Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Daha güzel anlatılamazdı..
Zorunlu askerlik hizmeti, emek, zaman ve kaynak israfıdır. Erlik, derhal bir meslek statüsü kazanmalı ve profesyonel ordunun bir parçası haline gelmelidir. Her üç ayda bir toplanan yüz binlerce genci askere dönüştürmek için harcanan çabanın onda biriyle ordunun işlevselliği on kat arttırılabilir. Sosyo-ekonomik açıdan geri bırakılmış toplumun zorunlu askerlik hizmeti yoluyla olumlu anlamda biçimlendiği düşüncesi asla geçerli değildir. Bunun kanıtı, nesillerdir askerlik hizmetini tamamlamış erkeklerin yönlendirdiği günümüz toplumunun mevcut dü- zeyidir. Askerliğin insanı adam ettiğine ilişkin inanç, bütünüyle temelsizdir. On dokuz yaşına kadar cahil bırakılmış genç erkekleri dayatma yoluyla, on beş ay içerisinde bilinçlendirmek mümkün değildir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca izmarit toplayarak mıntıka temizliği yapmış olanla, kanalizasyonu denize akıtan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatan sevgisi aşılanan insanla, devletine kazık atan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatandaşını adam etmek için uğra- şanla, insani gelişmişlik endeksinde dünya 84'üncüsü olan aynı ülkedir. Ordu, zorunlu katılımlara ihtiyaç duyamayacak kadar ciddi bir kurumdur. Aldığımız eğitimin süresi on haftadır. Çağdaş hiçbir ordu on haftalık erlere güvenerek varlığını sürdüremez. Kahramanlık şiirleri okuyan ve komando üniforması giymiş beş yaşındaki çocuklar kadar asker olan bizler, bu vatan için öleceğiz. Çünkü ne savaşmayı biliyoruz ne de hayata dair bir umudumuz var!/Syf.103
·
Puan vermedi
Heinric Böll
‘Köln’de yaşıyorum. Ren nehrinin, orta kesimlerindeki yumuşaklığından bıkıp genişlediği, uçsuz bucaksız düzlüklere ve Kuzey Denizi’nin sislerine doğru aktığı; dünyevi erkin asla çok ciddiye almadığı, ruhani erkin ise, Almanya’da genel olarak inanıldığının tersine, daha az ciddiye alındığı; Hitler’in kafasına çiçek saksılarının fırlatıldığı ve
Palyaço
PalyaçoHeinrich Böll · Can Yayınları · 20191,509 okunma
Reklam
Türk ordusu binlerce askerle, top, tüfek ve bombardıman uçaklarıyla kan deryasına çevirmişti Dêrsim'i. Tarihin en feci yarasını yaşıyordu Dêrsim. Aileler dağılmıştı, çocuklar yetim ve öksüz kalmıştı. Sürgün, talan ve yangındı Dêrsim. Çayırlar yeşilliğini, dağlar kekik kokusunu, gökyüzü maviliğini yitirmişti. Gulê ve İbrahim de bu kıyımda büyük bir travma yaşadılar. Kıyım sonrası zorunlu askerlik, zorunlu vergiler getiren ve okullar, camiler, garnizonlar, valilik, kaymakamlık kurumları bina eden devlet, "Tunç eliyle" ağır bir yumruk darbesi vurduğu Dêrsim'i "Tunceli" yapmıştı!
Savaş, ulusal kapitalist bloklar arasındaki rekabetin aşırı bir dışavurumuydu. Rakip blokların tüm sanayi gücü, büyük ordular kurulmasına ve bunların silahlandırılıp gereksinimlerinin karşılanmasına vakfedildi. Zorunlu askerlik hizmetiyle milyonlarca kişiden oluşan ordular yaratılmıştı. 1815’te Waterloo’da Prusya ordusu 60.000 kişiydi; 1870’de Sedan’da Prusya ordusu 200.000 kişiydi. Ama 1914’te Batı Cephesi’nde çarpışan Alman ordusunda 1,5 milyon asker vardı. Bu kadar büyük bir ordunun savaşmaya devam etmesi için gereken silah, cephane ve malzemeler, kitlesel üretimle sağlandı. 1815’te Waterloo’da Britanyalıların 156 topu vardı. Toplamda birkaç bin gülle harcadılar. 1916’da Somme’de 1.400 topları vardı ve birkaç gün içinde iki milyona yakın top mermisi kullandılar.
Milliyetçiliğin bir din olduğu bu ülkede, zorunlu hale getirilmediği takdirde askerlik hizmetine gönüllü bulamayacaklarından korktuklarını anlamalıydık!
Sayfa 163Kitabı okudu
İslam dünyasının Batı'da aşılmış şiddet tiplerine başvurmaya devam ettiği izlenimi İslamofobi ya da Oryantalizm belirtisi olarak nitelendirilemez; eldeki sayılar buna işaret ediyor. Dünya nüfusunun yaklaşık beşte birinin Müslüman olmasına ve dünyadaki ülkelerin yalnızca dörtte birinde çoğunluğun Müslüman olmasına karşın, 2008'de silahlı çatışmaların yarıdan fazlasının Müslüman ülkelerde yaşandığını ya da Müslüman ayaklanmaları olduğunu görüyoruz. Diğer faktörler sabit tutulduğunda, Müslüman ülkeler nüfusun daha büyük bir bölümüne zorunlu askerlik yaptırıyorlar. ABD Dışişleri Bakanlığının yabancı terörist örgütler listesindeki kalemlerin üçte ikisi Müslüman gruptan oluşuyor ve (daha önce sözü edildiği gibi) 2008'de dünyada faili saptanabilen terör kurbanlarının neredeyse üçte ikisi Sünni teröristler tarafından öldürüldü.
