Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Atatürk'ün dine bakış açısı
BÜYÜK DEVRİM - HİLAFETİN KALDIRILMASI VE LAİKLEŞME Bu beyanında Mustafa Kemal, sekülarizmin zorunluluğunu şu kanıtlarla açıklamaya çalışmaktadır. 1. Müslümanız. Müslümanlığı reddetmiyoruz. 2. Fakat tarih gösteriyor ki, din siyaset vasıtası yapılarak menfaat ve ihtiraslara alet edilmiştir. 3. İnanç ve vicdanımıza ait kutsal duygularımız,
Mehmed Akif'i kullanıp Atatürk'e saldıranların en büyük yalanlarından biri, Akif'in güya Şapka Devrimi'ne karşı olduğu için, şapka takmamak için Mısır'a gittiği şeklindedir. Bir başka yalana göre Akif Mısır'a gitmemiş, Atatürk Cumhuriyeti tarafından Mısır'a sürgün edilmiştir! Peki, ama Akif neden Mısır'a
Sayfa 113 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şark Islahat Planı’ndan Bu Yana Cumhuriyetin Kürtlere Yaklaşımı Üzerine
Osmanlıdan başlayarak Türkiye tarihi hep özel hal yöntemlerine tanık olmuştur. 18 kardeşini bir gecede iktidarın selameti için katleden bir rejimin başka türlü olması da mümkün değildir. Bu özel hal uygulamaları, denetim altına alınan toplumları, halkları, inançları, siyasal düşünce akımlarını, renkleri ezmek, çoğu zaman da başkalaştırmak için hep
Batililasmaniz batsın!
Biri başkaldırma mıntıkasında olmak üzere iki İstiklal Mahkemesi kuruldu. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’nin İstanbul şubeleri basıldı. Şeyh Said isyanı 62 gün sürerek 15 Nisan 1925'te bastırılmıştı. Bundan bir buçuk ay sonra, muhalif partinin basılan şubelerinin kapatılmasına Ankara İstiklal Mahkemesi karar verdi, bu karar Vekiller Heyeti'nce onaylandı. Büyük gazetelerin başyazarları bu arada Elaziz'deki İstiklal Mahkemesi'ne gönderilmiş, gazeteleri geçici olarak kapatılmıştı. Ötekiler vartayı bu kadarla atlattılar ama Hüseyin Cahit beş yıl sürgün cezasına çarptırılıp Çorum'a gönderildi. Daha sonra, iktidar gazetelerinin “Büyük İnkılaplar” adını taktıkları değişmeler sökün etti. Kastamonu'ya giden Gazi Paşa, “Buna şapka derler," diyerek kafasına hasır şapkayı geçirdi. Yedi gün sonra “Memurlar şapka giyecek,” emri çıktı. Bir ay sonra İstanbul'un ikinci seçmenleri, o zamana kadar "Vatan kurtaran aslan" olarak tanıtılan Kâzım Karabekir, Refet Paşalarla eski başvekillerden Hamidiye kahramanı Rauf¹² ve eski vekillerden Adnan¹³ Beylerin mebusluktan çekilmelerini isteyen bir bildiri yayınladılar. Tam bir ay sonra, 30 Kasım 1925'te tekkelerle zaviyelerin kapatılması kararı çıktı. Aynı yılın Noel yortusuna rastlayan 26 Aralık'ta eski tarihin yerine İsa'nın doğumuyla başlayan Frenk tarihi kabul edildi. Bundan sonra kısa aralıklarla İsviçre Medeni Kanun'u, İtalyan Ceza Kanunu yürürlüğe girdi. Böylece, 1826 yılında Yeniçerilerin ortadan kaldırılmasıyla gerçekten başlamış olan Batılılaşma gidişi olağan sonucuna ulaşmış oldu.
Said Nursi'nin hayatını 1925'teki Şeyh Said isyanı değiştirdi. İslami bir Kürt isyanı olarak tanımlanabilecek bu olaya Said Nursi şu gerekçelerle destek vermemişti: "Türk milleti asırlardan beri İslamiyetin bayraktarlığını yapmıştır. Çok veliler yetiştirmiş ve şehitler vermiştir. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz müslümanız, onlarla kardaşız, kardaşı kardaşla çarpıştıramayız. Bu şer'an caiz değildir. Kılıç, harici düşmana çekilir, Dahilde kılıç kullanılmaz. Bu zamanda yegâne kurtuluş çaremiz Kur'an ve iman hakikatleriyle, tenvir [nurlandırma, aydınlandırma] ve irşad etmektir. En büyük düşmanımız olan cehli izale etmektir. Teşebbüsünüzden vazgeçiniz. Zira akim kalır. Birkaç cani yüzünden binlerce masum kadın ve erkekler telef olabilir."
Sayfa 88 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kürtlerin Güçlenmesi ve Türklerin Krizi
Türkiye sınırları içerisindeki Kürt bölgelerinde 1930'ların sonlarından 1960'lara kadar sessizlik hâkimdi. 1921'de Koçgiri İsyanı'nın bastırılması ve 1937-1938 Dersîm Harekâtı'yla birlikte Alevi Kürdistan; 1925 Şeyh Said İsyanı ve 1930 Ağrı İsyanı'nın bastırılmasıyla birlikte Sünni Kürdistan bir anlamda yeniden fethedilmişti. Bu bastırma harekâtları, on binlerce insanın öldürülmesi, bir o kadarının göç ettirilmesi, köylerin yakılıp yıkılması ve çok sayıda Kürdün sürgüne gitmesiyle sonuçlandı. Devlet şiddetinin devasalığı ve kitleselliği Kürt direnişinin bitmesine, Kürdistan'ın ufak tefek olaylar dışında yoğun bir korku ve sessizliğe bürünmesine yol açtı.
