Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Vermek için yaşa, almak için değil. Sakın günlük meseleler için endişelenme, kaygılanma.
Sayfa 125Kitabı okudu
Kanuni Sultan Süleyman, 1558 yılında tamamlanan Süleymaniye Camii’ne imam aramış. Aranan imamın tabii ki vasıflarının belirtilmesi gerekmektedir. Aslı Süleymaniye Vakfiyesi’nde olan bu ilanın çeşitli tercümelerinden çıkardığım metni aşağıda… Alınacak imamın vasıflarının neler olduğuna bir bakmak ister misiniz? Süleymaniye imamının
Reklam
Evet’iniz EVET ! Hayır’ınız HAYIR olsun ...
“Bu yüzden, sunakta adak sunarken kardeşinin sana karşı bir şikâyeti olduğunu anımsarsan, adağını orada, sunağın önünde bırak, git önce kardeşinle barış; sonra gelip adağını sun. Oysa ben size diyorum ki, hiç ant içmeyin: Ne gök üzerine, çünkü orası Tanrı'nın tahtıdır; ne yer üzerine, çünkü orası O'nun ayak taburesidir; ne de Yeruşalim üzerine,
42 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ruhun Gizli Elbisesindeki Sıkıntılar: “Ten Düğmeleri” – Belki De Düğümleri – 23 Ağustos 1995 yılında Diyarbakır’da doğdu. Asıl adı Yusuf KORKUTAN. Mahlası, Yusuf ARAF. İlköğretim, ortaöğretim ve lise öğrenimini Diyarbakır’da gördü. Üniversite öğrenimini ise Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon Programcılığı Bölümü’nde
Ten Düğmeleri
Ten DüğmeleriYusuf Araf · Peron Kitap · 201810 okunma
Yusuf Halaçoğlu- Sürgünden Soykırıma Ermeni İddiaları
Osmanlı Devleti Ermenilere nasıl bir uygulama yapmıştır?: 1- Osmanlı Devleti, Nazilerin uygulamalarının aksine, topraklarında yaşayan Ermenilerin tümünü sürgün etmemiş, savaşın olağanüstü şartlarından dolayı isyan eden, "düşman ülkelerle" anlaşan ve tehdit unsuru olan belli bir coğrafyadakileri nakletmiştir. Nakilde, Osmanlı Devleti'ne
Sayfa 98 - Babıali Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Bütün Hermetik Felsefe'nin dayandığı Yedi Hermetik ilke şunlardır: 1. Zihinsellik Prensibi 2. Tekabül Prensibi 3. Titreşim Prensibi 4. Kutupluluk Prensibi 5. Ritim Prensibi 6. Sebep Sonuç Prensibi 7. Cinsiyet Prensibi
Reklam
"Dilediğin kadar yaşa, muhakkak ki öleceksin, dileğini sev, hiç şüphesiz ondan ayrılacaksın, istediğini yap, mutlaka yaptığının karşılığını bulacaksın.” Hâkim, Müstedrek, 4/325 (nr. 7921); Beyhakî, Şuabü’l-lmân, 7/349 (nr. 10540); Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat, 5/151 (nr. 4290); Tayâlisî, Müsned, 3/313 (nr. 1862).
Sayfa 71 - Semerkand Yayınları
Komünist Parti kurulduğu günden itibaren istediğini elde etmek için yalnızca havuç değil sopa da kullanmıştı, hem de büyük sopalar. Ekonomik verimlilik için de durum çok farklı değildi. Eksiksiz bir yasa sistemiyle, işten kaytardığı fark edilen işçilere cezai müeyyideler getirilmişti. Örneğin, Haziran 1940’da çıkarılan bir yasa izin alınmadan 20 dakika için bile işte olmamayı, hatta işte olup avarelik etmeyi işe devamsızlık olarak tanımlıyor ve bunu da altı ay ağır iş ve ücrette yüzde 25 kesintiyle cezalandırılabilecek bir suç sayıyordu. Buna benzer bin bir çeşit müeyyide getirildi ve şaşırtıcı bir sıklıkla uygulamaya koyuldu. 1940 ile 1955 arasında 36 milyon insan, yetişkin nüfusun yaklaşık üçte biri, bu tür suçlardan suçlu bulundu. Bunların 15 milyonu hapse atıldı ve 250 bini vuruldu. Her yıl 1 milyon yetişkin iş ihlali nedeniyle hapse atılıyordu. Stalin’in Sibirya’daki kamplara sürgüne gönderdiği 2,5 milyon insan da cabası.
Alice Miller, birçok insanın hayatında sırasıyla şu durumların yaşandığını söylüyor: 1) Küçük bir çocukken, kimsenin zarar olarak nitelendirmediği şekilde zarar görmek. 2) Duyulan acıya öfkeyle tepki vermemek. 3) Sözde iyiliklere minnet duymak. 4) Her şeyi unutmak. 5) Yetişkin yaşa geldiğinde birikmiş öfkesini başka insanlara ya da kendisine yöneltmek.
Sayfa 283Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.