Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bakara 2/190-193
“Şüphesiz, Allah inananları savunur. Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez. Kendilerine savas açılan Müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki Allah’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter. Onlar, haksız yere; sırf “Rabbimiz Allah’tır demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki Allah kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahihidir”."Sizinle savaşanlara karsı Allah yolunda siz de savasın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah asırı gidenleri sevmez. Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın. Zulüm ve baskı adam öldürmekten daha ağırdır. Yalnız, Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savasmadıkça, siz de onlarla savasmayın. Sizinle savasırlarsa ( siz de onlarla savasın) onları öldürün. Kafırlerin cezası böyledir. Eğer onlar (savastan ve küfürden) vazgeçerlerse, (sunu iyi bilin ki) Allah çok hağıslayandır, çok merhamet edendir. Hiçhir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savasın. Onlar savaşmaya son verecek olurlarsa, artık düsmanlık yalnız zalimlere karşıdır”.
- Ben gerçeği arıyorum, diyen bir adama, insan bıyık altından gülmeden edebilir mi? Sf11 - Gerçeği arıyorsun ha, dedi adam büyük bir ciddiyetle. Bunca sofuluğun bunca kafirlikler yan yana olduğu bir çağda başka çare var mı? Sf11 - Gerçek, istekleri bitmeyen bir sevgilidir Pattig, en ufak bir sadakatsizliği affetmez, yalnız ona kulluk edilir,
yky kültür
Reklam
Size savaş açanlarla siz de Allah yolunda savaşın. Aşırı gitmeyin. Şüphesiz ki Allah, aşırı gidenleri sevmez. Bakara 190
Sayfa 28 - Server Yayınları
Temaşa
بسم الله الرحمن الرحيم إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لآيَاتٍ لِّأُوْلِي الألْبَابِ ''Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde selim akıl sahipleri için elbette ibretler vardır.'' Al-i İmran-190
Sayfa 96 - RAĞBET
20. yüzyılın başlarına doğru, Osmanlı’nın yalnız Asya topraklarında, Tevfik Çavdar’ın verdiği rakamlara göre, aşağı yukarı 30 İngiliz okulunda üç bin dolayında Osmanlı öğrencisi, 60 Fransız okulunda 9 bine yakın Osmanlı öğrencisi, 13 Alman okulunda bin dolayında Osmanlı öğrencisi, 190 Amerikan okulunda ise 15 bin dolayında Osmanlı öğrencisi okumaktaydı. Bu okulların çoğu Hıristiyan okullarıdır. Hepsinde mensup oldukları ülkenin kültürü ve çıkarları savunulur. Bu okullardan çıkan aydınların, dünya görüşleri değişmiş, yaşama biçimleri kendi ülkelerine yabancılaşmıştır.
Sayfa 220Kitabı okudu
Hemoglobin Sayısı
Hemoglobin molekülü, birbirne sarılmış dört aminoasit zincirinden oluşur. Şimdilik bu dört zincirden yalnızca birini ele alalım. Bu tek zincirde 146 aminoasit vardır. Canlılarda, genelde, 20 farklı çeşit aminoasit vardır. 146 baklalı bir zincirde 20 farklı çeşidi düzenlemenin olası yollarının sayısı inanılmaz yüksektir; Asimov buna "hemoglobin sayısı" diyor. Hemoglobin sayısını kolayca hesaplayabiliriz fakat gözümüzde canlandırabilmemiz olanaksız. Zincirin ilk baklası elimizdeki 20 aminoasitten herhangi biri olabilir. İkinci bakla da öyle, iki baklanın düzenlenebileceği olası yolların sayısı 20x20, yani 400; olası üç baklanın düzenlenmesinin sayısı ise 20x20x20, yani 8000 olur. 146 baklalı zincirin olası düzenlemelerinin sayısı 20'yi 146 kez kendisiyle çarparak bulunur. Bu sizi afallatacak kadar büyük bir sayıdır. Bir milyon sayısında 1'den sonra 6 tane sıfır, bir milyardaysa 9 sıfır vardır. Aradığımız "hemoglobin sayısı"ndaysa, 1 rakamının ardında 190 sıfır (yaklaşık) vardır!
Reklam
Kur'ân'a göre savaş, ancak bir saldırıya veya bir haddini aşmaya maruz kalındığında haklılık kazanır. Zaten Allah Müslümanlara saldırganlığı veya haddi aşmayı kesin bir dille yasaklar: "Sizinle savaşanlarla Allah yolunda siz de savaşın! Ama (amacınızı aşıp) saldırganlık yapmayın! Doğrusu Allah saldırganları sevmez." Bakara, 2/190
Sayfa 49 - Türk Edebiyatı VakfıKitabı okudu
Sadece Einstein'in mektubunda teklif ettiği 40 bilim insanı değil 190 bilim insanı Türkiye tarafından kabul edilmişti.
Sayfa 179 - DK-mart-2017Kitabı okudu
Elbette göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelmesinde, insanlara yararlı şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki yeryüzünü canlandırdığı suda, orada her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre tabi bulutları yönlendirmesinde aklını kullanan bir toplum için deliller vardır. 1 Elbette göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün art arda gelişinde işin özüne nüfuz edebilenler için deliller vardır. 2 De ki: “Yeryüzünü gezip dolaşın da, yaratılışın nasıl başladığını görün. Allah bundan sonra ahiret hayatındaki yaratmayı da gerçekleştirecektir. Şüphesiz Allah’ın her şeye gücü yeter.” 3 İnsan sırf akıldan müteşekkil bir varlık değildir, insanın inanma ve inkar sürecinde aklın yanında psikolojik faktörler gibi başka etkenler de önemli rol oynar. Her şeyi akılcı deliller ileri sürmekten ibaret sanmak kadar aklın inanma ve inkar sürecinde etkisi olduğunu görmezden gelmek de önemli bir hatadır. Akıl insan yaratılışının (fıtratının) önemli bir parçasıdır. Aklın dindeki önemini anlamamak, hem yaratılışla çelişmek hem de aklı kullanmaya yönlendiren birçok Kuran ayetini görmezden gelmek olur. Kuran aklı ilahlaştırmaz ama aklı kullanmanın dine hizmet edeceğinin dersini birçok ayetiyle verir. Allah’ın varlığı hakkında akla (ve dolayısıyla akılla bilim ve felsefe gibi alanlarda yapılan değerlendirmelere) dayalı delillerin önemini kavramak için aklın dindeki yerini layıkıyla anlamak gerekmektedir. 1. 2-Bakara Suresi 164. 2. 3-Âli İmran Suresi 190. 3. 29-Ankebut Suresi 20.
Sayfa 11 - Destek Yayınları
İki Kişiye Bir Hikaye
“— Denizde kafa başka türlü, karadakinden başka türlü işler. Karada çare elini uzatsan elindedir. Ama bir sandalın içinde çaresizliğin elindesin. Hastalansan doktor yok. Ölsen papaz yok, imam yok -sanki bir işe yararmış gibi- kör olsan, elini tutan yok. Delirsen morfin yok. En iyisi bir şişe rakı al... Dur! Recep oğlum, şurdan bize bir 190'lık alıver.”
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
190. Gün
Dışarı çıkıyorum. Sokakları ev basmış.
1.384 öğeden 1.366 ile 1.380 arasındakiler gösteriliyor.