Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Bu bataklığın suyu da çamuru da;
-Delikanlılıkla elikanlılığı bir tutan.-
-Her şeye hakkı/m var koca zihniyeti ile
-Namus etiketini sadece kadınların alnına yapıştıran, namusu apış arasına sıkıştıran,
-Ve bunca kötülük dururken, öpüşmeyi ayıba, sevişmeyi ahlaksızlığa yakıştıran zihniyetten gelir.
-Bazılarının gözünde, kadının çörek otu kadar
1. Kitap
Doğu’dan Batı’dan 99 Teselli
Kederli günlerden geçen derviş, rüya âleminde bir adaya uğrar. Gördüğü şey mucizevidir. Peygamberler, veliler, âlimler ve filozoflar bir halka şeklinde oturmakta ve anlaşıldığı kadarıyla birini beklemektedirler. Derviş de onlarla birlikte beklemeye durur ancak asıl misafirin kendisi olduğunu anlaması uzun
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını
yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var
göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn-
cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir
keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce
bıçak
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için.
İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
Bir kadın bize çiçekleri sevdiğini söylese ama onları sulamasa, çiçekleri sevdiğine inanmayız. Sevgi, sevdiğimiz şeyin yaşaması, gelişmesi için duyduğumuz etkin ilgidir. Bu etkin ilginin bulunmadığı yerde sevgi olmaz.
Lise sondaydım..
Felsefe hocası derse girdi, "arkadaşlar bana pisliğin tarifini yapar mısınız?"
dedi. Birer birer cevap verdik ama hoca hiçbirimizin cevabını doğru kabul etmedi.
"O zaman siz yapın tarifini hocam." dedik..
Hoca ayağa kalktı ve;
"Pislik bulunmaması gereken yerde bulunan şey veya kişidir." Diye bir tarif yaptı...
"Nasıl yani?" dedik
"Çok kolay arkadaşlar."dedi..
"Örneğin annenizin saçını öper ve koklarsınız. Ama o saçın bir tek telini dahi yemek tabağınızda görseniz iğrenirsiniz ve o saç pislik olur."
Yine tabağınızdaki yemeğinizi yağına ekmek banarak yersiniz ama o yağın bir damlası bile elbisenizin üzerine damlarsa o yağ artık pis olur."
"Ve bir kimse bulunmaması gereken bir makamda bulunuyorsa eğer, unutmayın ki o da bir pisliktir."
#Alıntı
#186359987
Bayan değil kadın... Ama neden?
1 - Kadın, dişi cinsiyetinde olan yetişkin insandır. Erkek, eril bireyi tanımlamakta kullanılır.
2 - Kadın ve erkeğin küçük boylarına, kız ve oğlan denir.
3 - Bir erkeğe ‘erkek’ denildiği her durumda, kadına da ‘kadın’ denir.
4 - Bayan yalnızca bir hitap şeklidir. Cinsiyet yerine kullanılamaz. “Bayanlar kırılgandır ama erkekler dayanıklıdır,” “Erkekler tuvaleti sağda, bayanlar solda” denemez.
5 - Bilgi formlarında cinsiyetinizi belirtmeniz gereken yerde genelde iki hane vardır. Bunlardan biri ‘bayan’ diğeri ‘erkek’ şeklinde hazırlanmışsa, o formu doldurmayın.
6 - Yolda bir kadınla konuşmanız gerektiğinde elbette “kadın/karı/kız/ hatun bakar mısınız?” demeyeceksiniz. “Erkek/adam/herif bakar mısınız?” diyor musunuz? Hayır. O halde altını çiziyoruz: Konu, hitap yerine geçen ‘bayan’ değil; cinsiyet yerine kullanılan ‘bayan.’
7 - Yalnızca hitapla kısıtlı durumlarda, ‘hanımefendi’ ya da ‘bayan’ denilebilir. Bir kadın olarak şahsi önerim ‘hanımefendi’ diye hitap edilmesidir.
8 - Bayanlar reyonu, bayan milletvekilleri, bayanlar voleybol takımı, bayanlar tuvaleti gibi birliktelikler yanlış, onları lütfen ayırın.
9 - Kadın demek ayıp değil. Ayıp olan, ‘kadın’ kelimesinin çağrışımlarını ‘ayıp’ bulup, bir cinsiyeti nazikleştirmeye ya da ‘bayanlaştırmaya’ çalışmak. Bayan, kadın olmanın ayıp sayıldığı gerici anlayışın kelimesidir.
10 - Yine karıştırırsanız, şuradan aklınıza gelsin: Günün adı, ‘8 Mart Dünya Bayanlar Günü’ değil, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü.’
Işıl Cinmen