Konuşamamak, insanlarla sıradan ilişkiler kurmamda her zaman en büyük engel olmuştur.Bana en acı veren engelimdi; çünkü konuşamazsa insan kaybolmuş gibi olur, milyonlarca şey söylemek isterken bir kelime bile edemez.Yazmam gayet iyiydi, fakat sadece yazılı kelimelerle anlatılamayan, "hissettirilemeyen" bazı duygular da vardır. Yazmak, ölümsüzleştirilebilir ama sesin yaptığı gibi iki insan arasındaki boşluğu kapatan bir köprü kuramaz.Bir arkadaşımla tartışmaya da bir kızla birkaç dedikodu sohbet etmeyi, dünyadaki en iyi kitabı yazmaya tercih ederdim.
Sayfa 164 - Nora KitapKitabı okuyor
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Biz sofraya oturur oturmaz, kapı açıldı. İçeriye Kafkasyalı bir grup girdi. Çok parlak kostümleri vardı. Kurşunları göğüslerinde, geniş omuzlu, ince bellerinden hançerler sarkan, uzun, siyah çizmeli bir gruptu. İnsan, onların hemen dans etmeye başlayacaklarını bekliyordu. Fakat, onlar dönüp insana bakmıyorlardı bile. Evet, bu fevkalâde yapılı
“Biz”e düşen, kendimizi Nuh’un gemisinde görmeyecek kadar ihtiyatlı olmak; “diğerleri”ni tufan mahkûmu görmeyecek kadar da şefkatli olmaktır. Güzellikten ve doğrudan yana ne varsa “biz”den yana düşmek zorunda değil; çirkinlikten ve hatadan yana ne varsa “öteki”ne bulaşmak zorunda değil.
" Zira yazmak benim için bir terapi yöntemiydi. O an gerçek olmadığını bildiğim ama gerçekte olmasını istediğim ne varsa kâğıt ve kalemle yaratıyordum. Yazdıklarım benim tablolarımdı, bazen de bestelerim."
Sayfa 158Kitabı okudu
_ Dikkat et sevgili torunum. Yazmak,tehlikeli bir kibir halidir. Diğerlerine korku salar..
Erkeklerin ve avcıların dünyasında kelime benim ilk silahımdı.
Harp için asker yazmak üzere Kasaba'ya memurlar gelmiş. Halk, çocuklarını saklamış. Kimi öldü, kimi hasta diyerek asker vermemişler.
1950 … Tarih Dünyası Dergisi … Latife Hanım röportajı
….. Latife Hanım Niyazi Ahmet Banoğlu ile yaptığı görüşmede
Banoğlu’nun “ Yazmalı , söylemelisiniz . Yalnız sizin bildiğiniz , sizin anlayabileceğiniz taraflarını kalbinize gömüp mü gideceksiniz ? “ sözlerine karşılık Latife Hanım “ Yazmak mı ? Yirmi sene dünya liderlerinin … Okudukça , talip ettikçe anladım ki , yapmak istediğim şey imkansızdır . Her büyük adamın hayat hikayesi , Atatürk’ü nazarımda daha çok büyüttü , daha erişilmez yaptı ve … yazılamaz , anlatılamaz bir varlık olduğuna bir daha inandım .” der .
Sayfa 136 - Siyah Beyaz yayınlarıKitabı okuyor
Ne zaman şiir yazmak istediysem
Seni yazdım, senden öteye gidemedim
Sayfa 78 - Karanlığın GözleriKitabı okuyor
Denizyıldızı
Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile varan denizyildizlarını okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır:
- Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam cevap verir:
- Birazdan günes yükselip, sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler
Yazar sorar:
Kilometrelerce sahil, binlerce denizyildizi var
Ne fark eder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
Onun için çok șey fark etti ama...der.
Sayfa 164 - İnsan KitapKitabı okuyor
Sevgili Bilge,
Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı, birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Sayfa 385 - İletişim Yayınları
“Ömrümden bir yılın geçip gittiğini, yılbaşlarında değil, okulların açıldığı günlerde anlarım ben. Hüzünlü bir benimseyiş.”
Sayfa 31 - Cumhuriyet Kitapları, “Duymak Yaşamak” bölümü, “Güz Mutluluğu” yazısı.
Biz bunu 1k'da yapıyoruz :))
Okuduğun bir kitapta rastladığın güzel bir parçayı veya orijinal bir fikri, yerini ve sahifesini işaret ederek not et.
Bu suretle biriktirdiğin notları bir dosyaya veya bir fiş kutusuna sırası ile yerleştir. Bir yazı yazmak veya bir eser yapmak istediğin zaman, bu notlar senin için zengin bir malzeme hazinesi olur.
Sayfa 64 - Yağmur Yayınevi - 146. Baskı : 2021Kitabı okudu
“Yaşam pek kısa. Uzun da olsa, kısa… Seksen yıl yaşadıktan sonra bile yaşamınızı pek kısa bulacağınız bir gün gelecektir.”
Sayfa 29 - Cumhuriyet Kitapları, “Duymak Yaşamak” bölümü, “Boş Vermek” yazısı.