Cahit Zarifoğlu'nun Yedi Güzel Adam isimli şiiri kitabı... Yıllarca gözümün önünden geçti, okumak bugünlere nasip oldu.
Aynı isimde bir dizi vardı bilir misiniz? Çok severdim. Şiirlerle, edebiyatla ilgili dizilerin ömrü çok uzun olmuyor maalesef...
Daha önce yazarın Yürekdede ile Padişah kitabını okumuştum. Hacimsiz ama üzerine çok şey konuşulabilecek bir eserdi. Bahsettiğim durumlar bu şiir kitabına da başlamama vesile oldu. Yazarın şiirlerinde en yakınından başlayarak kabul ettikleri gibi oldukça farklı bir üslubu var. Yeni bir dünya oluşturmuş dizeleriyle. Hal böyle olunca şiirlerin içine girmekte zorlanıyorsunuz. Erdem Beyazıt onun hakkında "kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu" der. Çok farklı bir dünya orası. Girmek için çaba gerektiren bir dünya. Rasim Özdenören ise onun şiirleri için "kapalı ya da anlaşılır bulunmayan ancak reddedilmeyen" olarak bahseder.
Kabul etmek gerek ki okurken ziyadesiyle zorlandım. Bunu şairin suçu değil kendi şiir yetersizliğim olarak görmeyi yeğlerim. Anlamlandırabildiğim dizeleri okuma sürecimde sizlerle paylaştım. Buraya yeniden ekleme ihtiyacı hissetmiyorum o nedenle.
İncelememe güzel bir dilekle son vermek isterim. Edebiyat ile ilgili diziler, filmler yapılsın ülkemde. Oturup karşısına ailecek izleyelim. Yazarları, şairleri kitaplar dışında da tanıma fırsatı bulalım. Farklı duyu organlarımıza hitap etsin. Çok şey istemiyorum bence. Keyifli okumalar dileklerimle...