Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Suni bir açlık yaratır toplum.
Birinin kırmızı bir kazağı olması gerektiğine toplum onu inandırsa şayet ; o kişi hiç üşümese, üstündeki kıyafetler çok rahat olsa, başka giyecek pek çok kıyafeti de olsa bir şekilde koşullanmış mutsuzluk yaşayacaktır. Suni bir açlık yaratır toplum. Evliliğe de bu gözle bakıyorum. Bize bu tabuyu dayattıkları için evinde huzurla, kavgasız gürültüsüz, kendi sesiyle, kedisiyle, kitabıyla yaşayan insan kendini koşullanmış şekilde eksik hissediyor. Sırf bu yapay tamamlanma duygusu için evlenip sonra daha da eksilerek sahadan ayrılıyor. Batı toplumları kırmızı kazak idealini yırtmayı bir nebze başardı ama biz hala üzerimizde kırk kat hırka ile manevi açlık çekiyoruz. Sırf başkaları böyle istediği için. Düşünün ki siz toksunuz ama karşınıza yüz kişi dikilip hayır sen açsın, yanlış biliyorsun yemen lazım diyor. Bir süre sonra otomatik olarak aç hissediyorsunuz. İçimizdeki kalabalığı öldürmek zaman alıyor.
256 syf.
6/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Altı ünlü bilimkurgu yazarı, altı öykü anlatıyor, ‘İleri Sar’ kitabında. Aslında bu türde birçok film ve dizi izledim. Bir çoğunu da oldukça beğendim. Çünkü, bilimkurgu, yapısı itibariyle görsel malzeme açısından oldukça zengin bir tür. Fakat, kitaplarını okumanın da ayrı bir tadı var. Genel olarak insanlığın, bugünkü yaşam şartlarına,
İleri Sar
İleri SarKolektif · Dex Kitap Yayınlar · 202324 okunma
Reklam
Bugün tüketim toplumu diye bir doyumsuzlar toplumu yaratılıyor. Tüketimciler topluma bütün değerlerini aşındıran bir yapay kültür benimsetmeye çalışıyorlar, insanları birer obur canavar haline getirmek istiyorlar. Roman bu toplumu isteyenler için bir tehdittir. Onun için de romanı, bestseller denilen bir yapaylıkla boğmaya çalışıyorlar. Roman böyle bir toplum isteyenler için tehlikedir, çünkü roman insanlara insan olduklarını söyler. Onca acıyı, zulmü, savaşı, doğa kırımını romanda yeniden yaratarak yaşayan insan, insan gibi yaşamayı özler, değerlerine sahip çıkar.
Sayfa 22 - İnkılâp Kitabevi, 3. Baskı: 2022, İstanbulKitabı okuyor
Toplum her bireyin kendisine atfedilen rolü elinden geldiğince iyi oynamasını bekler ve de aslında beklemelidir, öyle ki rahiplik yapan bir kişi yalnızca resmi işlevlerini nesnel olarak yerine getirmekle kalmayıp, her zaman ve koşulda, kusursuz bir rahip rolü oynamalıdır . Toplum güvence adına böyle bir şey ister; her şey yerli
221 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Seçimler halk egemenliği değil,siyasal elitlerin resmî meşruiyet alması
Hukuki ideolojiden ahlaki ideolojiye varıncaya dek yüzyıllar­dır yayılan her ideoloji "insan hakları" konusundaki şu bildik "apaçıklığı" savunur durur: her birey siyaset alanında istedigi düşünceleri ve istedigi yanı (yani, partiyi) seçmekte özgürdür. Daha da önemlisi, bu ilk düşüncenin altında yatan ve de sonuç­ta aldatmacadan
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları
İdeoloji ve Devletin İdeolojik AygıtlarıLouis Althusser · İthaki Yayınları · 20102 okunma
İnsanların, uniformalar ile ünvanları, kişiye yetki veren kaliteler olarak kabul etmeleri olayı, kendiliğinden gerçekleşmemiştir. Otoriteyi ellerinde tutanlar ve bundan yararlanan çevreler, insanları bu kurgusal yanıltmacaya inandırarak, onların gerçekçi ve eleştirel düşüncelerinin uyutulmasına ve zayıflatılmasına çalışmışlardır. Her düşünen insan, eleştirel düşünce gücünü zedeleyen, şaşkınlaştırıcı klişe fikirlere zorlayan ve kişileri kendine esir alan propaganda yöntemlerini iyi bilir. Bazen bu propaganda öylesine güçlenir ki, insan, gözüyle gördüklerine ve kendi düşüncesi ile vardığı yargılarına bile inanamaz olur. Yaratılan bu yapay gerçeklik giderek , özdeki gerçekliğin üzerini örter ve onu kavranılmaz kılar.
