Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O Belde
Denizlerden Esen bu ince hava saçlarında eğlensin Bilsen Özlem ve gurbetin kederiyle akşam ufkuna bakan
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitapla sohbetten kalanlar…
Sanılanın aksine; -Dünya mutluluk diyarı değil, aynı zamanda hüzün diyarı, -Bizler kusursuz değiliz, yaşantılarımız hatalarla dolu, -Sabır susmak veya katlanmak değil, aslında zorluğa rağmen elinden geleni yapabilmek, -Üzüntü yokmuş gibi davranınca geçmez, ağlayınca gözyaşı dökünce üzüntüyü yaşayınca geçer, -Ve belki de en önemlisi: biz bu dünyada yalnız değiliz, her düştüğümüzde tek başımıza kalkamayız, her yanlışı düzeltemeyiz, yanımızda her daim Allah var ve Allahın nimet olarak gönderdiği dostlar var. Düşmenin bile bir hayır olduğunu, ağlamanın zayıflık olmadığını, her şeye gücümüzün yetemeyeceğini, her an her nefeste Allah’ın yanımızda olduğunu, bu dünyaya kırılmak, kırıldığımız yerden yeniden çiçek açmak için geldiğimizi unutmamak dileğiyle…
İyileştir Kalbini
İyileştir KalbiniYasmin Mogahed · Timaş Yayınları · 2023244 okunma
Reklam
... 1917 kışında ve doğuda Çardaklı Boğazı'nın doğusuna düşen 2506 rakımlı tepe karşısındaki bölüklerimiz bazen, kar altındaki çamlıkların ağaç diplerinde, buz tutmuş dere kenarlarından kazana atmak için ot toplamaya, daha açığı otlamaya çıktığımızı bilirim. . . . Şahlanmış dağlar ve bu asi iklimde gün gecelere dö­nüştü mü, ortalığa birden, bir sessizlik çökerdi. Diller birden tutulur, yüzler sararırdı. Ve bu hal, hiç kimse tarafından, hiçbir sahne yaratılmadan, sessizce kendi kendine olurdu. Ama duraklama o kadar ani olur ve konuşmalar öylesine birden kesilirdi ki, bu hava yalnız muharebelere katılanları değil, hepimizi de aynı korkunç sessizlik içine gö­merdi. Bu sarı bir sessizlikti. İrademiz haricinde hepimiz, bu sessizliğe gömülürdük. Böyle anlarda öyle sanırdık ki biz, bu yüksek dağlarda, bu kış gecelerinde, bu karaltı zeminliğinde, yalnız değiliz. Vadilerden, kayalıkların aralıklarından, bulunduğumuz bu yere birtakım ruhlar sızmaktadır. Bu ruhlar, sessiz kanatlarını dalgalandırarak, havamızda uçuşmaktadırlar. Biz bu kanat dalgalanmalarının ses vermeyen çarpışını, ölü rüzgarlarını, sanki başlarımızın üzerinde, hatta yüzlerimizde hisseder gibi olurduk. Evet, ölü rüzgarlar, ölü ruhlar. Ama hayata doymamış, buruk ve şikayetçi ruhlar...
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "Yaban" adlı eserinden:
Batı Anadolu'da bir kuvay-ı milliyeci ile bir köylü konuşmaktadır. Köylü: - Bilmiyorum beyim, sen de onlardansın emme ... Kuvay-ı milliyeci: - Onlar kim? -Aha, Kemal Paşa'dan yana olanlar... - İnsan Türk olur da, nasıl Kemal Paşa'dan yana olmaz? - Biz Türk değiliz ki beyim. - Ya nesiniz? - Biz İslamız elhamdülillah ... O senin dediklerin Haymana'da yaşarlar. Eğer bize zafer nasib olursa bile kurtaracağımız şey, yalnız bu topraklarla, bu yalçın tepelerdir. Millet nerede?
"Bedenlerin yan yana olmasıyla değil ki beraberlik. Ya da yanımızda kimse yokken yalnız değiliz ki."
