Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
264 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır.
Bir trene binmek, rastgele defolup gitmek istiyorum, der
Attila İlhan
Attila İlhan
Sisler Bulvarı'nda. Hepimizde var o biraz yola çıkma isteği, kimimiz olduğumuz yerden kaçmak istiyor, kimimiz anlamını kaybettiği hayatı yeniden bulmak. Sahi, sizinki neden? Hayatın anlamı nedir? Yaşıyor mu yoksa sadece nefes mi alıyoruz? Sanki hep bir şeyler eksik gibi ama
Elif
ElifPaulo Coelho · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Bugüne kadar hayatını bir de tersten yaşama şansı bulamadıysa bu onun suçu değil. Hayat karşısına herhangi bir fırsat çıkarmadı, aksine her dönemeçte elini ayağını bağladı, sürekli sırtına yük yükledi, onu olduğu yere mıhladı. . Gene de sık olmuyordu bu neşeli şeyler, hiddetli, üzülmeli şeyler daha çok oluyordu. Yıllar geçiyor ama hayatlarında acıklı şeyler azalmıyordu. . Yaşanan her şey zamanla soluyordu. Öyle bir soluyordu ki belli belirsiz bir iz bırakıyordu arkasında. İnsan bu ize bakıyor ama yaşandığından emin olamıyordu. Hayatın böyle bir özelliği vardı. Şimdi iyiydi, o geceyi hatırlasa da etkilenmiyordu. Olmamış gibiydi, sanki biri ona anlatmış gibi ya da televizyonda izlemiş gibi. O kadar uzak, o kadar kendisinin dışında. . Büyüyünce beni bırakıp kaçacaksın diye çok korktum dedi. Kardeşinle beni demedi. Beni, dedi sadece. Çok şaşırdı. Kaçıp gitmek aklının ucundan geçmiş değildi. Kaçmak hatta gitmek fiili bile ona bir anlam ifade etmiyordu. . Hayatı küçüktü, dardı ama kendi elindeydi. İçli dışlı olunca insanlar hayatını elinden alıyorlardı. O zamandan beri uzak durmaya çalışıyordu insanlardan. . Kendisi de böyle bir hayat istememişti. Ama hayat böyle bir şeydi, başına gelen, kuramadığın, yapamadığın. Kimseye nasıl bir hayat istersin diye sorulmuyordu. . Dönmek için dönüşünü bekleyecek biri gerekliydi insana, bir canlı, bir kedi bile olabilirdi, bir kanarya ya da hoş geldin diyecek bir muhabbetkuşu. Onun yoktu. Gidenler dönmeyenler.
Reklam
Klostrofobi
O zamandan bu yana klostrofobinin anlamı genişledi. Sadece dar ve kapalı alanlar değil, bazı ilişkiler ve toplumsal durumlar da aynı sıkışmışlık ve panik hissini yaratıp içimizde bir nefes alma ihtiyacı doğurabiliyorlar. Kaçmak istediğiniz ama yüzünüzde yapay bir gülümsemeyle kaldığınız bir ofis partisi. Arkadaşlığınızın bittiği bir kişiyle yediğiniz, aksayan sohbetin kırgınlıklarla dolu olduğu bir öğle yemeği. Hediyeler, yardım ve hatta aşk bile bizi boğabiliyor. Başkalarının beklentileri üzerimize çökünce ve biz bundan hoşlanmak veya müteşekkir kalmak ya da aynı tepkiyi göstermek durumundaysak boğulduğumuzu hissediyoruz ve gerçekten kaçmak için bir yerleri tırmalamaya başlayabiliyoruz.
Sayfa 154Kitabı okudu
Birden bir arzu sarıyor içimi, taşkın, saçma bir arzu bu, Şeytan'dan önceye ait bir şeytanlık; zamandan ve tözden yoksun bir gün, Tanrı'nın dışına kaçmak için bir yol açılsın istiyorum, nasıl olacağını bilmiyorum ama, en derin yerimiz varlığın ya da yok-varlığın bir parçası olmaktan çıksın.
Sayfa 75
Çözüm: Acımayın. Düşmanınızı onların sizi ezeceği kadar ezin. Sonuç olarak düşmanınızdan gelmesini umabileceğiniz tek barış ve güvenlik onların ortadan kaybolmalarıdır. Sun-tzu ve genel olarak Çin tarihinin sadık okuyucusu olan Mao Tse-tung bu yasanın önemini biliyordu. 1934'te, o zamandan beri Uzun Mart olarak bilinen dönemde komünist lider ve kötü donanımlı 75.000 askeri, Chiang Kai-shek'in çok daha büyük ordusundan kaçmak için Batı Çin'in ıssız dağlarına çekildi. Chiang canlı tek bir komünist bile bırakmamaya kararlıydı ve birkaç yıl sonrasına kadar Mao'nun askerlerinin sayısı 1O.OOO'den aşağı inmişti. Aslında Çin'in Japonya tarafından işgal edildiği 1937'ye kadar Chiang , komünistlerin artık bir tehdit olmadığını düşünmeye başlamıştı. Takipten vazgeçmeyi tercih etti ve Japonya üzerine yoğunlaştı . On yıl sonra komünistler Chiang'ın ordusunu bozguna uğratacak kadar gelişmişti. Chiang eskilere dayalı düşmanı ezmenin hikmetini unutmuştu; Mao ise unutmamıştı.
