Horace McCoy (14 Nisan 1897 – 15 Aralık 1955) Büyük Depresyon dönemini anlatan, katı romanlarıyla tanınan ABD'li yazar. 1935 yılında yazdığı, ölümünden on beş yıl sonra aynı isimle sinemaya aktarılan, Atları da Vurular yazarın en bilinen eserleri arasındadır.
McCoy Tennessee, Pegram'da doğdu. I. Dünya Savaşı esnasında Birleşik Devletler Ordusu Hava kuvvetlerinde hizmet etti. Düşman hattının arkasına birkaç görev uçuşuyla, bombacılık ve keşif fotoğrafçılığı yaptı. Savaşta yaralandı ve Fransa hükümeti tarafından kahramanlığı için Croix de Guerre ödülü verildi. 1919'dan 1930'a kadar Texas'da Dallas Journal isimli bir yayında spor yazarlığı yaptı. 1920'lerin sonlarına doğru birkaç ucuz, tanınmamış dergide kısa hikâyeleri yayımlandı. Aynı zamanda kara film örneğide olan, klasik romanlarından Kiss Tomorrow Goodbye'ı 1948'de yayımladı. Hikaye, romanın ahlaksız başkahramanı Ralph Cotter tarafından anlatılır. James Cagney romanı, daha sonra aynı isimle sinemaya uyarladı. Henry Hathaway, Raoul Walsh ve Nicholas Ray gibi yönetmenlerle çalıştı. Aynı zamanda King Kong filimin yetkili olmayan senaryo asistanlarından biriydi.
McCoy 15 Aralık 1955'de Beverly Hills'te kalp krizinden öldü.
- Bana asıl tuhaf gelen, insanların yaşama o kadar önem verip, ölümü hiç takmaması. O büyük bilimadamları hayatı uzatmak için o kadar uğraşacağı yerde, neden daha mutlu bir
şekilde ölmenin yolunu bulmaya çalışmazlar ki sanki?
"1ine yardım etmek istedim, bu hikayenin sonunda ben öldürülüyorum..." diyerek başlayan kitap, Gloria karakterinin ruhsal bunalımlarını, açlık, yoksulluk ve çaresizliğini 1film tadında okudum.
Nermin Yıldırım ın kitabında da geçen bu kitap kütüphanede beklerken okumama neden oldu, şimdi bu kitabın olduğu kısımdaki yerler daha anlamlı oldu benim için...
Açlıktan ve yoksulluktan çareyi kendini tutuklatmakta bulan Gloria bu çektiklerinden istediği tek şeyin ölüler diyarında olduğunu düşünüyor ve yeryüzünde benim gibi ölmeyi isteyen ama buna cesaret edemeyen yığınla insanın olduğunu düşünüp, kendisinde bu yüreğin olmadığını söylüyor...
Açlığa çare olarak gördüğü dans maratonunda ilginç diyalog ve durumlarla insana tokat atan cümlelerle çok severek okudum, kesinlikle tavsiyemdir, özellikle bunalımlı geçen okuma durumumdaki şu günlerde çok iyi geldi, ben de karakterle 1likte isyan ettim hayata...
"...1cocuk doğurduğumu düşün. Büyüyünce ne olacağını düşünebiliyor musun? Tıpkı bizler gibi 1i....
... Bu dünyayı iğrenç buluyorum ve benim için herşey bitti. Ölü olsam benim için daha iyi, geri kalanlar için de. Yaklaştığım herşeyi yıkıyorum..."
"Atları da Vururlar" ölmeden önce okunması gereken #1001kitap arasındadır...
✍DİPÇE :
1935'te basılan kitap, 1929 dünya ekonomik krizinin ( Büyük Buhran döneminin ) sıcak bir eleştirisi olarak yazılmış.
Dönemi tüm canlılığı ile yaşayan yazarın, kitapta geçen konuya bizzat tanıklık etmesi yönüyle de önem taşıyan bu eserde, gerçek kesitler yer almaktadır.
Ekonomik krizlerin, psiko sosyal etkilerini ve insanların
Buhran dönemi Amerika'sının (hatta günümüze kadar uzanan) alt sınıflarının çetin yaşama mücadelesini ve çaresizliğini,elitlerin bu sınıfa karşı "sosyal sorumluluk" adına onlarla ilgilenişinin ne kadar soğuk ve aslında ne kadar uzak ne kadar onları anlamamacasına olduğunu keyifli bir dille gösterir kitap.Günümüz dans yarışmalarının adeta ilk örneklerinin gösterildiği kitapta,günümüz haleflerinin şöhret isteğinin aksine seleflerin bunu sadece karnını doyurabilmek,biraz para kazanmak kısacası "yaşamak için" yaptığını gösterir.