Formica (Polyerges) rufescens
Bu karıncalar kölelerine tam anlamıyla bağımlıdır; onların yardımı olmadan, türün bir yılda tükeneceği açıktır. Erkekler ve üretken dişiler çalışmaz. Köleleri yakalamada son derece atik ve cesur olan işçiler veya kısır dişiler, bundan başka bir iş yapmaz. Bu karıncalar, kendi yuvalarını yapmaktan veya kendi larvalarını beslemekten acizdir. Eski yuva elverişsiz bulunur ve topluluğun göç etmesi gerekirse, buna karar veren ve efendilerini kendi çenelerinde taşıyanlar kölelerdir. Efendiler öyle acizdir ki, Huber onlardan otuz kadarını köleleri olmadan, en sevdikleri yiyeceklerle ve onları çalışmaya teşvik eden larva ve pupalarıyla dolu bir yere kapattığında hiçbiri çalışmamış; hatta kendilerini bile besleyememiş ve birçoğu açlıktan ölmüştür.
Sayfa 215Kitabı okudu
Atasözü der ki: Bir yuva, sevecen bir kadın
Altın ve inci değerindedir.
Sayfa 181Kitabı okudu
Kadınlar böyledir, mekanı benimser, onu sular süpürür yuva kılar. Evin direği erkektir derler inanmayın.
Sayfa 127
Kaçma ve kaçınmanın özel bir türü de kaskatı kesi/me refleksidir - bunu yapan kişiler burada kendilerini içsel olarak kapatarak aslında kendi içlerine saklanırlar. Bu süreç genelde kasıtlı bir şekilde işlemez; çoğunlukla refleks olarak ya da ken diliğinden gerçekleşir. Bu korunma stratejisi çocukluğun ilk yıllarında, çocuklar sorunlardan ne uzaklaşabildiklerinde ne de kendilerini koruyabildiklerinde, olabildiğince hiçbir şey hisset memek için yalnızca içsel olarak temastan ayrılma imkanları kaldığında oluşur. Terminolojide bu özkorunmaya dissosiyasyon adı verilir.
Sayfa 112 - pdfKitabı okudu
Sakin bir kadındı. Aptal değil ama zeki de sayılmazdı. Erkeklerin yanlarında rahat etti kadınlardan biri. Bir evi yuva haline getirebilecek, rahatlık ve neşeli bir hava yaratabilecek güçte olduğuna kuşku yoktu. Onun gibi kadınların değeri anlaşılmazdı genellikle. Sakin dış görünüşleri altında büyük bir irade gücü gizlenirdi.
Sayfa 78 - Selkan Yayınları 1978 BasımKitabı okudu
Evlenmenin nedeni yalnızlıktan kurtulmaksa, ne elde edilir? Yalnızlığı yalnızlıkla birleştirmekten bir yuva kurulamaz… Birinin yalnızlığı ötekinde yansır, karanlık gecelerde bile.
undefinedKitabı okudu
Emre AYDIN
Emre Aydın ünlü olmadan önce, üniversitede bir kızla aşk yaşar.
Emre Aydın’ın ilk sevdiği kadındır.
Fakat her aşkta olduğu gibi, onların ilişkisinde de sorunlar vardır. Bir yandan şarkıcı olma hayali ve bu doğrultuda yaptığı çalışmalar bir taraftan da aşk ve okul hayatı…
Her üniversitelinin hemen hemen yaşadığı şeyler.
Amacı üniversiteden
az önce Feniçka olduğumu öğrendim
Hayır! Bunu kesinlikle bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile, ev kadınlığı, çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok!
Sayfa 57 - İş BankasıKitabı okudu
Aslında yuva, herkesin yaşamı için gerekli olan bir şeydi. Ama önemli olan, yuva kavramının içerdiklerini saptamaktı.
Şimdiye kadar hiç bir kuş komşusundan daha çok sayıda yuva yapmaya çalışmadı, ve hiç bir sincap iki kış yetecek kadar fındık toplayıp saklamadı.
Her içimizde huzursuzluk ya da gönül rahatlığı başladiğinda, psikolojik ve bedensel temel ihtiyaçlarımızdan biri ya da daha fazlasina dokunulmuştur. En iyi durumda, temel ihtiyaçlarımızın karşılandığını hissederiz - ve rahatlanz.
Ya da huzursuzluğumuzdan bir şeyimizin eksik olduğunu fark ederiz. Dört psikolojik temel ihtiyaçlar şunlardır:
• Bağlanma ihtiyacı
• Otonomi ve Kontrol ihtiyacı
• Haz Tatmini ya da Keyif sizliği Önleme ihtiyacı
• Özdeğerini Yükseltme ya da Kabul Görme ihtiyacı
Sayfa 34 - pdfKitabı okudu
“Evliliğin, bir yuva kurmak ve bir hayatı paylaşmak için özgürlükten
vazgeçmek olduğunu bilmiyor muydun?”
“Kuş kuş iken kendisine bir yuva, bir hayat kurmuş. Ya biz neyin necisiyiz?”
DergahKitabı okudu
