Büyük Selçukluların saf tuğla yapılarına karşılık Anadolu'da az sayıda tuğla türbe dışında tuğla yapı yoktur. Taş eserlerde tuğla yardımcı malzeme olarak yer alır. Minare, kubbe, kasnak, kemer, tonoz gibi unsurlarda tuğla kullanılır. Tuğla bezeme İran'la kıyaslandığında daha sadedir, alçı ve terrakota baskı bezeme ile birlikte değerlendirilmez.
Tuğlaların daha dekoratif bir düzenle işlendiği Harput Ulu Camii, Erzurum Tepsi Minare, Konya Zemburi Mescidi, Akşehir Taş Medrese, Kırşehir Caca bey Medresesi örneklerinde çapraz, zikzak, diyagonal, balıksırtı veya örgü ağ kullanılır. Bu örgüler tuğlaların istenilen kompozisyonu sağlamak üzere di zilişi ile sağlanır. Bazı örneklerde sırlı tuğla veya kabaralar, tuğlalar arasına bir desen meydana getirecek şekilde yerleştirilir. Çok zaman kaide kısmındaki tuğla örgü ile gövde arasındaki desen veya örgüler fark edebilir.
Tuğla Anadolu'da iki şekilde kullanılır. Birinci kullanış yolu yapısal niteliğin ağır bastığı tuğla örgülerdir. İkinci kullanılış durumu kesme tuğla kaplamalardır. Kaplama ile özellikle geometrik örgüler gerçekleştirilir. Bu tür bezemeler için özel tuğlalar hazırlanır.
Sayfa 69 - Tuğla işçiliği üzerine.
Zikzak 99/6
O gün insanlara amelleri gösterilsin diye darmadağınık olarak geri dönüp gelirler/ ortaya çıkarlar.
Sayfa 104Kitabı okudu
Bir Kaza Hatırası
Saat; etrafın karanlık sislerle kapladığı zamanı, onca çabaya karşılık parçalayamayan fakat ancak pek ufak bir delik açabilen şu üç lambayla beraber beş geçiyor.Aracın içindeyim.Genzi yakan bir egzoz kokusu var havada. Asfalttaysa direncin en büyük simgesi çizgiler... Hızla ve bazen de aralarda kesilerek ilerliyorlar uzamda. Dünya insan nefesinden
![[••Işık Doğudan Yükselir...•••]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1465653_1710795667_MjzDp.jpg){kind=small}
[••“Tarih hiçbir zikzak çizmeden emin adımlarla yürüyen bir sıhhatlı insanlar kervanıdır. Sonsuz bir ilerleyiş bahis konusudur. Tarih dönüşleri olmadan ilerler.”••]
Sayfa 203 - İletişim Yayınları
Mavi gökyüzüne doğru yükselmiş, zikzak şeklinde sıralanmış güvenli olmayan ve düzensiz siperler ürkek ve umursamaz bir çocuğun elinden çıkmış gibi dökülmeye başlamıştı. Sanki evin en uzak köşesindeki odaya hapsedilmesi gereken ev sakini, çatıyı delmiş de kendini dünyaya göstermek için ayağa kalkmıştı.
Sayfa 16Kitabı okuyor
Kelebek
Bu açıdan galiba bir kelebege benziyorum :zikzak çizerek şu cok düzensiz, öyle cok kanat çırpıyor ki, izlemek insana acı veriyor, düz bir hattın tam tersi neyse öyle uçuyor ama yine de hedefine varmak için kilometrelerce yolu başarıyla alıyor, dolayısıyla göründüğünden daha becerikli, en azından daha kararlı olmalı.
Sayfa 22
Her değişim süreci sıkıntılı ve sancılı olduğundan bu tercih öyle pek de kolay değildir. Fakat değişimin getirdiği bu
geçici sıkıntıyı ve kaosu göze alamayanlar, ilelebet zikzak çizerek yaşamaya kendilerini mahkûm ederler.