Reklam
Organizmalar gibi, makinelerin de kendi evrimleri vardır. Roket, onu ilk ateşleyen barut tozu gibi, Çin'de ortaya çıktı. Çin'de roket eskiden törenlerde ve estetik amaçlarla kullanılırdı. XIV. yüzyılda Çin'den Avrupa'ya getirilen roket savaş alanına aktarıldı ve XIX. yüzyıl sonlarına doğru Rusya'da bir lise öğretmeni olan Konstantin Tsiolkovski tarafından gezegenler arasında taşımacılık için düşünüldü. Çok yüksekteki uçuşlarda kullanılmak üzere ciddi biçimde yapımı Amerikalı bilgin Robert Goddard tarafından geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı'nın Alman V-2 askeri roketi, Goddard'ın bu alandaki çalışma sonuçlarının hemen tümünden yararlanarak oluştu. 1948 yılında da o tarihe dek çıkılmamış bir yükseklik olan 400 kilometre yükseğe, iki kademeli V-2/WAC Corporal aracı fırlatıldı. 1950'lerde Sovyetler Birliği'nde Sergei Korolov ve ABD'de Wernher von Braun'un mühendislik alanında sağladığı aşamalar, kitlesel imha silahları fırlatıcıları olarak ilgi görerek, ilk yapay uyduların ortaya çıkmasına neden oldular. Bundan sonraki gelişim çok hızlı oldu: Dünya yörüngesine insan yerleştirmek, Ay'a insan göndermek, dış Güneş sistemindeki gezegenlere insansız araçlar fırlatmak. Şu anda uzaya uydu fırlatan başka ülkeler de var. İngiltere, Fransa, Kanada, Japonya ve Çin (roketi ilk kez bulan toplum) bu ülkeler arasında.
Sayfa 137 - Beşinci Bölüm - Kırmızı Bir Gezegene İlişkin Hülyalı DüşüncelerKitabı okuyor
Eşitlik bağlamında algılanama-yan, ölçülemeyen ve kıyaslanamayan her şey eşitlik ve demokrasi adına birer eşleştirme nesnesi haline geliyor. Toplumdaki adaletsizliklerin çözümleri de bizim toplumsallaşma deneyimimiz tarafından belirlenir ve sınırlanır. Nicelleştirip kıyaslama alışkanlığımız yüzünden, demokratik bir çözüm olarak eşitleştirme
Medyamız insanların üzerine karamsarlık, umutsuzluk, nefret, öfke, korku ve dehşet kusan bir iblistir. Bana inanmıyorsanız herhangi bir kanalın haber bültenini açıp yarım saat dikkatli bir şekilde izleyin. Kazalar, katliamlar, tecavüzler, kan, gözyaşı, öfke, korku ve nefret içermeyen kaç tane haber olduğunu saptamaya çalışın. İçinizden bazıları
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Piyasa Dinamiği ve Karmaşık Sistemler
Piyasa Dinamiği ve Karmaşık Sistemler
Piyasa Dinamiği ve Karmaşık Sistemler
Tuncer Şengöz
Tuncer Şengöz
Ekonomik piyasaların ve karmaşık ekonomi sistemlerinin aslında sosyopsikolojinin kendi oluşturduğu kavramlar olduğunu yalın anlaşılır bir dille okuyoruz. Sosyolojik tarih incelemeleriyle yazarımız okuyucuya genel kültür donanımı sağlıyor. Az çok sosyoloji ve ekonomi üzerine okumalar yapmış okuyucuların çok rahat kavrayabileceği bir eser olduğunu söylemek mümkün. Yazarımızın sosyolojik incelemelerinin ne kadar tutarlı ve aydınlatıcı olduğunu da okurken hissedeceğinizden şüphem yoktur. Yazarımız aslında eserde de bahsettiği gibi sadece "insan" olarak adlandırılan insanvari canlıların oluşturduğu toplum içinde nadir olarak insan kalabilmiş bireylerden diyebiliriz. Kapital sistemin yarattığı bu yeni türün de zirvesinden çakılma hikayesini kendi elleriyle yazdığını okuyoruz ve içinde olduğumuz sibernetik ve yapay zeka çağı ile de birebir yaşıyoruz. İnsan olduğumuzu hatırlamamız gerektiğini ve klişe olarak Matrix'ten çıkmamız gerektiğini unutmamamız gerek. Sevgiyle ve kitapla kalın. :)
Piyasa Dinamiği ve Karmaşık Sistemler
Piyasa Dinamiği ve Karmaşık SistemlerTuncer Şengöz · Cinius Yayınları · 20188 okunma
Reklam
Hayde Gidelum. Hayde, hayde gidelum. Hayde, hayde!
Medeni toplum insanları karmaşık ve yapay birçok ilişkiler zinciriyle bağladığı için insan teki çok yönden yara alabilir duruma getirilmiştir.
Sayfa 55 - RisaleKitabı okudu
687 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Suç ,Ceza ve Vicdan Azabı
Suç, Ceza ve Vicdan Azabı Nasıl başlık ama, mükemmel estetik duruyor değil mi ? Romanı ilk okuduğumda 12-13 yaşımdayken falan aklıma bu başlık gelmişti. “Ben olsam kitabın adını böyle yapardım” demiştim. İyi ki ismini ben koymamışım berbat olurmuş. Neyse konumuz bu değil, kitabı incelemeden önce biraz vicdan azabını tanıyalım. Bu yazılar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159bin okunma
303 syf.
·
Puan vermedi
Shelley Teyzeme Saygılarla
Adorno ve Horkheimer Aydınlanmanın Diyalektiği eserini 1947'de yayınladıklarında, Akla ve Bilime dayalı toplum idealinin gedikliliği ve manipüle edilişini ilk kez ciddi anlamda sosyal bilim kuramının eleştirisine tâbi tuttular. Oysa bu eser aynı konuyu 130 yıl önce, 1818 gibi erken bir süreçte hiç de geri kalmayacak ciddiyette ele alıyordu.
Frankenstein ya da Modern Prometheus
Frankenstein ya da Modern PrometheusMary Shelley · Bordo Siyah Yayınları · 201213,8bin okunma
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir? Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
745 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.