Sayfa 104
Reklam
“Baylar!” diye bağırdım, “çevremizi saran şu Tanrı nimetlerine bakın bir kere: Gök açık, hava temiz, otlar körpe, kuşlar, doğa alabildiğine güzel ve günahsız… Yalnız bizler, Tanrı bilmez ahmaklar hayatın bir cennet olduğunun farkında değiliz. Bunu anlamaya azıcık niyetimiz olsa cenet bütün güzelliği ile karşımızda şekillenir, biz de birbirimizle kucaklaşır ağlamaya başladık.”
Sayfa 400Kitabı okudu
Bugünün insanı kendini yalnız hisseder, çünkü artık doğayla bağ kurmamaktadır. Taşları, bitkileri izlemiyor, akan suları dinlemiyor, duymuyor ve onlarla konuşmuyoruz. Dahası onların konuştuğunun da farkında değiliz.Kopan bu bağın sonucunda duygusal enerjimizi de kaybetmiş bir hale geliyoruz.
Sayfa 44 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Yalnız değiliz ✨
Yalnız değiliz
Bir ufka vardık ki artık Yalnız değiliz sevgilim. Gerçi gece uzun, Gece karanlık Ama bütün korkulardan uzak. Bir sevdadır böylesine yaşamak, Tek başına Ölüme bir soluk kala,
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Bir ufka vardık ki artık Yalnız değiliz sevgilim. Gerçi gece uzun, Gece karanlık. Ama bütün korkulardan uzak. Bir sevdadır böylesine yaşamak.
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Vakıf 6ağustos
Şimdi yalnızlığımla ben Bir gövdede iki kişiyiz Bu yüzden ikimiz de Yalnız değiliz !!!!
Yadırgamaları yadırgama konusunda yalnız değiliz ama, yadırgamaları yadırgamamız bile yadırganabiliyor...
"Bizimle kalır mısın?.. " "Hayır." "Neden? .. " "Sizleri sevmiyorum." "Sebep? Bizi pek mi iptidai buluyorsun?" "iptidai, pis ... Fakat asıl sebep bu değil." "Ya ne?" "Bizi arkadan vurdunuz. Kafirlerle birleştiniz!" Adam dakikalarca susmuş, muhteşem aya bakarak yağlı ve kıvır kıvır sakalını sıvazlamış durmuştu. Nihayet kolay unutu­lamayacak bir sesle, tane tane konuşmuştu. Bu seste hakim un­sur hüzündü: "Doktor Bey.. biz Arabız ve Müslümanız elhamdülillah... Os­manlı Devleti de Müslümandır. Dedelerimiz asırlarca bu din kardeşliği için Araplıklarını hatırlamadılar. Osmanlılardan ay­rılsalar dinlerini mi kaybederlerdi? Hayır elbette. Hallerinden memnundular ve ondan hatırlamadılar. Fakat hatırlamamak vazgeçmek değildir Doktor Bey. Dediğim gibi onlar memnun­dular. Çünkü Osmanlılar adildi ve kuvvetliydi. Adalet ve kuv­vet! Bunların ikisi birarada olunca mesele kalmaz. Ama bir baş­ka ırkı veya kavmi elde tutabilmek için bunlardan biri lazım­dır. Hem de tam olarak olması lazımdır. Osmanlı Devleti ise uzun zamandır ne adil, ne de kuvvetli. Bir fırsat bekledik, İngi­lizler, refah vaat ettiler. Siz şimdi yalnız aldığımız paraları dü­şünüp bize hain, hem de din haini gözüyle bakıyorsunuz. Bu ayı büyültüp küçülten, bu milyonlarca yıldızı ve bizi yaratan Allah adına yemin ederim ki, biz hain değiliz, biz yaşamanın, ayakta kalmanın tek yolunu keşfetmiş bulunuyoruz. Allah ya­nıltmış olmasın! .."
1.500 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.