Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Epiktetos:
Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Zira yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakitte geçmiş olurdu.
Sayfa 103 - Tutku YayıneviKitabı okudu
best.
Zaman bir dilencidir,Yaptığına devam edeceksin ki, sevgili Prens, Şanın şöhretin sönmesin. Yapılmış bitmiş şey, Modası geçmiş, pas tutmuş bir zırh gibi Duvarda asılı kalır, herkesin alay ettiği bir abide olur. Hiç durma yürü; çünkü öyle dardır ki şöhretin yolu, Bir tek adam ilerleyebilir üstünde; Ayrılmaya gelmez bu yoldan: arkandan, Kıskançlığın binlerce oğlu birbirini kovalamaktadır; Yol verirsen, yahut kenara çekilip durursan, Yükselen deniz gibi saldırır, en arkada bırakırlar seni Yahut da başta koşarken düşen cins bir at gibi, Geriden gelen aşağılık arların ayakları altında kalır, ezilirsin. Başkalarının bugün yaptığı, senin dün yaptığından Az da olsa, daha parlak görünür. Zaman modaya düşkün bir ev sahibidir: Giden misafirin üstün körü elini sıkarken, Gelen misafirine uçar gibi ellerini açar, Ellerine sarılır. Hoş geldin derken gülümser, Güle güle derken içini çeker insanoğlu. Ah, eskiden yaptıkları için, Karşılık beklememeli değerli insanlar, Çünkü güzellik, zeka, kan asaleti, beden gücü, Kahramanlık, aşk, dostluk, cömertlik, hepsi, Oyuncağıdır kıskanç ve kem dilli zamanın. Bütün insanları birleştiren bir hal vardır; Yeni çıkan oyuncaklara bayılır herkes, Eski püskü şeylerden yapılmış da olsalar. Üstüne biraz yaldız sürülmüş toz övülür de, Tozlanmış altın gözden düşer. Bugünün gözü, bugün gördüğünü beğenir.
Reklam
“Bir kişi için bitmiş olan, bir başkası için bitmiş olmayabilir. Bu denli basit. Bunun ötesinde yol, iki ayrı yöne gider.”
"Hayatım üşüyor.. Varlığım nemli mağaralardan, yeraltındaki ışıksız mezarlardan ibaret. Son imparatorluğu ayakta tutan son ordunun uğradığı büyük bozgunum ben. Bitmiş bir uygarlığın tadını alıyorum kendimden eski, muzaffer bir uygarlığın. Bir vakitler bir bakıma başkalarına hükmeden ben, yalnızım artık, yüzüstü bırakılmışım. Hep yol gösterenim olmuşken, dostsuz, kılavuzsuz kalmışım... Ve bir de hayatım var ki, işten kaçan, yol kenarlarında uyuyan bir serseri kadar yararsız çimenlerin kokusunun bir sis misali, yarı saydam, serin ve derin, ucu bir yere bağlanmayan her şey kadar sonsuz bir ses misali ruhuna nüfuz ettiği,- yıldızların soğuk merhameti altında göçebe yaşayan, geceye ait, ihmal edilmiş yorgun bir serseri..."
İyiler kaybetmez . Bir insan sana kötülük yaptı diye de sen kusurlu olmazsın asla , sadece o insanın senin hayatındaki rolü bitmiş oluyor . Unutma ki herkes layığına gider. Günün birinde sen çok mutlu olup yeni yollara girdiğinde, seni yarı yolda birakan insanların gireceği bir yol bile olmayacak.
"Alışkanlıkla sağlanan kolaylıklar aşkı öldürür. Bir başka deyişle kavuşmanın öldürücü koşulları aşkın sonunu getirir. Heyecan çizgisi aşağıya doğru yol alır, sıfıra doğru yaklaşır yaklaşır ve söner. Korkutucu ve dolayısıyla heyecan verici beceriksizlikler bitmiş, onların yerini sevimsiz ustalıklar almıştır. Kavuşmalar ayrılıklardan daha kötü etkiler aşkı.
Reklam
Yol/Bitmiş
...- Kimi arıyorsun böyle sen, kimseye gönül vermezken? - Bedenini ararım O Defneler Beyinin....
