Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir
Düşük ücretli, pek değer verilmeyen, geleceği, ufku olmayan, insanın bir iskemlede ömür çürüttüğü, her gün hemen hemen kısır bir uğraşın boşluğu içinde yeteneklerinin gerilemesine ve adım adım paslanmasına tanık olduğu, ama buna karşılık düşünmekten, istemekten ve eyleme geçmekten kurtarılmanın kelimelerle dile getirilmez sevincini bulduğu memurluk görevleri...Vesayetçi bir yönetmelik...insanın faaliyetini bir duvar saatinin düzenli hareketi içine sokar ve onu eyleme geçmenin ve yaşamanın yorucu onurundan muaf tutar.
Reklam
Bu yorucu gün kötü başlamıştı: Sabah 4'te gördüğü bir kâbustan sonra bir türlü uyuyamamıştı.
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür...
Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir apartmanın zemin katında bulunan 8 numaralı dairedir. 100
Eve Yalnız Dönen Kadınlar!
Bu ülkede, mutlu olarak yaşamak çok zor, her gün bir olay, her gün manşetlik durum; kısacası yorucu bir ülke. Acı, ölüm her yerde. Ama bu ülke kötülerin, zalimlerin olduğu kadar benimde....
Sayfa 111Kitabı okudu
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine dön­dü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etme­sem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama na­sıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
Sayfa 20
Reklam
'' Dinleyin , ardımda lanet olası yorucu bir gün bıraktım. Algılama kapasitem yaklaşık olarak genel anesteziden uyanmış bir hastanınki kadar. Bir kez olsun soruyla karşılık vermeyeceğim şekilde bir şey söylemeniz mümkün mü acaba? ''
Dünyanın en çirkin ve yorucu beklemesi, kalbiniz koparcasına dilediğiniz şeyin ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğiniz beklemedir.
Hüküm vermeyiniz ki,hüküm olummayasınız,buyrulur.Bugün beni yorucu bir gün bekliyor,diye hüküm verirsek bizi dinlendirmek için bekkeyen günün yorucu taraflarıyla muhatap oluruz.Dua yerine geçer bu fikri tayinimiz ve gerçekten sorunlu-yorucu bir gün geçirmeye başlamamız ihtimal dairesine girer.
Sayfa 100 - Hayykitap
Daha siz okul denen binaya girmeden, anne ve babanız mesleğiniz ile ilgili kararı vermiştir çoktan, "Bizim kız doktor olacak" Oysa sizin en büyük tutkunuz keman çalmaktır. Ama yok. "Boş zamanlarında yine keman çalsın ama bizim kız doktor olacak." Kaçar yanınız yoktur. Önünüze hayatınızın geri kalanında yiyeceğiniz yemek konmuştur ve siz o bezelyeyi yemeye başlarsınız. Hatta bazılarınız zamanla bezelyenin tadının hiç de fena olmadığını bile düşünecektir. Özetlersek, tüm hayatımız başkalarının önümüze koyduğu hedefler doğrultusunda, yılmadan mücadele etmekle geçiyor. Bu, o kadar yorucu bir hal alır ki artık, bizzat kendimizin koyduğu küçücük hedeflere bile ayıracak zamanımız kalmaz. En nihayetinde olur da başarırsak, başardığımız şey başkalarının isteği olur sadece, başka bir şey değil. O nedenle başarıya ulaşanların çok iyi bildiği bir gerçeği paylaşalım sizinle. Başarının anahtarını elde ettiğiniz gün görürsünüz ki aslında ortada bir kilit yoktur. Çünkü o kapı, sizin kapınız değildir. Elimizde kazanmak için delicesine yırtındığımız anahtar ile başarılı ama mutsuz bir şekilde kalırız. Belki de etrafımızın, başarılı olmasına rağmen, bir o kadar mutsuz olan insanlarla dolu olmasının sebebi budur. Oysa mutlu olmak gerçekten de bu kadar zor mudur? Etrafımızda bu kadar mutsuz insan olduğunu görünce insanın aklına bir tek bu ihtimal geliyor. Peki, neden bu kadar mutsuzuz? Özellikle son yıllarda mutsuz ve depresif halimiz giderek arttı. Aslında bu meseleyi ele alabilmek için öncelikle mutluluğu tanımlamak gerekir. O zaman soralım; nedir bu mutluluk denen şey?
Reklam
Dünyanın en çirkin ve yorucu beklemesi, kalbiniz koparcasına dilediğiniz şeyin ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğiniz beklemedir.
Sayfa 41 - İletişim Yayınları - 11.BaskıKitabı okudu
M.Kemal Paşa, Harbiyelilere;
"Harbiyeliler! Savaş ve yenilgi acıları içinde büyüdünüz. İşgal altındaki okullarınızdan, evlerinizden kaçtınız, milletinizin kurtuluş mücadelesine katılmak için binbir zorluk içinde Ankara'ya geldiniz. Burada yorucu bir eğitimden geçtiniz. Ne çocukluğunuzu bildiniz, ne gençliğinizi yaşadınız. Birkaç gün sonra da çok sert bir savaşa katılacak, gerekirse canınızı feda edeceksiniz. Biliniz ki gelecek nesiller bu fedakârlıklar sayesinde, medeni âlemde, eşit haklara sahip, bağımsız bir milletin, fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür çocukları olarak yaşayacaklar. Size söz veriyorum!"
Sayfa 264 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okudu
°°° Bir şeyin yokluğunu gizlemek, varlığını gizlemekten çok daha yorucu oluyor. °°°
Sayfa 29 - Okur Yayın Grubu - Okur KitaplığıKitabı okudu
Bir gün bitecek diye her acıya göğüs germek yorucu...
Hayata değer vermenin yolu, başkaları için şefkat duymanın yolu, her şeyi en derin şekilde sevmenin yolu bu yaşantıların sonunda kaybolacağının farkında olmaktır
Sayfa 134Kitabı okudu
Dünyanın en çirkin ve yorucu beklemesi kalbiniz koparcasına dilediğiniz şeyin ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğiniz beklemedir.
966 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.