Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Furkan kamçı

Furkan kamçı
@Furkankamci
Harese nedir, bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin hırs, haris, ihtiras, muhteris sözle buradan türemiştir. Harese şudur evladım. Develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç haftası ta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzına yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kanın tadı dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider. Bunu yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu'nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürmek ama kendi kendini öldürdüğü- nü anlamaz. Kendi kanının tadından sarhoş olur.
Reklam
Gerçeklikten tiksiniyorum. Ortalama bir insan, maruz kaldığı gerçeklikleri en yakın çocukluğunda kusmalıdır. Ya çocukluğumuza tutunmalıyız ya da öldüğümüz güne. Çünkü ortasında tarif edilmemiş sentetik bir cehennem vardır. Nitekim yaşamak artık benim için kahrolunması gereken bir raddeye ulaşmıştır.
Hayatımızı Aristo'nun Zaman'ı gibi bir çizgi olarak değil de, böyle yoğun anların tek tek her biri olarak dûşünmeyi öğrenirsek, sevgilimizin sofrasında sekiz yıl beklemek bize alay edilebilecek bir tuhaflık, bir saplantı gibi değil, geçirilmiş 1593 mutlu gece gibi gözükür.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Otostop yapmanın en zor taraflarından biri sayısız insanla konuşmak zorunda kalmaktır, seni alarak hata etmediklerini hissettirmen, hatta neredeyse onları eğlendirmeye çalışman gerekir, ki otellerde kalmadan yolun sonuna kadar gitmeyi planlıyorsan büyük külfettir.
Reklam
İki gündür bahçeye bile çıkmıyorum. Sadece, iki saatte bir, perdenin aralığından bahçeyi seyretme izni veriyorum kendime. Bana, çıkma dediler; fakat öl demediler. Merak ediyorum: Hiç çıkmadan nasıl yaşar insan bir evde? Bunları düşünürken aynaya bakıyordum; güldüm onlara aynadan. Evden çıkmazsam ölürüm, gerçekten ölürüm. Siz kaybettiniz, anlıyor musunuz? (Pek anladıklarını sanmıyordum. Cahil herifler! Örümcek kafalılar!) Burada çürüyeceğim işte.
Ömrüm boyunca onlara benzememek için uğraştım.İşin kötüsü onların kim olduğunu bile bilmiyordum.
Bütün ızdıraplar,baştadır;saçların arasında gezinen ince bir kadın eli,esir gibi içeriye geçer ve bütün kederleri afyon hobi uyutur.
Yürüdüğün yolun ışıklı olması,gideceğin yerin aydınlık olduğu anlamına gelmez.
Reklam
İki kere iki dört çekilmez bir şey.İki kere iki dört,bana sorarsanız,bir küstahlıktır.İki kere iki dört,ellerini böğrüne dayayarak yolumuzu kesen, sağasola tükürük atan bir külhanbeyinin ta kendisidir.İki kere iki dörtün mükemmelliğine inanırım,ama en çok övülmeye değer bir şey varsa, o da iki kere ikinin beş etmesidir.
İnsanlar bilinmeyenden korktukları için değişimden kaçınırlar.Ancak tarihin tek değişmezi, her şeyin değiştiğidir.
Sahip olduğu her şeyi halkı için vermeye hazır olan bir üniversite öğrencisini,ülkesinden kaçmasına neden olacak kadar çaresiz bırakma suçundan cezalandırılan insanları seyrettim.
Sadece ölmekten korkanlar randevu alır.Sadece onlar,randevuyla gidilen amaçlara sahiptir.4 yıl sonra mutlaka mezun olunur,6 yıl sonra bir işe girmezse delirir,10 yıl sonra bir yolunu bulup ev alır,50 yıl sonra da en fazla on farklı ölümden biriyle hayatı terk ederler.
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.