"Oysa ölmek istemiyordum! Bir dakikacık daha -şu altın değerindeki güneşin, şu insanın yeryüzünde yalnız olduğunu dağlar kadar güçlü olduğunu saptayan düşüncenin tadını çıkara çıkara, bir dakikacık daha yaşamak."
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya, kardeşler,
Ölmek de değil;
Kolay değil bu dünyadan ayrılmak
Kefen ve gelinlik. Birbirinin aynı olan iki giysi. Ölürken yaşamak; yaşarken ölmek; savaşırken teslim olmak ve teslim olurken savaşmak zorunda kalıyorsun, değil mi?
_Rüya, gören olmadan da var olabilir. Rüya gören olmadan rüya mevcut olduğunda ise bu özgün gerçeklik gibi gelir. Siz yoksunuz ama kozmik bir akıl var. Brahma var. Bu yüzden bütün alemin Brahma'nın gördüğü bir rüya olduğunu söylerler. Bütün bu dünya bir rüyadır, bir mayadır. Ama bu her şeyin, tümün bir rüyasıdır. Kişisel bir rüya değildir.
Aradıklarının çoğunu bulamamış
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak göçüp gidiyor bu dünyadan.
İşte yaşamak maceramız bu;
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak ve yaşayıp beklerken ölmek.
Ölümsüzlük sözü verip yepyeni bir dini yaratmak hiç de güç değil. İnsanlığın dörtte üçünün kökünü kurutmak için insanlara öldürme emrini vermek yeterli. Ne istiyor insanlar? Yaşamak mı ölmek mi? İnsanlar yaşamak ve öldürmek istiyor. Bu isteklerinden vazgeçmedikleri sürece de onlar çok değişik ölümsüzlük sözü verenlere inanmak zorundalar.
Sayfa 291 - Sel Yayıncılık 1. Baskı 2022Kitabı okudu