Çığlık
"Sonra onu bir kez daha hissettim. Havadaki değişikliği. Görünmez, tuhaf derecede ılık, alçakta ilerleyen bir sis; dört bir yandan bastırıyor, havada görünmeyen yüzlerce yılan varmış gibi zikzak çizerek yaklaşıyordu. Bu o kadar yıkıcı bir duyguydu ki Patch'in doğrudan hissedemese dahi, en azından bir şeylerin normal olmadığını fark etmediğine inanmakta güçlük çekiyordum."
Sayfa 223 - Pegasus Yayınları
Onun peşinden gidemezsin. Aydınlanmış bir insanı takip edemezsin çünkü hiç iz bırakmaz, ayak izleri yoktur. Gökyüzündeki bir kuş gibidir, ilerler ama hiçbir iz kalmaz.
Neden bilge bir insan iz bırakmaz? Senin onun peşinden gitmemen gerektiği için. Hiçbir bilge senin onu takip etmeni istemez, çünkü takip ettiğinde taklitçi olursun. Daima zikzak çizerek ilerlediği için peşinden gidemezsin. Onu takip etmeye çalıştığın takdirde gözden kaçıracaksın. Beni takip edebilir misin? Bu imkansız, çünkü yarın ne olacağımı bilmiyorsun. Tahmin edemezsin. Tahmin edebilirsen, plan yapabilirsin. O zaman nereye gittiğimi bilirsin, o zaman yönü bilirsin, o zaman adımlarımı bilirsin. Geçmişimi bilirsen, geleceğimi çıkarabilirsin. Ancak ben mantığa aykırıyım.
Er ya da geç kendin olman gerektiğini, taklit edemeyeceğini fark etmek zorunda kalacaksın.
Sayfa 41Kitabı okudu
221.jpg){kind=small}
" ... Ahmak ve açgözlü paranoyakların gaddarlık ile pısırıklık arasında nasıl zikzak çizdiklerini bilsen şaşarsın."
Sayfa 213 - April Yayıncılık, Şifa ŞavkKitabı okudu
[bilinçdışı çözümlemesi]
Bugün bildiğiniz üzere, bilinçdışı çözümlemesi diye bir şey vardır. Genellikle, Benin ardındaki bilinen bilinçten bilinçdışına ilerleme girişimimizle başlar bu çözümleme ve, bilinçdışına gelindiğinde de ilk başta kişi kişisel bilinçdışına ulaşır. Burada uzun zaman harcanır. Genelde yüzeye geri dönülür, derin katmanlara gelindiğindeyse zikzak şeklinde ilerlenir. Kişinin labirentte kaybolma tehlikesi bulunur bunda; olduğun yerde dönüp durursun ve kişiselden öte bir şey keşfedemezsin. Çünkü nispeten geniş ve ayak izlerinin belirlediği yol dışarıda yatar, oysa içeriye ilerleyen yolları bulmak neredeyse imkansızdır. Sonra kolektif bilinçdışına varırsınız. Burada da uzun zaman daire çizmeniz mümkündür-merkeze ulaşmaksızın arkaik temsillerin arasında gezer durursunuz. Kişisel bilinçdışının yapıları, insan davranışının ilkel ve ezeli imgeleri üzerine dikilmiştir, genel motiflerin sözüm ona bireysel varyantlarıdırlar. Tipik olana ulaşmaksızın kişisel varyantlar arasında çember çizip durmaya çok kolay meyledilir. Bir kere tipik olana girdiğinizde, tüm mesele yeni bir yola açılır.
Ruhu çok zikzak yapıyor.
Sayfa 317Kitabı okudu
Ay Yıldız Filosu 1
(Uzayın karanlığında Ay Ata gemisinde beş Türk, iki Tatar, bir vulkanlı astronot yol almaktaydı.
Kaptan Mesut, 
Gece Masalcısı
Kaptan yardımcısı Mr. Spock,
Doktor Rüm, 
Rümeyss
Alyoşa,
Mirza, 
yusuf
Mert, 
Mert
Tatar astronot Aybek ve Aktemir ve