Aziz Şehitler Ruhunuz Şad Olsun
01. ABDULLAH TAYYİP OLÇOK
02. ADİL BÜYÜKCENGİZ
03. AHMET KARA
04. AHMET KOCABAY
05. AHMET ORUÇ
06. AHMET ÖZSOY
07. AKIN SERTÇELİK
08. AKİF ALTAY
Ecel gelir kapımızı dolaşır,
Kara haberimiz köye ulaşır,
Çifte gelin kuzu gibi meleşir.
Yuma hocam, yuma, kanımız aksın,
Dostumuz ağlasın, düşmanlar baksın...
1934 (Varlık, s. 25, 15.07.1934)
YKYKitabı okudu
Yaşar Kemal, kıyamete kadar yaşamasan bile, dilerim kıyamete kadar okunasın !... ( Erdal Öz/25.07.1977)
Sayfa 267 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Uzun yollar, güzel hesaplaşmalar getirir...
"İyi yolculuklar..."
25/07/2008
İzmir
Sayfa 201
Yazar önsözü
ÖNSÖZ
Allah'a hamd, Rasûlune salât ve selâm olsun.
İslâmî İlimlerin zirve noktası demek olan tasavvufun en önemli ve en eski kaynaklarından biri, tartışmasız olarak Ebû Nasr Serrâc (378-988)'ın el-Lüma'ıdır. Tasavvufun tekevvün döneminde kaleme alınan bu eser, kendisinden önce yazılmış tasavvufi risâlelede; sûfîlerin söz ve rivâyetlerine son
ALTINOLUK YAYINLARI ☪ İSTANBUL 1417-1996 - Altınoluk Dergisinin HediyesidirKitabı okuyacak
Elias Canetti (25.07.1905 ▪ 14.08.1994)
"Bir zafer şarkısı söylemeyi ne kadar isterdim o an, ama yalnızca savaş şarkıları biliyordum ve onları hiç sevmiyordum."
*SEL
Kitap Özelinde Tüm Alıntılarım
2023-12-08 18:56 | Page No.: 5
Değişmeyen tek şey değişimdir.
-------------------
2023-12-08 18:55 | Page No.: 5
Sözün özü, savaşamayacağımız tek şey zamandır.
-------------------
2023-12-08 18:58 | Page No.: 6
Çünkü zamandan başka her şeyle savaşabiliriz.
-------------------
2024-01-03 17:27 | Page No.: 17
Esas deneme, esas imtihan
25 Nisan 1915 günü 04.30'da başlayan çıkarmanın hızla ilerlediğini, düşmanı püskürtmek için harekete geçirilen Yarbay Şefik (Aker) Bey komutasındaki 27'nci Alay'ın desteklenmemesi halinde Müttefik ilerlemesinin durdurulamayacağını görür. Henüz çıkarmanın birinci saati yeni dolmaktayken tümenine "harekete hazır ol" emrini verir. Saat 07.00'de ise 3'üncü Kolordu Komutanlığı'ndan herhangi bir emir almaksızın tümeninin 57'nci Alayı ile dağ obüs bataryasını Kocaçimentepe'ye yürüyüşe geçirir.
Sayfa 405 - Kronik KitapKitabı okudu
25 Nisan 1915
Saat 06.30: 9. Tümenin yardım isteyen mesajı 19. Tümene ulaşır...
Saat 07.50: M.Kemal Gelibolu’daki 3. Kolordu Komutanı Esat Paşa’ya özetle şu raporu yollar: “Düşmanın Kocadere batısındaki sırtları (Conkbayırı kesimi) işgal etmesine meydan vermemek için, 57. Alay ve bir dağ bataryasını şimdilik o tarafa hareket ettiriyorum. Düşmanın kuvvet ve durumunu anlamak, ona göre gerekli tedbirleri almak üzere, Tümen Kurmay Başkanını karargâhta bırakarak bizzat oraya gidiyorum. Tümen büyük kısmının kullanılmasını gerektirecek bir durum olunca, tümenin başına geleceğimi arz ederim.”
Saat 08.10: M.Kemal, 57. Alay (Komutanı Bnb.H.Avni) ve Dağ Topçu taburuyla birlikte Kocaçimen’e doğru yola çıkar. Böylece ihtiyatta bekleyen bir tümen olma niteliği sona erer.
...
Saat 10.00: M.Kemal 57. Alayı, düşmanın kuzey (sol) kanadına taarruza kaldırır.*
Sayfa 124 - 125, Bilgi Yayınevi 6. Basım
Bugün Marmara'ya dökülen tüm kirlilik dursa Marmara'nın kendi kendine temizlenmesi oldukça uzun bir süre sonra mümkündür. Adriyatik'teki müsilajin kaybolması, alınan önlemlerle 6 yıl sürmüştür. Marmara'daki kirliliğinse Adriyatik'teki kirlilikten belki 25 kat daha fazla olduğunu belirtelim. - DR. Levent Yurga
Şeyh Mahmud Hafidzâde, dini konular üzerinde mütehassis biri olmakla birlikte siyasette da dahi bir kişiydi. Din alanındaki otoritesi siyasette de kendini gösteriyordu. Iraklı Kürtlerin özgürlüğü için İngiliz sömürgesiyle savaşıyordu. 01.11.1918 tarihinde Irak Kürdistanı'nın "Hükümdar"ı olarak tayin olmayı başardı. Bu sıralarda "Sykes-Picot" anlaşması gereğince Kerkük, İngilizlerin eğemenliğine bırakılmıştı. Fransa ise "San Remo" anlaşması gereğince buradaki petrolünden pay almak ve Suriye ile Lübnan üzerinede mutlak egemenlik kurmak karşılığında bu olaya göz yummuştu. Böylece meydan İngiliz ve Kürt rakiplere bırakılmıştı ve bu iki grup arasında silahlı çatışmalar meydana geliyordu.
21 Nisan 1919'da Şeyh Mahmud, Süleymaniye kentine saldırıp burayı işgal ederek bir yıl boyunca bir devlet başkanı gibi burayı yönetti. Ardından İngiliz kuvvetleriyle bir kaç kez şiddetli bir şekilde savaştıysalar da İngilizler, Kürtlerin güçlü mukavemetiyle karşılaştı. Şeyh Mahmud, "Derbendî Bazyân"a kadar onları geri püskürttü. İngilizler aynı anda hava kuvvetinden de yararlanınca savaş Şeyh Mahmud'un yenilgisiyle sonuçlandı. Şeyh Mahmud, 09.06.1919'da yaralanıp esir düştü. İngiliz askeri mahkemesi 25.07.1919'da onu idam cezasına çarptı. Ancak idam cezasının uygulanması yerine Hindistan'a sürgün edilerek 1922 yılana dek orada kaldı. İngilizler, Kürtlerin ayaklanması devam ettiğinden isyancıların kalbini kazanmak üzere Şeyh Mahmud'u Hindistan'dan geri çağırıp bir Kürt devleti kurması için onu Süleymaniye'ye geri gönderdiler.
Sayfa 169 - Hîvda İletişimKitabı okudu
"Zaten anlatmak istediğim birşey var , binbir şekle sokup söylemek arzusuyla yandığım birşey: O da sizi sevdiğim .
Bunun dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum , fakat siz söyleyin, canlılığından birşey kaybetmiş mi ? Kâinatta hiçbir mevcudun olamayacağı kadar taze ve olgun değil mi ? Bu öyle bir kelime ki , doğuyor ve doğuşuyla beraber kemali de içinde getiriyor. Sizi seviyorum ..."
25.07.19