Sayfa 402Kitabı okudu
Reklam
Finler, aynı zamanda, hayatın belirsiz olduğunu da biliyorlar ve bu nedenle askerlik hizmeti erkekler için hala zorunlu ve kadınlar için gönüllü.
Sayfa 107 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
İstiklal Marş’ında hatırlanmayan iki isim:
Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy, ve İstiklal Marşı’nın ilk orkestra uyarlamasını yapan Ermeni Edgar Manas. Mehmet Akif’in çöplükte ölen oğlu Mehmet Emin Ersoy'u (Çetin ALTAN, anlatıyor) * Yıl 1966 sonları. Kapınıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. Bir öğle sonrası odamdayım. ”Sizi biri görmek
Zorunlu askerlik görevi bana bugün uygar insanın yoksun bulunduğu birey saygısının nasıl ortadan kalktığını gösteren en kötü belirtisi olarak görünüyor.
Yakındoğu Muavenet Cemiyeti'nin Yakındoğu'daki faaliyetleri hakkında 1930 yılında yayınladığı kitabında James Barton, Osmanlı İmparatorluğu'nun Batı medeniyeti kıstaslarına göre hiçbir zaman iyi yönetilmediğini iddia etmişti. Barton'a göre kendi şahsi hırsları peşinde koşan sultanlar yüzünden ülke entellektüel, endüstriyel,
Sayfa 123 - Türk Tarih Kurumu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
528 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gökçen 1 / Unutulan Çiçekler Her şeyi bir kenara bırakıp ilk öncelikle şunu söylemek istiyorum. Bu nasıl bir kapak tasarımıdır Allah aşkına ya? Hiç kimse mi çıkıp “Bu ne?” demiyor bu kapak tasarlanırken? Kapakta Kurşun Asker, Asker Künyesi ve Unutmabeni çiçekleri olmasaydı kitapla hiçbir alakası olmayan bir kapak tasarımı olurdu. Ayrıca ben
Gökçen
GökçenLoresima · Ephesus Yayınları · 20231,518 okunma
“Zorunlu askerlik hizmeti, emek, zaman ve kaynak israfıdır. Erlik, derhal bir meslek statüsü kazanmalı ve profesyonel ordunun bir parçası haline gelmelidir. Her üç ayda bir toplanan yüz binlerce genci askere dönüştürmek için harcanan çabanın onda biriyle ordunun işlevselliği on kat arttırılabilir. Sosyo-ekonomik açıdan geri bırakılmış toplumun zorunlu askerlik hizmeti yoluyla olumlu anlamda biçimlendiği düşüncesi asla geçerli değildir. Bunun kanıtı, nesillerdir askerlik hizmetini tamamlamış erkeklerin yönlendirdiği günümüz toplumunun mevcut düzeyidir. Askerliğin insanı adam ettiğine ilişkin inanç, bütünüyle temelsizdir. On dokuz yaşına kadar cahil bırakılmış genç erkekleri dayatma yoluyla, on beş ay içerisinde bilinçlendirmek mümkün değildir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca izmarit toplayarak mıntıka temizliği yapmış olanla, kanalizasyonu denize akıtan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatan sevgisi aşılanan insanla, devletine kazık atan aynı kişidir. Dolayısıyla, 460 gün boyunca vatandaşını adam etmek için uğraşanla, insani gelişmişlik endeksinde dünya 84’üncüsü olan aynı ülkedir. Ordu, zorunlu katılımlara ihtiyaç duyamayacak kadar ciddi bir kurumdur. Aldığımız eğitimin süresi on haftadır. Çağdaş hiçbir ordu on haftalık erlere güvenerek varlığını sürdüremez. Kahramanlık şiirleri okuyan ve komando üniforması giymiş beş yaşındaki çocuklar kadar asker olan bizler, bu vatan için öleceğiz. Çünkü ne savaşmayı biliyoruz ne de hayata dair bir umudumuz var!”
Neçayev ilkelerinin başarısını göremedi…
Bakunin, bir tür şaşkınlık içinde, kendisine yalnız düşlerinde var olan bir Avrupa Devrimciler Birliği’ni Rusya’da temsil etme görevini verdikten sonra, Neçayev, Rusya’yı gerçekten avucunun içine alır, kendi balta birliğini kurar, yasalarını da kendisi tanımlar. Burada, bir askerlik ya da bir politika eylemi için zorunlu olan gizli merkez kurulunu
352 syf.
9/10 puan verdi
“Öldürecektim. Kendimi. Tükenmiş olduğum ya da dayanmadığım için değil. Zihnimin ve bedenimin çektiği acılara katlanamadığımdan değil . Herhangi bir ölümlüye kızgın olduğum için değil. Melankolik bir felsefenin dönüşü olmayan patikasında ilerlediğimden hiç değil. Ölmek istiyordum çünkü deliriyordum. Ölmek istiyorum çünkü sesler
Ziyan
ZiyanHakan Günday · Doğan Kitap · 20195,1bin okunma
760 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.