Sayfa 43
Zaman bir dilencidir,Yaptığına devam edeceksin ki, sevgili Prens, Şanın şöhretin sönmesin. Yapılmış bitmiş şey, Modası geçmiş, pas tutmuş bir zırh gibi Duvarda asılı kalır, herkesin alay ettiği bir abide olur. Hiç durma yürü; çünkü öyle dardır ki şöhretin yolu, Bir tek adam ilerleyebilir üstünde; Ayrılmaya gelmez bu yoldan: arkandan, Kıskançlığın binlerce oğlu birbirini kovalamaktadır; Yol verirsen, yahut kenara çekilip durursan, Yükselen deniz gibi saldırır, en arkada bırakırlar seni Yahut da başta koşarken düşen cins bir at gibi, Geriden gelen aşağılık arların ayakları altında kalır, ezilirsin. Başkalarının bugün yaptığı, senin dün yaptığından Az da olsa, daha parlak görünür. Zaman modaya düşkün bir ev sahibidir: Giden misafirin üstün körü elini sıkarken, Gelen misafirine uçar gibi ellerini açar, Ellerine sarılır. Hoş geldin derken gülümser, Güle güle derken içini çeker insanoğlu. Ah, eskiden yaptıkları için, Karşılık beklememeli değerli insanlar, Çünkü güzellik, zeka, kan asaleti, beden gücü, Kahramanlık, aşk, dostluk, cömertlik, hepsi, Oyuncağıdır kıskanç ve kem dilli zamanın. Bütün insanları birleştiren bir hal vardır; Yeni çıkan oyuncaklara bayılır herkes, Eski püskü şeylerden yapılmış da olsalar. Üstüne biraz yaldız sürülmüş toz övülür de, Tozlanmış altın gözden düşer. Bugünün gözü, bugün gördüğünü beğenir.
Yol boyunca "bitmiş İstanbul bitmiş" diye söylendi taksici durmadan. Trafiği oluşturanlardandı ve trafikten şikâyet ediyordu.
demiryolu boyunca yürürdüm kara bir gökyüzü yanımsıra yürürdü. ve fabrikalara işçi taşıyan ağır ve hantal otobüsler yaşadıklarım da yürürdü. ... güneşi ısıran sessizlik ve cehennem ve sevdam hepsi yürürdü. bir de bakardım yol bitmiş.
Sayfa 170 - Can Yayınları.
Reklam
Elimizdekilerin Değeri
Epiktetos diyor ki: Başarı bir seyahattir, hedef değil. Mutluluk, gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil. Zira yolun sonunda olsa, ona varıldığında yol bitmiş ve vakit de geçmiş olurdu. Mutlu olmanın zamanı ise bugündür, yarın değil. Akıllı bir insan odur ki, sahip olamadığı şeyler için üzülmez. Sahip olduğu şeylerin ise değerini bilir, sevinir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Kar
Karlı bir akşamdı Ankara'da, Son kez el ele yürümüştük Bitmesin istediğim yola, Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık. "Yazarsın bana," demiştin. "Ben de yazarım sana sık sık." Ağlıyordum. Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı. Elimi daha sıkı tuttun. Anlıyordun, bu ayrılığa dayanmıyordu
Sayfa : 35-36-37
"İstanbul... Uçurum kenarlarında bitmiş göz alıcı çiçekler gibi. İnsanı kendine çekiyor, sonra da uçuruma yuvarlanışına sadece bakıyordu."
Sayfa 175 - Tekin Yayınevi, 5. Baskı, 1981Kitabı okudu
Hayatım üşüyor. Varlığım nemli mağaralardan, yeraltındaki ışıksız mezarlardan ibaret. Son imparatorluğu ayakta tutan son ordunun uğradığı büyük bozgunum ben. Bitmiş bir uygarlığın tadını alıyorum kendimden – eski, muzaffer bir uygarlığın. Bir vakitler bir bakıma başkalarına hükmeden ben, yalnızım artık, yüzüstü bırakılmışım. Hep yol gösterenim olmuşken, dostsuz, kılavuzsuz kalmışım.
521 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.