Sayfa 286Kitabı okudu
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
Çağın Harikası: Bediüzzaman...
… Gençlik ve gençliğin önemi diye başlayan paragraf bitti. Rehber ve rehberin önemi diye başlayan paragraf bitti. İlk iki paragrafın öncesini aklınızda şekillenen nesnel anlamlar teşkil ediyor. [Hoş geldiniz, merhabalardan bir demet. ≈)] Gelelim “üstada". Bu adam kim, ne umuyor da gençliğe rehber oluşturmuş, derdi neymiş, yolu neymiş,
Gençlik Rehberi
Gençlik RehberiBediüzzaman Said Nursî · Envar Neşriyat · 02,901 okunma
Neşit Hakkı Uluğ'un araştırmalarına göre Seyit Rıza'nın belli başlı özellikleri ve faaliyetleri şunlardır: 1. Hilekâr, oynak, elastik ve politiktir. 2. Esrar içer. 3. Onun girdiği evin halkının cehennemden kurtulacağına inanılır! Bu nedenle bir eve gitmek için bir hayli rüşvet alır. Rüşvetçidir. 4. Halkı soyar, halkın malını gasp edip zorla vergi toplar. 5. II. Abdülhamid döneminde 1908'deki Dersim İsyanı'nı da Seyit Rıza kumanda etmiştir. II. Abdülhamid, Seyit Rıza'nın önderliğindeki bu isyanı 17-18 tabur askerle ancak bastırabilmiştir. 6. İkinci Meşrutiyet'ten önce Ermeni komiteleriyle çalışmış Taşnak Sütyan Komitesi'ne yazılmıştır. 7. 1908'de Ikinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Dersim bir kere daha isyan etmiştir. Bu isyanın lideri de yine Seyit Rıza'dır. 8. 1912'de Hozatlı Hızır Çavuş'un emrine verilen 400 jandarma Seyit Rıza'nın üzerine gönderilmiştir. 9. Koçgiri İsyanı'nın elebaşlarından Alişan Bey ve Alişer'i Seyit Rıza himaye etmiştir. 10. 1925 Şeyh Said İsyanı'nda Dersim ağaları Cumhuriyet'e bağlılıklarını bildirdiklerinde, Seyit Rıza bağlılık bildirmemiştir.
Sayfa 502 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
İRTİCAİ UNSURLARIN TARİHİ GELİŞİMİ
Cumhuriyet öncesinde genellikle onaltıncı yüzyıldan itibaren görülen; 1622'deki Genç Osman Olayı, 1656'daki Kadızadeler İsyanı, 1730'daki Patrona Halil İsyanı, 1807'deki Kabakçı Mustafa isyanı, 1909'daki 13 Mart Olayı vb. gibi diğer olaylarda din istismar edilerek, devletin batılılaşma hareketine mani olunmak ve bazı kişi ve gruplara şahsi menfaat sağlamak istenmiştir. Cumhuriyet sonrasında ise; 1920'deki Anadolu isyanlarının bir kısmı, 1925'deki Şeyh Said İsyanı, 1930'daki Kubilay Olayları'nda yine din istismar edilerek, belli kişi ve gruplara çıkar sağlamanın yanı sıra, milli mücadele hareketi engellenmek istenmiş ve tekrar şeriat düzenine geçiş amaçlanmıştır.
Kürtler neden isyan eder
170 yıldan beri Türkiye'nin gündeminden düşmeyen bir soru. İlk önce 1840'larda Botan beyi Bedirhan Bey ile Hakkâri emiri Nurullah Bey ayaklanıp istiklal ilan etmişler. 1879'da Şemdinli hakimi Seyyid Ubeydullah isyan etmiş; İran'ı fethetmesine ramak kalmış. 1909'da Milli aşireti, 1913'te Hizan, 1920'de Koçgiri
Reklam
eçmek isterken kurulan tuzakla öldürüldü... * * * Memo ve Nadir kardeşler, Ağrı İsyanında ortaya çıkan öteki gerilla liderinden ikisiydi. Nadir ve Memo, Hamidiye Paşası Kör Hüseyin Paşa'nın oğullarıydı. İhsan Nuri, anılarında iki kardeşten söz ederken, “Hüseyin Paşa'nın çocukları Memo ve Nadir, Kürtlerin bağımsızlığı için büyük fedakârlıklar yaparak, babalarının olumsuzluklarını giderdiler” diye yazıyor. Kör Hüseyin Paşa ve Hacı Musa Bey “Azadi” hareketinin öncülerindendi. Fakat, 1925 yılında Şeyh Said İsyanı patlak verince, saf değiştirmiş, yakın çevrelerinin tepkisine rağmen, TC yanlısı bir tutum takınmışlardı. ikili, devlet yanlısı tutumlarına karşılık ödül beklerken cezalandırılarak, Kayseri'ye sürgün gönderiliyordu. Bunun üzerine 1928 yılında Kayseri'den kaçarak Suriye'ye gidiyor, Hoybun'a katılıyor, Ağrı ayaklanmasında yer almak üzere geri dönüyorlardı. Mehmet Şerif Fırat, Doğu İlleri ve Varto Tarihi kitabında, Hüseyin Paşa'nın Hacı Musa ile birlikte yola çıktığını yazıyor ve şöyle devam ediyor: “Hacı Musa yolda hastalanıp ölmüş. Hacı Musa'nın oğlu Medeni, Hüseyin Paşa ile Ağrı eteklerine kadar gelmiş. Burada hepsi bir pınarın başında uykuya dalmışlar. Bu sırada Medeni, silahını alarak uykuda bulunan Hüseyin Paşa ve oğullarını öldürüp kellelerini Birinci Müfettiş İbrahim Tali Bey'e getirip affa uğramıştır "
101 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.