 28 bini çocuk olmak üzre toplam 89 bin sivil katledildi..
Buna özellikle destek olan Amerika ve İngiltere günün birinde elbet birer atom bombası yer. Ya da tektonik sebeplerden kırılgan bir yapıya sahip oldukları için, elbet biri Atlas, diğeri Pasifiğin dibine gömülür..
Olmaz olmaz deme. Bunu diyenler tarihe dönüp, Sodom, Gomorra, Ad, Semud, Medyen, Res, Karun halkının başına neler gelmiş ona baksın....
Ondan sonra mı? İsrail'i bize bırakın..
"Biz, Kitap'ta İsrailoğullarına:
'Sizler, yeryüzünde iki defa bozgunculuk ve fesat çıkaracaksınız, azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız' diye bildirdik.
Nitekim bozgunculuk ve büyüklenmenizin karşılığını görme vakti geldiğinde, kullarımız içinde çok güçlü kuvvetli orduları üzerinize musallat edeceğiz.
Onlar, ülkenizi baştanbaşa çiğneyip, evlerinizin içlerine varıncaya kadar her tarafı didik didik aradılar..
Nitekim bu yerine getirilmesi gereken bir vaat idi..
~İsra Suresi 4/5~
İncelememi biraz uzun tutmam gerektiği konusunda düşünüyorum. Çünkü kitabın neresinden başlasam da dikkat çeksin ve okurların okuma hevesini uyandırsam diyorum ama sanırsam gündemdeki sorunlarla demokrasi sizce ne kadar uyumlu diyerek başlıyorum…
22 bölümden oluşan bu kitap, birçok konuyu ele almış. Demokrasi ile yönetim, kent nedir ve kimlere
İntibah'ı alıp okudugumda biraz garip geldi olayları betimleme şekli baya uzun karışık geldi yani bir kişiyi veya ağacı tasvir etmesi 4 satır sürüyor ister istemez cümlenin sonu ve başındaki olaylar, anlam kaybına uğruyordu 45.sayfaya kadar böyle sürdü ondan sonra alışıyorsun konusu gayet güzel .herhangi bir hayat tecrübesi olmayan, ama iyi bir aile terbiyesi almış ve orf adetlerine bağlı annesini için herşeyi yapacak olan Ali nin kötü bir kadın olan birsürü entrika ve hayatı yalan üzerine kurulu ve randevu evinde (fuhuş )içerisinde olan Mahpeyker'e aşık olması sebebiyle hayatında yaşadığı felaket ve hadiseleri konu ediniyor
Roman pekçok duyguyu bünyesinde barındırıyor ne gibi dersen aŞk,niyeti bozma ,dürüst olma,survıvordaki deyimle kulis olayları gibi...
Özellikle şu kısmı çok önemli bizimde günlük hayatta da ilgilendiriyor bir anlık gazla alınan kararlarının ılerdeki süreçlerde bize nasıl ağır sonuçlarını olacağını gözler önüne sermesi etkiliydi yani duygularınla hareket ederken aklı ve mantığı bir kenara bırakmamalı çevremizdeki insanları da tanımadan onlara güvenilmemesi gerektiğini anlatan güzel bir eser okumanızı tavsiye ederim kesinlikle.ha buarada usttede belirtmiştim ilk başlarda yazarın yaptığı uzun betimlemerden dolayı dili ağır gelebilir sonradan alışıyorsunuz. iyi okumalar eğer okuduysanız düşüncelerinizi yoruma yazabilirsiniz.
İntibahNamık Kemal · Ihlamur Yayınları · 201139,3bin okunma
"Ben şahsi hiçbir çıkar gözetmeden, halkımın mutluluğu için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türkiye halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm!"
HÜSEYİN İNAN
---Okumak isteyenleri caydıracak ve yazarın ekmeğine kan doğrayacak yorum içerir.---
Olmayan migrenim tuttu. Soldan soldan kafam ağrıyor şu anda. Son 30 sayfasını uyuklayarak okudum ki kitap bitsin yorumlayım da uyuyayım diye. Ertesi güne bıraksam içim soğuycak, yazcaklarımı yazamıycam çünkü...
bu kitabi tatilde olup yanımda okuyacak bişeyim
Dönemin entelijansiyası tarafından büyük
övgülere mazhar olan bu seçkin eserin alametifarikası sadece on dokuzuncu yüzyıl Rusya’sının toplumsal açmazlarına değinmesi değil; aynı zamanda bu toplumun ortaya çıkardığı kişilik yapısının tasvirindeki ustalığıdır.Kırsaldaki derebeylik sisteminin çözülüşüyle başlayan sancılı süreç zat-ı muhterem
Toprak öyle bitip tükenmez, /dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişemeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle
Ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında
ve
Hayvan Çiftliği kitaplarından çok iyi tanıyor. Bu iki eseri de kusursuz. Amacı ve anlatımı net, çizimi harika eserler. Ama gördüğüm kadarı ile bu iki kitabı hariç çok fazla okunmuyor. Bu söylediğim iki kitabın seviyesine de çıkabilmiş değil diğer eserleri de. https://1000kitap.com/bidunyakitapgrubu da sanırım bundan yola çıkarak oylamaya önce bu
Kovit sevdiklerimizi, yakınlarımızı bir bir bizden alırken, hayatımıza kaldığımız yerden devam etmek ne acı değil mi? Ama hayat devam ediyor. Ölenle ölünmez diye bir söz vardır. Biz geride kalanlar da bu söze uymak zorunda kalıyoruz. Evet zor da olsa insanlar hayatlarına kaldığı yerden devam ediyor. Neden böyle bir giriş yaptım ben de bilmiyorum.