Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
KUŞLAR VARDIR Soğuksa kar, baharsa yaprak; Bir başına büyür toprakta ömrümüz, Güneşle yeşil elleriyle çıplak; - Uslu ayaklarla başlamış yolculuk - Yürünmez öyle, bazen durulur, Ve iner erenler katına yorgunluk; Kapanır sukun üzre kitaplar. Nefeslerle sürüp giden yaşamamız Bir su kenarına gelir durur; Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır; Yürünmez öyle hep, bazen susulur.
Yorgunluk benim genel halim. Bana, “Nasılsın?” diye soranlara, en sık verdiğim yanıtın “Yorgunum,” demek olduğunu keşfettiğim günden beri, daha bilinçli olarak “Yorgunum”. Şu memlekette yaşayıp da yorgun olmamak mümkün mü? Beden yorgunluğu dediğinden ne olacak, iki-üç dinlenmeyle geçer, ama ben aslında vatan yorgunuyum! Ruh yorgunuyum, gönül yorgunuyum, hayat yorgunuyum; öğrenmek, bilmek, anlamak, anlamamış gibi yapmak, düşünmek, hissetmek, tanımak, tanık olmak, katlanmak, anlayış göstermek, görmezden gelmek, üzerinde durmamak, idare etmek, üzülmemiş görünmek, alışmak, alışamamak, sabretmek, katlanmak, beklemek yorgunuyum. Tam da artık bu memlekette hiçbir şey şaşırtamaz beni sanırken, her seferinde yeniden şaşırmak yorgunuyum.
Reklam
Haydarpaşa garında 1941 baharında saat on beş. Merdivenlerin üstünde güneş yorgunluk ve telâş. Bir adam merdivenlerde duruyor bir şeyler düşünerek. Zayıf. Korkak. Burnu sivri ve uzun yanaklarının üstü çopur. Merdivenlerdeki adam — Galip Usta — tuhaf şeyler düşünmekle meşhurdur: «Kâat helvası yesem her gün» diye düşündü 5 yaşında. «Mektebe
"Bugün yalnız telaş, yorgunluk ve yokluğun var."
Bazen -hem de en beklenmedik bir anda- tam bir duygunun ortasındayken hayata karşı korkunç bir yorgunluk çöker üstüme, üstelik o kadar büyük bir yorgunluktur ki üstesinden nasıl geleceğimi bilemem. İntiharın çare olacağı şüphelidir, ölüm ise, bilincin ortadan kalkacağını varsaysak bile daha şüphelidir. Yorgunluk, yok olmanın değil -bu olabilirlikler arasına girebilir de girmeyebilir de- çok daha korkunç ve derin bir şeyin peşindedir: Var olmuş olmayı bırakmak; işte bunun hiç bir yolu yok.
Sayfa 190
"Bana sadece yorgunluk veren uzuvlarımın değil, ruhumun da yaşamaya başladığını, içimde, haberim olmadan bekleşen üstü örtülü derin tarafların da birdenbire meydana çıkarak fevkalade cazip, kıymetli manzaralar arz ettiklerini görüyordum."
Reklam
Her sabah yepyeni bir dünyaya kalkıyorum. Her akşam dünyanın bütün yorgunluk acı ve çelişkileriyle dayanamaz duruma geliyorum.
"Eutropia sakinleri üzerlerinde müthiş bir yorgunluk hissettikleri ve kimsenin artık mesleğine, akrabalarına, evine ve sokağına, borçlarına, selamlanacak ya da selamladığı kişilere katlanamadığı gün, kentin tüm nüfusu boş ve yeni gibi orada onları bekleyen, herkesin değişik bir meslek, değişik bir eş bulacağı, pencereyi açtığında değişik bir manzara göreceği, akşamları vaktini başka şeyler, başka arkadaşlıklar, başka dedikodularla geçireceği komşu kente yerleşmeye karar verirler."
''Konuşmaya ne lüzum vardı? Bütün güzel laflardan ve hoş insanlardan sıkılan bu mahlukları, birbirlerinin sessiz mevcudiyeti, yorgunluk verecek kadar doyuruyordu.''
Sayfa 146Kitabı okudu
80 syf.
·
Puan vermedi
Yorgunluk sonrasında içilen kahve gibi, Gözlerde parlayan yaş gibi, Samimice.. Mutluluk gibi, Ya da soğuk gece gibi, gecenin içinde sıcak gibi, Kalabalığın içinde yalnızlık gibi, yalnızlığın ikililiği gibi, hatta yalnızlığa ihanet eder gibi, Karanlığın alacasında fenerin ışığı gibi, Kısacası #FranzKafka nın #Dönüşüm ündeki karakter gibi.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222bin okunma
Reklam
Kronik yorgunluk, son anda durdurulmuş bir ölüm gibi bir şey olurdu...
Ne zaman irademe müracaat etsem büyük bir yorgunluk duyuyorum.
Bu keresinde öykü çok uzun sürdü, çünkü ne ben ne de Dilia bitmesini istiyorduk, uzatmak istediğim öyküler olmuştur ama küçük Japon kızı da, soğuk, burnu büyük Norveçli turist de bırakmadılar bir türlü, gerçi öyküde son sözü ben söylerim ama haz önemini yitirmeye başladıktan sonra bir öyküyü sürdürme gücünü, hatta isteğini bulamıyorum kendimde, böyle anlarda son bir yorgunluk, öpücüğüyle, gereksiz sayılabilecek bir iniltinin kalıntılarıyla uykuya dalacak yerde, öykünün diri kalması adına, birtakım yeni seçenekler, beklenmedik olaylar uydurmanız gerekir.
Ah! Milena bugün; yalnız telaş, yorgunluk ve yokluğun var."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.