Sayfa 168Kitabı okudu
960 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
DECAMERON’LA ZAMANDA YOLCULUK
Zaman makinesi, henüz icat edilmedi ama zamanda yolculuk etmek için kitaplar ne güne duruyor? Özellikle roman ve hikâyeler, bizi yaşadığımız zamandan alıp başka zamanlara ışınlamıyorlar mı? Sadece İtalyan düzyazısının değil, “tüm zamanların en büyük kısa hikâye koleksiyonu”[1] kategorisinde gösterilen, adı bile “zaman”ı çağrıştıran ve Grekçe on
Decameron
DecameronGiovanni Boccaccio · Oğlak Yayıncılık · 20181,206 okunma
Reklam
İlhanlı Devleti Tarihine Genel Bir Bakış
Moğolların kalabalık bir kolunun Hülagu öncülüğünde 1256 yılında Ceyhun Nehri'ni aşıp Horasan'a girmesiyle başlayan ilerleyişi, Azerbaycan merkezli olarak İran, Irak ve Anadolu topraklarının da önemli bir kısmını kapsayan bir devletin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. İlhanlılar olarak anılan bu devlet Yakın Doğu'nun siyasi, sosyal ve
Suret bir armağandır, geride bırakılır, saklı kalır, sonra ev boşaldı­ğında bulunur ... Saklı kaldığında zamandan kaçar. "Zamandan kaçmak" ne demek? Zamanı aldatır da diyebiliriz.
363 syf.
·
Puan vermedi
Tara wanterova... Talebe kitabı okudum. Bir roman tamamen hayal ürünü olsaydı kitabı sindirdim ama Gerçek hayat hikayesiden alınması ? Yazarın yaşadığı gelgitli hayatını ele alması ve okuduğum herşeyin gerçekçi olması sindirmek zor olucak. İlk satırlarda sıkıldım ama devamı güzeldi. Tara'nın ailesi mormon dinine aşırı bağnaz bir aile. 7 çocuklu bir aile. Baba eğitiğim şeytanın evleri diye tabir ediyor. Anne evde bir ebe ve şifacı.. Belli bir zamandan sonra Rabin bizzat elleri olup şifa verdiğine inanıyor. Aile okumaya okullarda okutmaya karşı evde eğitim veriyor. Bir kimlik yok belge yok. Hastalansalar şifacı olarak anne devreye giriyor. Baba bir bipo hastası ... Kıyametin olucağını inanıyor ve hiç durmadan bunun için yemek depoluyor ilaç ... Ama beklediği kıyamet hiçbir zaman için olmuyor. Baba ağır bir kaza geçiriyor tüm yüzü ve eli yanıyor ve evde tedavi ediliyor tüm deri hergün kesilip soyluyor. (korkunç) Tara tüm bu hayattan kaçmak için okumaya yöneliyor. Büyüdüğünde bir kocanın birçok eşi arasına katılmak istemiyor (mormonda bu kutsaldır çok eş çok çocuk ) evde eğitim ve şifacı.. Ama asla ailesinden kopamıyor. Onlardan nefretse etse kopamıyor. Abisinin yaptığı tüm kötülükler babasının yaptığın psikolojik baskılara rağmen. Tara'nın bazen bazı şeyleri yapmadığım halde o kadar dile getiriyorki bir yerden sonra bende onları kendime söylerken buluyorum ve o kötü sözleri kabullene kadar kendime söylüyorum demesi belkide çoğymuzla bağdaşıyor. Herşeye rağmen doktorasını alıyor ve onlar gibi bir hayat sürmüyor. En son anne ve babası nasıl vefat ediyor merak ediyorum ?
Talebe
TalebeTara Westover · Domingo Yayınevi · 20193,132 okunma
A.T Mühürlenmiş Zaman
Insanoğlu bıkıp usanmadan, kendisiyle dünya arasında bir ilişki kurar, bu dünyayı sahiplenmek, sezgisel olarak algıladığı idealiyle bu dünya arasında bir uyum sağlamak için yanıp tutuşur. Bu isteğin yerine geti- rilemez olması, insanların hoşnutsuzluğunun ve kendi benliğindeki eksikliğin yarattığı acının bitip tükenmeyen bir kaynağını oluşturur.
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Eğer başarabilirsem yaşamak istiyorum. Yaşamam gerektiği gibi değil ama yaşamak istediğim gibi. Rüzgarı yüzümde, güneşi tenimde hissetmek istiyorum." Benim için yeri o kadar ayrı ki kitabın. İçine öyle mücevherler gizlenmiş ki bulunmasın diye. Ancak anlamak isteyen ; kalıplara, kurallara bağlı kalmadan sadece hissetmek isteyen
00:00 Biri Sizi Düşünüyor
00:00 Biri Sizi DüşünüyorN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20217,2bin okunma
Karalama1
Son yıllarda çok kitap okuduğumdan olsa gerek, yazarlara özendiğim zamanlar oluyor. Bir şeyler anlatma, ahkam kesme, bir şeyleri tanımlama, o şey hakkında yargılarda bulunma ve o şey hakkında hüküm verme ihtiyacı mı desem bunun adına, bilemiyorum. O kadar anlatılmaya, tanımlanmaya, hakkında yargılarda bulunulup, hüküm verilmeye muhtaç konu varki,
Zamandan Kaçmak
Sanki geçmişsiz, geleceksiz bir şimdiydim. Varımı yoğumu bulunduğum anın geçip gitmesi üzerine kurmuştum. Gören duyan olsa kendime döndüğümü zannederdi, halbuki kendimden kaçıyordum. Düşünmemek için, ıstırap duymamak için zamanın sırtından atlamıştım sanki. Tek istediğim bana delicesine azap verecek saatlerin bir an önce geçmesiydi.
328 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.